Bölüm altı

243 21 0
                                    

Beynimde yankılanıp duran cümle beni bozguna uğratırken öylece durmaktan başka bir şey yapamıyordum.

Ne demişti Ravza? 'bağımlıyım' mı?

Bu gerçek olamazdı. Ravza'm, eşim bağımlı olamazdı.

Sigara kokusundan bile midesi bulanan, kötü olan her şey uzak duran eşim bağımlı olmazdı.

Kafamı iki yana salladım, gözlerim boşluğa doğru dalmışken "Değilsin." diye fısıldadım. Evet, değildi. Ayağa kalkıp ellerimle yüzümü sıvazladım ardından Ravza'yı korkutmamak adına gülümsedim ona bakarken "Değilsin güzelim. Annem psikolojik olarak seni kötü etkiledi farkındayım ama bağımlı değilsin."

"Dusan." dedi gözlerini kapatırken ardından yatakta doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı "Annen doğru söylüyor." 

"Hayır, yalan söylüyor." 

Yatağa geri oturup büyük ihtimalle stresten buz tutmuş ellerini tuttum, "Öyle olmadığını biliyorum bebeğim. Sen vücuduna zararlı bir maddenin girmesine izin vermezsin." gözleri dolarken bakışlarını kaçırdı benden "Özür dilerim." diye fısıldadı.

"Özür dilerim, böyle olsun istemedim." demeye devam ederken ağlamaya başladı. Şaşkınlıkla ona bakarken ellerini bırakıp omzuna kollarımı sararak kendime doğru çektim. Omzuma kafasını yaslarken ağlamaya devam ederken konuşmaya başladı.

"Uyandığım günden itibaren vücuduma uyuşturucu enjekte ettiler. İlk başlarda dozajları azdı bu gittikçe yükseldi. Bir dönem vermeyi kestiler o zaman," hıçkırdı daha sıkı sarıldım "O zaman krizlerim başladı kendime engel olamıyordum, o iğrenç şeyi istiyordum. O acınası halim karşısında annen büyük bir zevk alıyordu ardından yine enjekte ediyordu vücuduma. Her krizimi büyük bir zevkle izliyordu, ona yalvarmam için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Bir süre sonra tamamen vermeyi kesti krizlerim devam ederken sadece sakinleştirici veriyorlardı. O sakinleştiriciler sayesinde krizlerim hafifledi fakat hâlâ tamamen geçmiş değil." 

Artık tek hıçkıran o değildi.

Nasıl böyle korkunç bir anneye sahip olabilirdim?

Ravza ağladıkça ağladım, hıçkırıkları durduğunda durup saçlarına, yüzüne öpücükler kondurdum, özürler diledim.

"Özür dileme sevgilim, bunların sorumlusu sen değilsin." dediğinde gözlerim yeniden doldu "Ben hayatına girme-" sözümü sinirle kesti "O zaman bir hayatım olmazdı Dusan. Bana zarar veren sen değilsin, annen. Onun yaptığı hiçbir şey senin sorumluluğun değil." 

Kafamı eğip sakinleşmeye çalıştım. İçimde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı vardı hepsi anneme karşıydı.

"Yanımdayken kriz geçirmedin." diye fısıldadığımda gözlerini kaçırdı, kaşlarım çatılırken çenesinden naifçe tutup bana bakmasını sağladım "Geçirmedin değil mi?" derin bir soluk verdi "Bu hemen kurtulabileceğim bir durum değil sevgilim, geçirdim sana belli edemezdim. Yanlış anlama elbet bunu seninle bir gün paylaşacaktım ama hazır değildim henüz. Çünkü bağımlılığımı red edip duruyordum ama artık edecek dermanı kendime görmüyorum. Bağımlıyım." 

Aklıma gelen anlarla kas katı kesildim. Aşırı terlemesi, ellerinin sürekli titremesi, uykusuz olması  bunların hepsinin geçirdiği psikolojik olduğunu düşünüyordum fakat iş bambaşkaydı.

Ellerini sımsıkı tuttum, yine titriyordu. Gülümsemeye çalıştım, "Yenebiliriz bunu biliyorsun değil mi güzelim?" dediğimde tereddütlü olsa da gülümsedi kafasını salladı "Sana söz veriyorum bunu yeneceğiz. Bu süreci en güzel şekilde atlatıp sağlıklı bir şekilde hayatımıza devam edeceğiz." dediğimde sarıldı bana saçının tepesinden öpüp kollarımı doladım bedenine.

Moralini düzeltmek adına "Tek bağımlılığın ben olacağım yeniden." dedim hafif güler bir tonla, işe yaramış olmalı ki güldü yaslandığı omzuma bir öpücük kondurdu.

Derin bir soluk aldım, saçlarını okşamaya başladım. Yeniden iyi olması için her şeyi yapacaktım, biz yeniden beraber iyi olacağız.

anlıyorsun değil mi?|Dušan TadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin