Selam!
Nasılsınız?Çocuklarla olan bütün konuşmalar Çince. Hatırlatmak istedim.
Bölüm.
Konaktan çıkmamla Faruk yanıma geldi. Çocuklar çoktan arabaya yerleşmişti ve diğerleri de beni bekliyordular.
Alisa- Gidiyoruz.
Tek kelimemle Faruk kapımı açarken diğerleri de çoktan arabalarına yerleşiyordular. Ben binerken Haznedarlar çıkmıştı kapıya. Onlara son bi kez öfkeyle bakıp arabaya bindim. Saniyeler sonra yola çıkmaya başladık.
Ç/Rosa- anne onlar neden öyle bağırdı?
Ç/Alisa- bırak onları kızım. Saçmalık işte yaptıkları.
Ç/Rosa- anne. Dedenler bizi sevmedi mi?
Ç/Alisa- olur mu hiç öyle şey kızım?
Ç/Carl- onlar bizi sevmediyse bizde onları sevmeyiz Rosa! Anne lütfen bir daha bizi o eve götürme.
Ç/Alisa- tabi ki de, siz istemedikçe asla! Hem söyleyin bakalım sizi sevmeyen birini anneniz sever mi? Mümkün mü böyle bir şey tilkiciklerim?
Son sözlerimi söylerken onlara kocaman sarılmıştım. Onları asla bırakmazdım. Onlara dokunanı ise yaşatmazdım!
Yarım saatin ardından sonunda otele varmıştık. Rosa uyuduğu için onu kucağıma almıştım ve diğer elimle de Carlı tutuyordum.
Odaya vardığımızda Rosayı yatağına yatırdım, üzerini de değiştirdim. Üzerini örtüp alnını da öptükten sonra salondan bizi izleyen oğluma gittim.
Ç/Alisa- oğlum. Hadi gel yatalım bizde ister misin?
Ç/Carl- anne, bize kızmadın değil mi?
Ç/Alisa- o da nereden çıktı aşkım?
Ç/Carl- çünkü onlar bizim yüzümüzden sana bağırdı.
Ç/Alisa- size asla kızmam. Bunu aklından sakın çıkarma olur mu oğlum? Kim ne yaparsa yapsın. İsterseniz siz bir şey yapın. O an sizi azarlasam da ben sizi hep seveceğim. Kızsam da, üzsem de, uzaklarda olsam da. Ben sizi hep seveceğim. Bunu kardeşine de hatırlat olur mu aşkım?
Carl'ım sadece başını sallamakla yetindi. Gözleri dolmuştu. Aslında her ne kadar o daha olgun dursa da, o çok ince düşünürdü, çok kafaya takardı, çok korkardı ondan annesi gibi giderim diye. Belki onları hatırlamıyor ama hissediyor.
Alisa- o zaman! Şimdi doğruca pijamalarımızı giyip anneyle uyumaya var mıyıııız?
Ç/Carl- eveeet.
Neşesini yerine getirebilmiştim sonunda. O üstündekileri çıkarırken bende pijamalarını giyinmesine yardım ettim. Bende üstümü değiştirdiğimde yatağa geçtik. Ona sarılıp tam masal okuyacaktım ki telefonum çaldı.
Alisa- bil bakalım kim arıyooor!
Carl- Leiiii.
Aramayı cevaplayıp konuşmaya başladık.
Carl- Leiiii. Seni çok özledim
Wang lei'nin diğer adı Alex'ti, aslında ben de ona Alex diye sesleniyordum ama çocuklar Lei demeyi daha çok seviyordular. Hele yalnız olduklarında. Birde yurtdışında başka bir ismi daha vardı Matthew o da kendi işlerinde kullandığı isimdi. Dedesi koymuştu bu ismi ona o da silmek istememişti ama Alex'i eklemişti sonradan.
Alex- vayyy hangi yakışıklı burdaymış? Ee hani beneğimiz nerde aşkım?
Alisa- o uyudu malesef bebeğim. Ee? Sen ne zaman geliyorsun?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvarlarımın Ardındaki Ben
RomanceKendini tamamen asi, fırtınalarda bile yıkılmayacak duvarlarla kaplamış genç kız duvarlarının ardında ise bir o kadar savunmasızdır. Onu bulan ailesi kızın o sarsılmaz duvarlarını aşmayı başaracak mı? Peki kızın duvarlarını aştıklarında görecekler...