18

3.2K 274 123
                                    

Merhaba..
Koskoca bir ay yoktum, nasılsınız?
Umarım herkes iyidir, beni soran beni merak edenlere teşekkür ederim şükür iyiyim.
Bu zamana kadar sabredip bekleyen herkese de teşekkür ederim.
Şu bir ayda yediğim linçleri buraya yazmayacağım tek söylemek istediğim şey gerçekten kırıcı olduğu.
Ama yine de siz kusura bakmayın.

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.














😶‍🌫️

"Emin ol o zaman Utku!" İçeriden kükreyen Karan'ın sesiyle üzerimdeki battaniyeyi kaldırıp ayaklandım. Odadan çıktığımda beni sıcak bir ev karşıladı, bahar ayında kombi yakmamıştı inşallah. Salonun girişine geldiğimde Karan büyük bir küfür savurdu ve yanımdan nasıl geçtiğini anlayamadan toz oldu.

Telefonum çalmaya başladığında arayan köyün muhtarıydı. "Muallim Hanım! Bomba patladı okulun orada, neredesin sen! İyi misin?"

Okul... Berrin, Utku ve öğrencilerim.

Nefesimi zar zor düzene soktuğumda konuşabildim. "Geliyorum ben, okulda değildim. Bir bilginiz var mı durum ne?" Kapıya tutunduğumda alacağım cevaptan ölesiye korkuyordum. "Askerler geldi şimdi, hiçbirimizi yaklaştırmadılar." Onu onaylayıp telefonu kapattım. Hızla üzerimi değiştirip kendimi dışarı attım, aklıma ilk gelen İsmail'i aramak oldu. "Abla iyi misin, neredesin!" Sesi kalabalığın sesine karışmıştı. "İsmail evdeyim, yani lojmanın önündeyim gelip alır mısın beni?" Derin bir nefes sesi. "Abla ortalık yangın yeri." Kaşlarım çatıldı. "İsmail, gel ve beni al." Yüzüne kapatıp beklemeye başladım.

Yaklaşık beş dakika sonra İsmail'in aracı tam önümde durdu. Hızla ön koltuğa yerleştiğimde İsmail çoktan gaza basmıştı. "Kılıç komutanım öldürecek beni." Bir şey olmaz dercesine elimi salladım. "Durum ne, sen kesin biliyorsundur."

Tek eliyle yüzünü sıvazladı. "Bilmiyoruz abla, kimse bir şey demiyor ki. Sadece bomba okulda değilmiş, yakınındaki arazideymiş." Rahat bir nefes aldığımda çocukların yaşadığına seviniyordum.

"Ama Utku komutanım ile Berrin bacıdan haberimiz yok." Eğer sabah Berrin ile ben gitseydim, Utku'nun yerinde ben olsaydım ne olurdu? Yine mi yaşardım aynı şeyleri?

Bir el göğsüme vuruyordu sanki, yumruklarını tek tek indiriyor; acımıyordu.

Köyün yoluna girdiğimizde etrafa yayılan erler görüş açımıza girdi. Giderek artan araçlar, oradan oraya koşturanlar, tetikte bekleyenler...
Geldiğimiz yolun önünü kestiklerinde İsmail ile selamlaşıp yolu açtılar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KURŞUNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin