13. Bölüm

8 5 0
                                    

İhtiyacım olduğunda yanımda olsaydın...

Aradan 1 saat geçmişti ve ben hâlâ kendimi kötü hissediyordum. Gözlerim kapanmaya başladığında kapı açılma sesi duymuştum. Gözlerimi açtığımda Arda'nın yanıma yattığını görmüştüm."Güzelim niye uyandın yoksa seni rahatsız mı ettim?" Gülmeye çalıştım fakat gülemedim. "Hayır tabiki de sadece uyuyamadım." Arda'nın göğüsüne yatmıştım. "Ben çok yoruldum Arda. Çocukluğumdan bu yana herşeyi yaşadım, günahsız bir çocuğu öldürmek istediler. Ben artık bunlara katlanamıyorum." Ağlamaya başlamıştım fakat ağlamamı Arda'dan gizlemek zorundaydım. "Venüs merak etme bunları yaşadın diye korkma bunlar bir hayat sınavı. Keşke senin çocukluğunda da seninle yanışsaydım belki bunları düzeltirdim. Herşeyi birlikte yapıcaz tamam mı. Sen ölüme bile gitsen ben senin arkandan gelirim bunu sakın unutma. Yıldızlara bak Venüs,onlar herzaman doğruyu söyler." Dediğine şaşırmıştım çünkü bu cümle bana annemin beni terk ermeden önceki dediğine çok benziyordu. "Yıldızlara bak,eğer birini seviyorsan akşamları yıldızlar sönmez.Eğer yıldızlar sönerse birini sevmiyorsun dur veya ölmüştür bunu sakın unutma." Dayanamayıp sormuştum" "Arda senin bu dediğin annemin bana söylediğine çok benziyor. Ben artık yıldızlara güvenmek istemiyorum." "Tamam güzelim yıldızlara güvenme ama bana güven tamam mı,çünkü ben seni yıldızlar sönene denk sevicem." Artık kendimi güvende hissetmek istemiyordum fakat Arda beni nedense kendimi güvende hissettiriyordu. Aşık olmak için fazla korkaktım fakat o kendini aşık edebilecek kadar cesurdu. "Artık uyuma vakti küçük hanım." "Uyumak istemiyorum." "Tamam uyuma ama evde fare gibi de gezme." Gülmüştüm "Gezmem merak etme ama kendime kahve yapıcam ses çıkarabilirim." "Tamam güzelim bende birazdan gelirim büyük ihtimal." Sarılıp yanağından öpmüştüm. Arda'da benim yanağımdan öptükten sonra merdivenlerden aşağıya inmiştim. Merdiven basamaklarından inerken kapının çaldığını duymuştum. Hemen hızlı adımlarla kapıya doğru yürümüştüm. Kapıyı açtığımda hiç beklemediğim ve yıllardır görmediğim biri vardı.Deniz,teyzemin tek kızıydı ve biz Deniz ile kardeş gibi büyümüştük. Deniz'in yannda 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Deniz,beni görür görmez boynuma sarılmıştı." Allah'ıma binlerce kez şükürler olsun Venüs. Bu sensin!' Evet bendim ben kendimdim. "Deniz yıllar sonra burda karşımdasın. Beni nasıl buldun?" Ağlıyordu fakat bu gözyaşı üzüntüden dolayı değildi beni bulduğu içindi."Geç içeri" demiştim ve salona doğru yürümüştük. Masadaki şekeri alıp Deniz'in yanındaki küçük kıza vermiştim. "Al bakalım bu senin." "Teşekküy edeyim"
Çok masumdu."Deniz,bu kız kim?" Yanındaki şekeri yiyen kıza bakarak gülümsemişti."Minik sen Venüs" Bir dakika ne. "Anlamadım" Zorla gülümsemişti. "Teyzem senin doğum gününde bize gelmişti fakat ağlıyordu. Annem yani senin teyzen nolduğunu sorduğunda senin uçurumdan düştüğünü ve öldüğünü söylemişti" Bu kadın benden bu kadar mı nefret ediyordu. Kendi öz çocuğundan insan nefret eder mi. İşte benim annem nefret ediyordu."Yıllar sonra büyüdüm hatta evlenip boşandım. Buda benim kızım Venüs" Kızına benim ismimi neden vermişti. "Deniz keşke benim ismimi koymasaydın. Ben çok uğursuz biriyim. Herkese zarar veriyorum. Hatta inanırmısın bilmem ama annemin anlattığı yalan gerçek oldu uçurumdan düştüm ve kaç ay yoğun bakımda yattım. Daha yeni kendime gelebildim" Şaşkın gözlerle bana bakarken hemen konuyu değiştirmiştim. "Ben size misafir odasını göstereyim isterseniz" "Evde bizden başka biri var mı?" Evet anlamında başımı salladığımda "Erkek arkadaşın mı yoksa" demişti. Bu kızın altıncı hissi kuvvetli bence.Gözlerimi kaçırmaya başlayınca ayağa kalkıp yanıma gelmişti. "Venüz,erkeklere güven olmaz bir bakmışsın seni en çok sevdiğin ya da sevmediğin biriyle aldatıyor. Bunu lütfen unutma" Haklıydı. Erkekler bir ilişkideyken iyi durumlar olmadığında hemen aldatma yolunu tercih ediyorlardı."Deniz yukarı kattan sola dönün ikinci odada kalabilirsiniz." "Teşekkürler Venüs" "Rica ederim Sponge Bob" Bana dolu gözlerle bakıyordu. Bizim birbirimize sesleniş şekillerimiz değişikti. Ben ona Sponge Bob diyordum o ise bana Patrick diyordu. Odaya girdiklerinde bende hemen kendimi odama atmıştım. Arda'yı uyandırmadan yavaşça günlüğümü alıp yazmaya başlamıştım."Sevgili ben. Hayatta insanlara iyilik yapıcam diye sakın yorulma,annemi bulucam diyede yorulma. Annem istememiş bizi. Ben onun en nefret ettiği kızı,çocuğu diye tarihe geçmiştim. Bunun rüya olmasını istiyordum. Annemin yanına gidip boynuna sarılıp ağlamak istiyordum. Annem beni neden sevmedi. Bende bir çocuktum bende insandım. Ben hiç anne sevgisi görmeyecek miydim. Kendi nefesimde boğulduğumda hiç mi merak etmemişti. Ben bu dünyaya fazlalıktım. Tek Dünya için fazlalık değildim,annem içinde bir fazlalıktım." Günlüğümü kapattıktan sonra yerine koymuştum. Kafamı yastığa koyduktan sonra sessizce ağlamaya başlamıştım.Annem benim yanmda yoktu. En çok ona ihtiyacım olduğu zaman yanımda yoktu. Ben yalnızdım bu hayatta. Bu oyuna tek başıma girmiştim ve oyunun bitmesine çok az kalmıştı. Herkes yaşattığını yaşamadan ölmeyecekti.

______________________________________

Selam ilk defa böyle bir yazı yazıyorum. Yakında yeni bir kurguma başlayacağım ve bu kurguya başladığım gün Yıldızlar Sönene Denk in final bölümü yayınlanmış olacak. Final bölümüne 2 veya 3 bölüm kaldı🥲. Bölüm hakkında ne düşündüğünüzü yorumda belirtebilirsiniz. Diğe bölümde kadar kendinize iyi bakınn<3

Yıldızlar Sönene Denk(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin