to find you

77 17 6
                                        

merhabalarrr!!!! umarım hepiniz çok iyisinizdirrr🙋‍♀️🙋‍♀️💕💕 bu bölümü yazarken hep jungkookun coverledigi bu şarkı kafamda dönüp durdu.. o yüzden sizinde dinlemenizi istedim!! Umarım bu fictionu beğenirsinizzz
Yanlışlarım varsa şimdidem çok özür dilerim..
Öptümm🌷🌷💕💕

×××

Kulağımda bazı anlamsız sesler vardı. Tam olarak ne olduğunu bilmiyordum ama kendini tekrarlayan bir sesti. Kirpiklerim titreşirken gözlerimi açmakta güçlük çektim. Göz kapaklarım açılmamakta inat ettikçe uyanmak için kendimi daha fazla zorladım. Biraz uğraştırsa da gözlerimi açabildim ancak gözlerimi acıtan ışıkla tekrar kapatmak zorunda kaldım. Bir süre gözlerimi açıp kapatarak ışığa alışmaya çalıştım.

Nihayet gözlerimi açtığımda beyaz tavanla bakışıyordum. Başımı çevirmek istedim ama boynumda bunu yapmama engel olan kaba bir şey vardı. Sanırım boyunluktu. Ağzımda oksigen maskesiyle nefes almak çok zordu.

Tanrım bana ne olmuştu?

Kapının açılma sesini duyduğumda ses gelen tarafa bakmaya çalıştım. Beyazlar içinde bir kadın ve arkasında Joshuayla birlikte içeri girdiler.

Joshua koşarak bana sarıldı. "Taehyung!! Aslanım benim bee yaşıyorsun!!!" Yaralarıma dokunup acıttığı için kısık sesle inleyip kendimden uzaklaştırdım. "Böyle dokunmaya devam edersen kendi ellerinle öldüreceksin"
Joshua sırıtarak "Yok bunun durumu iyi. Huysuzluğu yerinde."dedi.

Göz devirip yüzümü hemşire olduğunu anladığım kadına çevirerek "bana ne oldu?" Diye sordum.
Kadın serumumu değiştikten sonra önüme geçerek konuşmaya başladı.

"Öncelikle sağlığınızda ciddi bir sorun yok. Bunu belirtmek isterim ama sol kolunuzda hafif kırık var. Boynunuzda kaza sebebiyle zarar görmüş durumda ama 2 haftaya kalmaz iyileşirsiniz merak etmeyin. Efendim kaza sonucu 2 araba birbirine çarparak yoldan çıktı. Size çarpan araba uçurumdan aşağı yuvarlandı. Sizin arabanız diğer arabanın aksine sağ tarafa kayalıklara düştü ama hava yastığı açıldığı için çok büyük zararlara neden olmadı. Şanslısınız!"

Dilimi yutmuş gibi hemşirenin anlattıklarını dinliyordum. Gerçekten bunlara ben mi sebep olmuştum? Eğer o insanlardan birine birsey olduysa kendimi hiçbirzaman affetmezdim. Hemşireye dönerek "Peki ya şöförüm? Diğer arabadaki insanlara ne oldu? Lütfen çok zarar görmediklerini söyleyin yalvarırım.."
"Aslına bakılırsa ben diğer arabadakilerin durumundan haberdar degilim beyefendi. Ama çok ciddi bir sorun olmadığını,ölümün ve ya diğer felç gibi şeylerin yaşanmadığını rahatlıkla söyleye bilirim."

Derin bir nefes alıp hemşireye teşekkür ettikten sonra birazdan serumumu yine değişmeye geleceğini söyleyerek odadan çıktı. Joshua benim iyi olduğuma emin olmak için heryerime dikkatlice bakıyordu.

"Doktorlar bile bukadar dikkatle incelememiştir. Neden öyle bakıyorsun?"
Joshua göz devirerek "Sana birşey oldu diye ömrümden ömür gitti resmen. Eğer sana birşey olsaydı vicdan azabından bende intihar ederdim sanırım. Seni oraya zorla ben götürdüm."dedi.
Söylediklerine sırıtarak " Bu sana ders olmuştur. Bundan sonra beni istemediğim ortamlara ve yerlere götürmemen gerektiğini anlarsın."dedim.

Hemşire biraz geçtikten sonra gelip serumumu değiştirdi, zorlada olsa iğrenç ve tatsız hastane yemeklerinden yedim. Bu sırada Joshua evime gidip birkaç eşyamı getirmek için yanımdan ayrılmıştı. Bende bu sırada acaba diğer arabadaki insanlar nasıl diye düşünmeden edememiştim.

Derin düşüncelerimin ardından Joshua eşyalarımı getirmişti. Eşyalarımı hastane odamdaki küçük dolapa yerleştirdikten sonra bana döndü. "Gelirken doktorunla konuştum yarına kadar ve ya daha çokta olabilir burda kalmak zorundaymışsın iç kanama ve başka durumlardan korktukları için bunu uygun gördüler. Sana yeni ve büyük bir oda vereceklerini söylediler ve oda hazırlanana kadar seni dışarıda birkaç hastanın birlikte uyuduğu bir odaya götürmem lazım. Buraya yeni acil bir hasta getirilicekmiş."

Başımı onayladığımı belli ederek salladım. Konuşacak kadar bile enerjik hissetmiyordum. Serumlar yuzunden ustumde hep bi yorgunluk vardı.

Joshua sedyeyi taşımak için hemşireyi çağırdı ve birlikte beni birkaç hastanın olduğu odaya getirdiler. Hemşire vitamin ve ilaçlarımı içirdikten sonra bir ihtiyacınız olursa dönerim diyerek dışarı çıktı. Joshuada birçeyler yemek için alt kattaki kantine gitti.

15 dakikadır yerimden biraz bile olsa kıpırdamamıştım. Canım çok sıkılıyordu
Joshuaya birkaç kitabımı getirmesini söylemiştim ama gerizekali unutmuştu. Neyse donumu unutmadığına şükür etmeliydim!

Canım çok sıkıldığı için yanımda kimlerin olduğuna bakmak amacıyla zorda olsa diğer hastayla aramızdaki perdeyi biraz çektim.

Gördüğüm yüzle gözlerim faltaşı gibi açıldı.
Bu oydu! Ayyüzlü çocuk karşımda oksijen maskesiyle uyuyordu.. Ama onun burda ne işi vardı ki? Yoksa test falan yaptırmaya mı gelmişti?
Bu düşüncelerimin saçma olduğunu çünkü yanağında dikiş olduğunu gördükten sonra farkettim. Yoksa başına ağır bir kaza mı gelmişti?

Bu güzel yüzlü çocuğu dikkatle incelerken derisinin bukez dünkine nazaran çok daha fazla beyaz olduğunu gordum. Ben onu burda hasta olarak yatarkenki teniyle değilde dün gerçek teniyle görürken hayranlıkla izlemiştim.. Onun burda bu sebepten bembeyaz olması hiç hayran olunacak birşey değildi!

Onu tanımasam bile canım fazlasıyla acımıştı. Bu melek gibi çocuğun nasıl bir kaza geçirerek bu hale düştüğünü deli gibi merak ediyordum.

×××
nasıldı nasıldııı😭😭😭
umarım doğru birşekilde ilerliyorumdurrr
öptümmm💞💞🌷🌷

about love  |  tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin