suspicion

49 12 4
                                        

merhabaaa nasılsınızzzz asklarimmm umarım iyisinizdirr
namunun mv sini nasil buldunuzz??
ben cokcok begendimm
eğer bir yanlışım varsa çok özür dilerim. Umarım beğenirsinizzz
🌷🌷💕💕

×××

"Ama bu taehyungun sesi değil ki."dedim ses kaydını dinledikten sonra. Hiç bu tarafından bakmamıştım. Taehyungun sesi kayıttakinden daha kalın ve derindi. Biraz benziyordu ama değildi işte.

"Evet çünkü bu onun şöförü" Ne?

"Şöförü ne alaka?"

"Şöförüyle bu anlaşmanı yapmıştık. Ama Taehyungunda haberi vardı. Çünkü şöförü ona söylemeden yapamayacağınıda belirtmişti. Patronunun hayatını karartmak istemiyordu nede olsa oda bana para veriyor falan dedi."

İnanmamıştım. Taehyung öyle birşey yapmazdı. Yapmazdı değil mi?

Biraz sessizlik olduktan sonra konuştum"Siz Taehyungu nerden tanıyorsunuz ki?"

"Gerçekten tek düşündüğün bu mu? Gerizekalısın. Herneyse, hatırlatırım o partini bizim evde düzenlemiştiler. Evime gelenleride bir zahmet tanıyım değil mi?" Evet siz duzenleyip bide bana iyi davranarak kendi evinizdeki partiye davet etmiştiniz. Resmen hepsi beni öldürmek içinmiş.

"Söylediklerinize inanmıyorum. Belki Taehyungun haberi yoktu? Kanıtınız olmadan size inanmam"

"Bunu söyleyeceğini bildiğimiz için şöföre Taehyungun sesini kayda almasınıda söyledim."
Dedi ve elindeki telefonda ses kaydını aramaya başladı.

Stresten titremeye başlamıştım. Ama çok iyi birine benziyordu ve.. ilk kez biri bana çok güzel baktığı için ondan etkilenmiştim. Neden bana böyle birşey yaptı ki? Tabi ya para karşılığında kimsenin yapmayacağı birşey yoktur.

Peki ya okadar ilgisi? Onlarda mı yalandı? Kafam çok karışmıştı. Şuanda tek istediğim herşeyin korkunç bir kabus olmasıydı.

Mingyu telefonunda ki kaydı bulamamıştı ki Kaiye dönerek"Nerde bu siktiğimin kaydı?" Diye sormuştu. Kai bilmediğini hepsinin onun telefonunda olduğunu söyledi.

"Doğru düzgün bir kanıtınız yok ve Taehyungu suçluyorsunuz! Bana bir kanıt bulmadan birdaha gelmeyin!" diyip onları arkamda bırakıp eve doğru hızlıca yürüdüm.

Evin kapısına yakınlaştığımda karşımda gördüğüm yüzle kaskatı kesildim. Taehyung... O buradaydı. Neden gelmişti ki? Her ne kadar onlara karşı Taehyungu korumuş olsamda, sadece şöförüyle konuştuklarıyla kendimi kandırsamda içimde bir şüphe vardı..

Ama yapmış olabilir di çünkü o zaman beni tanımıyordu ki. Yapmaması için hiç bir sebep yoktu. Yoksa pişman olduğu için mi bana iyi davranıyordu?

Yavaşca Taehyungun yanına geldiğimde yüzüne bakmak istemediğim hatta konuşmak bile istemediğim için yanından geçip gitmek istedim ama arkamdan uzanan kolu bileğimden tutup kendine doğru çekti.

Tanrım! Çok yakındık. Sıcak nefesleri dudaklarıma çarpıyordı.Yakından o kadar yakışıklı görünüyordu ki.. Dudakları,benzersiz gülüşü, burnu, benleri sanki özenle yaratılmıştı. Kendimi toparlamak istediğim için uzaklaşmak istedim ama izin vermedi.

"Jungkook.. neden benden kaçıyorsun?"

"Kaçmıyorum"

"Yalan söyleme. Kaçıyorsun işte. Neden beni dinlemiyorsun? O kadar mı kırıldın bana? Jungkook gerçekten travmalarını yeniden yaşattığım için çok özür dilerim. Kafamı sikeyim ki hepsi benim yüzümden oldu. Yaralarını tekrar kanattım. Hani söylemiştin ya izin vermiyorlar iyileşmeme diye. Bende izin vermedim Jungkook. Ama o yaralarının hepsini tektek öpüp iyileştire bilirim. Neden izin vermiyorsun bana. Neden kaçıyorsun?"

Söyledikleriyle kalbim deli gibi hızlandı. Kendime çok kızdım. O bana eğer bir ihtimal zarar verdiyse (hemde para için) yine yapabilirdi. Belkide yapmıştı ve bana iyi davranarak vicdanını rahatlatıyordu. Eğer Mingyu bana bunları söylemeseydi gerçekyten ona boşuna tavır aldığımı düşünüyordum. Ama yapmamışta ola bilirdi değil mi? Kafam çok karışıktı

Bu kadar şüpheyle ben ona iyi davranamazdım ki.. güvenemezdim.

"İzin vermiyorum Taehyung. İstemiyorum seni hayatımda. Tanımıyorum bile seni. Git buradan!"diyip kolları arasından çıktım onu iterek.

Bana öyle bir bakış atmıştı ki.. Bi an yalnış yaptığımı düşünmüştüm. Çok mu üzerine gitmiştim acaba? Ona anlatmalı mıydım?
Ama benide anlayın. Ben bu güvensizlik ve korkuyla onun yanında bile duramazdımki.

Bir insanın sonsuza kadar kollarından ayrılmak istemeyip ama kendi ellerinle itmek o kadar zordu ki.

Ne söylüyordum ben ya! 1haftadır tanıştığım biri
benim için bukadar değerli olmamalı!

Ama değerli? Onu üzdün! Sana nasıl baktığını görmedin mi? Şimdiye kadar kimse sana bu kadar güzel bakmamıştı..

Kapa çeneni! Böyle olması gerekiyordu. Ona güvememem. Şimdiye kadar başkalarına guvendim de noldu?

Evet delirmiştim. Resmen iç sesimle kavga ediyordum..

"Eğer benim sana acı verdiğimi düşünüyorsan giderim Jungkook.. Sadece sen acı çektiğin için giderim. Ama lütfen böyle bakma bana. Sen böyle güvensiz, soğuk baktıkca paramparça oluyorum ben Jungkook. Sen uzun zamandır hayatıma girmiş en temiz, saf ve güzel ruhlu insansın. Seni kaybetmek istemiyorum."

Gözleri dolmuştu. Ama bunu saklamak istediği için başını eğip gözlerini elinin tersiyle silmişti. Tanrım ağlıyıcak mıydı? Eğer ağlarsa dayanamazdım ki.

"Taehyung.." ellerimi yavaşca yakınlaşarak yanaklarına yasladım. "Lütfen, lütfen rahat birak beni. Ben değer verilecek insan değilim anlamıyor musun? Arkadaş bile olmayalım.  Sıkılırsın benden çok sıkılırsın Taehyung.Lütfen uzak dur benden"

"Sikmişim uzak durmayı! Ne anlatıyorsun
sen? Uzun zamandır yalnızca senin yanında iyi hissediyorum diyorum Jungkook.. Sen neden beni anlamıyorsun?"

Ellerimi yanaklarından çekip sinirle
"Ya sana kaç kere söylemem gerekiyor?! Uzak dur gelme yanıma diyorumsa uzak dur işte! Zorla mı? İs te mi yo rum!"

"Demek istemiyorsun? Sen bana böyle güzel baktıktan, güldükten sonra benim açıklamama,kendimi affetirmeye bile izin vermeden gidiceksin öyle mi?"
Her cümleyi bitirdiğinde küçük adımlarla yanıma yaklaşıyordu.

"Evet! İstemiyorum! Git artık. Zorla mı ya?"

"Evet! Sen kendini bana sevdirip tatlılık yapıp sonra bırakıp gidemezsin. Eğer zorlaysa zorla" Diyip bir çırpıda beni kucağına aldığı gibi hızlıca yürümeye başladı.

Şokla ağzım aralanmıştı ve bağırmaya başlamıştım. Ayaklarımı vücuduna vuruyordum ama taş gibiydi mübarek!
"Ya bırak beni! Salak misin sen?! İstemiyorum dedim sana. Bu resmen insan kaçırma! Polise şikayet edicem seni!"

"Olur. Hapise girdikten sonra üzülüp yanıma beni görmek için gelirsen hapisede girerim!"
"Ruh hastasısın sen! Bırak beni!"

Son söylediklerime kıkırdayarak hızlıca arabasının yanına geldi. Beni yan koltuğa oturtacağını düşünmüştüm. Ama şöför kpltuğuna oturup kucağınada beni oturttuğunda gözlerim şokla açıldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Buda resmen taciz! Bak polise bunuda söylicem"

Arabanın kapısını kapatıp kilitlediğinde belimden sıkıca tutup kendine bastırıyordu.
Yapma işte bunu yapma

Kurtulmak için onu ittirip bir tarafdanda omuzlarına vuruyordum.

Yüzüme sinsice sırıtıp "Diğer koltuğa oturtayım sende kaç öyle mi? Salak mıyım ben?" Ellerini saçlarımın arasına daldırıp okşamaya bir tarafdanda belimi okşamaya başladı.

"Hem ellerimin arasında titreyen sensin. Hoşuna gitmiyor mu sanki? Daha ileri gitmemi istemiyor musun?"

×××

Taehyung cok asiksin bebisim
NASILDI NASILDIII??
öpppptümmmm💞💞💕💕🤍🤍🤍🌷🌷

about love  |  tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin