14

91 16 1
                                    


bana gelen simbiyoz'dan kaçmaya çalışsam da bu dört duvarı camla kaplı fanustan kaçacak bir yerim yoktu.

göğsüm hızla inip kalkıyordu.

simbiyoz üzerime atlar atlamaz gözden kaybolduğunda içime girmiş olma düşüncesi beni iğrendirmişti.

lâkin hiçbir şey hissetmiyordum. mide bulantısı dışında..

midem ağzıma geldiğinde kafamı yere eğip kustum. ağzımdan çıkan kanlara iğrenerek yüzümü buruşturup geri çekildim.

"chae neler oluyor?"

"profösör..simbiyoz vücut da görünmüyor. hattâ hiçbir yerde görünmüyor, imkânsız gibi gelse de..yok olmuş efendim."

elini masaya vuran profösör hiddetle bağırdı. "bu nasıl mümkün olabilir?!"

duyduklarımla düşünmeye başladım. ağzımdaki kanları koluma sildim.

sanırım simbiyoz'u öldürmüştüm. içime girdiğini de göz önünde bulundurursak bu mümkündü. demek ki bu simbiyoz ateş karşısında yaşamını yitiriyordu.

elimi kalbime koyup soluklandım. ucuz kurtulmuştum.

yani kısmen.

profösör kim namjoon bana dikkatle bakıyordu.

kaçmam lazımdı. zaten son simbiyoz ölmüştü ve diğeri de bizdeydi. ateşle ölüyorlarsa onu da öldürmek mümkündü.

"sen neyin nesisin böyle bilmiyorum öğrenci ama bulana kadar seni bırakmaya niyetim yok."

işte şimdi batırmıştım.

kim taehyung'un ağzından

sallandığım sokak lambasından geçen insanlara selam verip, fotoğraf çekinmek isteyenlere poz veriyordum.

en sonunda sıkkınca nefes verdim. saatlerdir jennie yoktu. endişelerim artarken içeriye girmeye karar verdim.

yere atlayarak yürümeye başladım. şirketin önünde durup bekleyen lisa'yı gördüğümde hızla yanına vardım.

"örümcek adam!"

"selam sarışın, neden burada bekliyorsun?"

"aslında iyi ki buradasın çünkü jennie ile bu saatte burada buluşmak için anlaşmıştık ama yarım saattir daha çıkmadı. endişelenmeye başlıyorum."

aptal kız, kesin başını yine derde sokmuştu.

"şimdi şöyle yapıyoruz, sen direkt eve gidiyorsun bende jennie'yi kontrol edip eve götürdüğümde sana haber vermesini söylüyorum. nasıl fikir? çok güzel, dikkatli git."

hızla yanından gidecekken kolumdan tuttu.

"özel laboratuvar'da, oraya nasıl gireceksin bilmiyorum ama kesinlikle hâlâ orada."

kafa salladım ve yanından uzaklaştım.

bildiğim bir şey varsa o özel laboratuvardı.

şirkettekiler bana garip bakışlar atarken bazıları fotoğrafımı çekmişti.

keşke kostümü çıkarıp girseydim, jennie akıl bırakmıyordu.

asansörden özel laboratuvara geldiğimde kolumdaki düğmeye bastım.

"carter, jennie'nin yerini tanımla."

önünüzdeki kapının ardında bulunan 300 metre sonra solda kalan laboratuvarda bulunuyor.

spiderman & fire woman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin