9

127 19 5
                                    


1 hafta sonra

yatakta tepetaklak bir şekilde durup telefonda lisa ile konuşuyordum. daha doğrusu ben konuşuyordum o dinliyordu.

"tanrım..cidden kafayı yiyeceğim lisa! tam bir hafta, bir haftadır benimle doğru dürüst konuşmuyor bile!"

"jen..taehyung'u çözmek zor. neden böyle yaptığını bilmesem de bir nedeni olmalı."

"nedenini ona yedireceğim hatta karşıma geçtiğinde onu kızartacağım."

işaret parmağımı duvara nişanladığımda oluşan küçük alev topu duvardaki posterlerimi yakmıştı.

"siktir ya..lis kapatmam lazım sonra konuşuruz."

telefonu kenara atıp hızla ayaklandım ve ateşi söndürmeye çalıştım. daha da büyüyen alev ile masamın üzerindeki hırkayla söndürmeyi başarmıştım.

ardından elimdeki yanan en sevdiğim hırkayla bakışıp dudaklarımı büzerek yere çöktüm.

üstüne odam dumanla dolmuştu.

"lanet!"

tekrardan ayağa kalkıp penceremi açtım ve dumanın gitmesini sağladım.

birkaç saniye sonra âdeta içeriye fırlayan örümcek ile çığlık atıp geriye sıçradım.

"ya bi' sen eksiktin gel!"

yanı başımda bitip beni kontrol etti. "iyi misin?"

"çok iyiyim ne demezsin."

"bu duman..? evde ateşle oynaman yasak olmalı senin."

yatağıma uzanıp tavana baktım. "ne ara fark edip geldiğini sormak bile istemiyorum çünkü artık şaşırmıyorum."

tavana çıkıp tam benim hizamda durdu ve ters bir şekilde asıldı.

"modunda değilsin sanırım."

"evet bir haftadır ezilmiş domates gibiyim."

asıldığı yerden bana daha fazla yaklaştı. "anlat dinliyorum."

"terapi için para isteme, tüm paramı dün sinir krizi alışverişimde harcadım."

dediğime gülerek cevap verdi. "öyle bir şey yapmayacaktım ama fena fikir değilmiş."

göz devirip dudak büzdüm.

"taehyung beni artık sevmiyor."

"ne?!..yani ne? öyle bir sonuca nasıl vardın?"

"çünkü lanet olası benimle bir haftadır konuşmuyor bile."

"nedenleri vardır."

yatakta kısa bir tepinmeden sonra cevap verdim.

"herkes aynı şeyi söylüyor, bıktım. nedenleri olsa dâhi bana nedenleriyle gelsin, yeter ki gelsin yani anladın mı?"

"eminim ki gelecektir. ona biraz süre tanımalısın."

"tanrı aşkına böcek! zaten bir hafta kadar süre tanıdım. onu özlüyorum ama o beni özlemiş gibi durmuyor."

yüzüme doğru sıkıntıyla nefes verdi. "yanlış düşünüyorsun."

"sen çok bilmiş gibi konuşmaya başladın yine."

omuz silkti. bir süre o bana baktı ben ise tavana.

ardından kendini yatağıma bırakıp bağdaş kurdu. "toparlan cici kız, bu ruh halini sevmiyorum."

"toparlanmam için gerekli olan o."

spiderman & fire woman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin