14. Bölüm

12 1 9
                                    

Yaren Akın'ın anlatımıyla...

Kapının zilini çaldığımda kalbim bilmediğim bir heyecana kucak açmıştı. Bir kaç dakika sonra adım sesleri yaklaştı ve kapı açıldı...

Islak saçlar ve yorgun gözlerle beni karşılayan Bora beni görünce şaşırmıştı. Bana ve elimdeki keke baktı

"Kahve yapmıştım bende. İçeriye gelsene"
Kafamı sallayıp İçeriye geçtiğimde Bora elimdeki keki alıp mutfağa götürdü.
Ayakkabılarımı içerde çıkardıktan sonra Bora'nın yanına gittim.

"Burdan çık koridorun sonunda salon var orada otur beni bekle" dedikten sonra bir odaya girip kapıyı kapattı.

Gösterdiği yere doğru ilerlerken duvarlardaki fotoğraflar ilgimi çekti ve incelemeye başladım.

Üçlü çerçeveydi, ilk fotoğrafta bora'nın bebekliği vardı. İkinci fotoğrafta Bora 7 yaşlarındaydı ve annesi diye tahmin ettiğim kadının elini tutuyordu eğer bu kadın bora'nın annesiyse gerçekten çok güzel bir kadındı. Üçüncü fotoğrafın altında tarih vardı, bu yıl çekilmişti. Bora bir kızı omzuna almıştı ve ikiside kameraya gülümsüyordu...

"Yaren" boranın sesiyle kendime geldiğimde ona döndüm. Islak olan saçları kuruydu

"Neden salona geçmedin"
"Fotoğraflar dikkatimi çekti de"
Yanındaki kız kim diye sormayı deli gibi istesemde bu konunun boyumu aşacağını düşünüp sormadım. Salona doğru ilerleyip koltuklardan birine oturdum

Dakikalar sonra Bora elinde siyah bir tepsiyle içeriye girdi. Tepsideki kekleri ve kahveleri önümdeki sehpaya koyduktan sonra yanıma oturdu.

"Zühreyle birlikte bende taşındım karşı dairene" Gözlerini şaşkınlıkla araladı "sana sormadan böyle birşey yapmam doğru değil ama-"

"Benim için sorun yok. Ama sevgilin kızmasın, bu kadar yakınımda olmana." Kaşlarım hafifçe aşağıya indi

"Meriç benim sevgilim değil, bir aralar sevgiliydik ama beni aldattığını öğrenince ondan ayrıldım. Anneme ayrıldığımızı söylemeyi olan olaylardan dolayı unuttuğum için o da direkt meriç'i aramış. Meriçte yaptığım ayrılık konuşmasını zaten ciddiye almamış annem arayınca da gelip sevgilim gibi şeyler zırvaladı işte"

Bora'nın gözlerindeki hayal kırıklığı yerini umuda bıraktı.

Bora kekten bir çatal aldığında yüz ifadeleri şekilden şekile girdi
"Kötü mü olmuş"
"Hayır çok güzel olmuş" önümdeki kekten bir çatal aldım...

Tadı yenilmeyecek gibiydi.
"Bora ver şu tabağını yoksa ikimizde zehirleneceğiz" sırıttı "bide güzel olmuş diyorsun bunun neresi güzel?"
"Senin, benim için uğraşıp bu keki yapman gerçeği güzel"

Tabakları tepsiye koyup mutfağa götürüp salona geri döndüm Bora hâlâ sırıtıyordu "daha önce hiç kek yapmadın değil mi" Kafamı hayır anlamında salladım

"Mutfakta becerikli değilsin orası belli" kolumdan çekip yanına oturttu "umarım PlayStation da beceriklisindir"

Zühre Cesur'un anlatımıyla...

Tilkiden aldığım mesajdan sonra yağız'la konuşmak için yağız'a mesaj attım.

Seninle konuşmam gerekiyor neredesin?

*yağız kişisi bir konum gönderdi*

Bildirime üstten bakıp telefonumu kapattım. Üzerime mavi bir kot pantolon, beyaz kenarları açık bir crop giydikten sonra yaren'e mesaj attıktan sonra evden çıktım.

GECEMİN YILDIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin