about love | tk

hidden secrets

destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem az😭😭💕💕💕💕
umarım beğenerek okuyorsunuzdurrr
ÖPTÜM🤍🤍

×××

Ne? Tanrım.. Jungkookun çarpıştığı kişi ben miydim?

Yaşadığım bu şokla yüzümü çevirip Jungkooka baktım. Oda aynı şok olmuş suratla bana bakıyordu. Gerçekten şuan yerin 7 katına bile girsem utancımı bastıramazdım. Resmen Jungkookun travmalarını unutmasına izin vermeden yeniden dikkatsizliğim ve sırf sarhoş olup eğlenmek istediğim için ben yaşatmıştım.. Kafamı sikeyim! Kendimi hiç bir zaman affetmicektim.

Acaba Jungkookta mi affetmicekti?

Jungkook hiçbirşey söylemeden son defa bana bakıp polislerin arkasından yürümeye başladı.
Bende ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.

"Jungkook!" Bileğinden yakalayıp kendime çevirdim. Yüzüme bakmıyordu. Çenesinden tutup kafasını kaldırıp gözünün içine baktım.

"Ben.. ben gerçekten bilmiyordum Jungkook. Ne diyeceğimi kendimi nasıl affetireceğimi bilmiyorum. Hepsi benim düşüncesizliğim yüzünden o kadar içmemeliydim. Birine zarar vereceğimi düşünmeliydim. Çok üzgünüm"

Jungkook ben konuşmamı bitirene kadar gözümün içine bakmıştı. Yoksa beni suçlu mu buluyordu? Biliyorum tüm suç bende okadar içmemeliydim. Ama ben kimseye bilerek zarar veremezdim ki.

Jungkook birşey söyleyecekti ki önümüzdeki polislerden biri "Hadi çabuk olun! İşimiz gücümüz var sizi mi bekleyeceğiz?" Dedi.
Jungkook bunu duyduktan sonra koşar adımlarla yanımdan uzaklaştı. Bende onun arkasından gitmiştim. Karakola giderken ayrı araçlarda  olduğumuz için onu görememiştim.

İfademi verdikten sonra karakolda Jungkooku aramaya başlamıştım. Ama hiçbir yerde yoktu. İfadesini benim odamın tam karşısındaki odada vereceğini söylemiştiler ama oradan çıkan polis içeride hiçkimsenin olmadığını söylemişti.

Bahçeyede baktım ama hiçkimse yoktu. Saat çok geç olduğu için karakol neredeyse bomboştu. Joshuayı aramak için yanımdan geçen bir polisden telefonunu vermesini rica ettim. Kendime mutlaka yeni bir telefon almalıydım.

Joshuayı arayıp beni gelip almasını söylemiştim. Başta başıma birşey geldiği için korktu ama sonradan olayı küçük çaplı açıkldığımdahemen geleceğini söyleyip kapattı. Biraz içtiği için taksiyle gelmişti. Önümde duran taksiye bindim. Ama karakoldan çıkana kadar gözlerim hep birini arıyordu.

Joshuaya bakıp "Sende Jungkookun numarası var mı?"

"Evet var. Ne olduki?"

"Versene arıyım. Karakolda onu göremedim
endişelendim başına birşey geldiği için."

Joshua anladığını belli ederek kafasını sallayıp telefonunu verdi.

Sonra aklıma birşey geldiği için Joshuaya dönüp
"Bir dakika ya. Jungkookun numarısı sende neden var?" Kaşlarımı çatarak sordum.

"Ya cazibeme dayanamayıp numaramı istemişti. Bende kırmayıp vermiştim işte arada flörtleşiyoruz." Dediğinde beynimde şimşeklerin çaktığını hissettim

"Ulan Tamam tamam şaka yaptım ya sinirden kıpkırmızı oldun" dedi kaşlarını kaldırıp indirerek. "Beyimiz sonunda romantik erkek
rolünden çıkıp birine mi vuruldu acaba?"

"Gevezelik yapmada soruma cevap ver"
Dedim sert bir sesle.

"Senin telefonun olmadığı için acil birşey olursa numaramı vermiştim. Bukadar "