"Jessica'dan haber var mı Lauren?" Daniel Jessica'yı en yakın arkadaşına, kendisininde kız kardeşine sordu. Fakat Lauren beklediği gibi kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı.
Daniel sıkıntılı bir nefes aldı. Jessica onunda arkadaşıydı,oda Lauren gibi endişeleniyordu. Aslında hepsi endişeliydi. Yine de lunaparka gittiler.
Lauren ve diğerleri isteksizdi. Sage,diğerlerini azda olsa neselendirmeye çalışıyordu. Buna Chris'de dahildi. Beklendiği üzere hiçbiri neşelenemiyordu.
Christiana bu durumdan bıkmıştı. Lunaparkta olmayan tüm enerjisi sömürülmüştü. Hatta bir arkadaşı kayıp iken.
"Çocuklar,bence bu kadar yeter. Jessica okul çıkışından beri kayıp. Hiçbir haber alamıyoruz bile ve siz ikiniz bizi eğlendirmeye, azda olsa neselendirmeye çalışıyorsunuz. Tamam,çabanızı takdir ettim. Eğer geliyorsanız gelin,çünkü ben artık bu işte yokum."
Diyerek duran dönme dolaptan indi Christiana. "Hey,dur! Nereye?" Christiana ikizi Christian'ın dediklerini ciddiye almayarak Lunaparkta resmî olarak çıkış yaptı. Christian da haliyle kız kardeşinin pesinden gitti.
Diğerleri de ne olduğuna pek bir anlam veremeden lunaparktan çıkmak için çıkış kapısına doğru isteksiz şekilde yürüdüler.
"Siz gidin,ben size yetişirim lavabo ihtiyacım var. " diyerek diğerlerinden ters yöne doğru gitti Lauren.
Dennis arkasından "İstersen bekleyebilirim?" Diyerek bir soru yöneltti. Lauren,"Gerek yok!" Deyince geri döndü.Lauren lavabo ihtiyacını giderdikten sonra ellerini her zamanki gibi yıkadı. Kafasını kaldırarak aynaya baktığında arkasında bir insan silueti farketti.
Bunun kim olduğunu anlamadı elbette. Hatta cinsiyetini bile çözemedi. Panik yapmadan arkasına dönünce arkasında kimsenin olmadığını fark etti.
"Klasik korku filmi unsurları..." kendi kendine mırıldandı. Tek koluna sırt çantasını takarak lavabodan çıkışını yaptı.
Lavabo,lunaparka biraz uzakta kalıyordu. Lavabonun giriş kısmı ağaçlık alana,yani orman tarzı bir bölüme bakıyordu.
Lauren,sırt çantasının fermuarının açık olduğunu fark edince lavabo girişinde çantasının fermuarını kapatmaya uğraşırken bir sesle irkildi.
Kafasını kaldırıp etrafına iki çift çatık kaşla baktı. İşkillenmişti. Yani burada tek olmadığı konusunda...
Lauren,sesi duyduğu yere doğru adımladı. Bir ağacın karşısında durdu.
Lauren attığı adımla olduğu yere kilitlendi.Adeta donmuştu. Artık saatler ilerlemiyordu. Lauren tek bir adım bile atamıyordu. Korkudan buz kesildi.Ne yapacağını bilemezken aniden bir çığlık bastı.
Çünkü karşısında bulunan ağaçta Jessica'nın cesedi duruyordu. Ayakları kesilmiş bir şekilde.
Lauren arkasına bakmadan koşuyordu. Yere yuvarlanınca çığlık atmayı bıraktı. Yerde nefes nefeseydi. Korkuyu iliklerine kadar hissediyordu.
Son bir kez ölü bedene bakmak istedi. Son bir kez ölü arkadaşının bedenine bakmak istedi. Jessica'nın kanla karışık sarı saçlarına baktı. Lauren Gözlerinden dökülen soğuk yaşları sildi. Fakat kalkacak gücü bulamıyordu.
Hava kararmıştı. Lauren Ayağa güç bela kalkarak oradan hızla uzaklaştı. Ne olduğunu anlamadan bir polise haber verdi.
Polis olay yerine gittiğinde Lauren sorgudaydı. Cesedi tekrar görmek istemiyordu.
"Evet,Lauren Murhpy.Neler oldu bana anlatabilir misin?"Karşısında ki polis ona neler olduğunu soruyordu fakat o hiçbirşey anlamamıştı. Herşey çok ani gelişmişti.
Anlatacak birşeyi yoktu.
"Ben hiçbirşey hatırlamıyorum, zaten herşey çok ani gelişti. " dedi Lauren ağlamaklı bir sesle.Polis nefes alarak Lauren'in gözlerine baktı. "Tamam,o halde Jessica Davis'i o halde gördükten sonra ne oldu?"
Lauren'in bildiği yerden soru gelince hızla cevapladı."Jess'i o halde görünce çok panikledim. Ama elimden birşey gelmedi,yerimde sabitlendim. Sanki bi güç beni alıkoyuyordu. Korktum. Çığlık atarak oradan uzaklaştım. Ayağım bir taşa takıldı, yuvarlandım..."
Lauren'in anlattıklarını dikkatle dinliyordu polis.
Lau,nefes alarak devam etti. "Sonrasında biraz bekledim. Jess'in cesedine bir daha..."Diyemeden ağlamaya başladı. Polis sabırla Lauren'in ağlamasının azda olsa yatışmasını bekliyordu.
Lauren'in ağlaması daha dinmeden birisi girdi içeriye.Bir polis daha.
"Olay yerinde Jessica Davis'in cesedinin üzerindeki kanla karışık çikolata bulmuşlar."
"Ne?" Diye bir mırıldanma çıktı Lauren'in sorguya çeken polisin ağzından.Polisler sorgu odasından çıkınca Lauren tek kaldı.
Şimdi ne yapacaktı? En yakın arkadaşı olan Jessica ölmüş,hatta öldürülmüştü...Sıranın ona gelmesinden hiç mi hiç korkmuyordu Laurem. Sadece arkadaşlarının, yakınlarının öldürülmesinden korkuyordu. Yoksa kendisi tek kalırdı.
Onlar hayatlarını yaşayamazdı. Görecekleri güzel günlerin önü kapanır,gerisi gelmezdi. Dünyaya bir kere geliyorlardı. Lauren ise bir kere geldikleri bu yerde arkadaşlarının bir cinayete kurban gitmesini hiç istemiyordu.
Haklıydı.
Fakat şimdi ne yapacaktı?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
güven
Horrorbir yada birden fazla katil var. Şimdiden uyarımı yapayım, eğer cinayet kitaplarını sevmiyorsanız, hassas biriyseniz,cinayetlerden korkuyorsanız şimdiden okumaktan vazgeçin. Kitap vahşet,cinayet ve daha birçok şey içermekte. - Kimsenin birbirine güv...