Lena'dan ;
Bir süre sonra Alex ayağa kalktı Ben ise hala oturuyordum bana bakıp "seni kucağımda götürmemi mi istersin yoksa kalkacak mısın"dedi.
O böyle deyince yavaşça ayağa kalktım beni kucağına almasını istemiyordum Ben Ayağa kalkınca yanıma gelip belimden destek verdi buna ihtiyacım yoktu zaten eli buz gibiydi.
Tam elini belimden çek demek için yüzüne bakmıştımki yine bana baktığını gördüm gözleri parlıyordu. Ne zaman bakışsak hep böyle oluyordu gözleri parlıyordu .
Fakat sinirlendiğindenmi yoksa öfkelendiğindenmi bunu hala anlayamamıştım.
Bana kafasıyla kapıyı işaret etti yavaşca kapıya doğru ilerledik kapıyı korumalar açmıştı tekrardan uzun koridora girdiğimizde biraz etrafa baktım.
Gerçekten çok büyük bir şatodaydık iç mimarisi kafa karıştırıcıydı modern ve gotik tarzlar hüküm sürüyordu merdivenlerin önüne geldiğimizde bana baktı.
"İnebilirmisin" Dalgamı geçiyordu bu, yok yok heralde ayaklarımın olduğunu görmüyordu .
Ona sert olduğunu düşündüğüm bir bakış attığımda "merdivenler kaygan düşersen birde tekrardan sana bakmak zorunda kalmıyım"
Adama bak sanki ben dedim beni kurtar bana bak diye. "Bakma bana o zaman bırak beni".
" Bunları yeterince konuştuğumuzu hatırlıyorum ufaklık şimdi sus"dedi.
Merdivenlerden aşağıya inerken bana baktığını hissediyordum ancak ona bakmadım.
Sonunda merdivenleri indiğimizde belimdeki eliyle beni sağa doğru yönlendirdi büyük bir kapının önünde durduğumuzda bana baktı.
"Yemek odasında söylediklerimi hatırlıyormusun" Dedi.
Cevap vermedim diğer elini kaldırdı ve çenemi tutu hafifçe kafamı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı.
"Sana bir soru sordum bana cevap ver" Dedi sert bir seste. Birbirimize bakıyorduk.
"Hatırlıyorum" Dedim . Bi anlığına gözlerinin birkaç saniyeliğine dudaklarıma kaydığını gördüm ve başımı çevirdim.
Kapıyı açmıştı içeriye girdiğimde tam karşıdaki tekli koltukta oturan siyah dağınık saçlı bir adamın bana doğru baktığını gördüm.
Bizi görünce ayağa kalkmıştı gülümsüyordu en azından yanımdaki kadar duygusuz değildi.
Alex son söylediğim cümleyi sanki duymuş gibi bana baktı o an aklıma zihin okuyabildiği geldi acaba duymuşmuydu.
Derin bir nefes aldı ve adamın yanına ilerlemeye başladık. Yanına gittiğimizde elini bana uzatmıştı.
"Sonunda tanışabileceğiz cadı , tanıştığımıza memnun oldum ben Matteo " Dedi. Yüzündeki gülümsemesiyle bana bakıyordu.
Karşılığında elimi uzattım ve "lena" Dedim . Elimi tutup sıktı ve bıraktı eli Alex'in eline göre daha sıcaktı.
"Neden geldin " Dedi Alex çatık kaşlarıyla Matteo'ya bakarak.
"Ne yani kuzenimi özlemiş olamazmıyım" Dedi matteo dudaklarını bükerek.
"Matteo şımarma"dedi sert ses tonuyla Alex.
" Tamam tamam ufaklığın durumunu merak etmiştim görüyorum ki çok iyi anlaşmışsınız seni öldürmek istiyormuş gibi bakmasından anlıyorum."
"Kaza hakkında birşeyler öğrenebildinmi" Dedi Alex kaza lafını duyunca aniden gözlerim açılmılştı.
"Aslında bakarsan buraya gelmemdeki diğer sebep buydu bunu konuşmak için gelmiştim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampirlerin intikamı
Vampirededesinin ölümüyle yıkılan lenanın bir kaza sonucu hayatı değişir ve kendini bir intikam ve taht oyununun içinde bulur. "Kayıp kraliçe sensin, sen benimsin benim eşimsin"