Her bir zerrene..

652 33 108
                                    

İsmim Lee Minho 23 yaşındayım. Üniversite son sınıf öğrencisiyim. 21 yaşındaki Felix adındaki kardeşimi saymazsak şimdilik dünyada başka kimsem yok.

Ailemi 2 yıl önce bir trafik kazasında kaybettik. O günden sonra hem çalışıp hem okumak beni çok yıprattı. 23 yaşında hala üniversite öğrencisi olmamı da açıklıyor aslında bu.

Part time olarak bir markette kasiyerlik yapıyorum. Çok harika bir maaşım yok. Ama akmasa da damlıyor işte.

Kardeşim Felix ve ben çok zıt karakterleriz. O güneş gibidir sürekli gülümser. Bense kara bir gece gibiyim. Özellikle ailemi kaybettiğimiz o gecede daha da karardım. Zifiri karanlığım şuan..

Hayatımda kimse yok. Almayı da düşünmüyorum. Kimseyi kendi karanlığıma çekmek istemiyorum..

Felixin bir erkek arkadaşı olduğunu biliyorum. Çocuğu hiç görmedim. Ama bizim üniversitede okuduğundan bahsetmişti. İsmi Hyunjinmiş. Felixin onu gerçekten sevdiğini pek düşünmüyorum. Ama Felix böyle mutluysa önemi de yok.

Bir sabah üniversiteye giderken akşam mesaiye kaldığım için aşırı uykusuzdum. Bir ara uykusuzluktan yıkılacak gibi olduğum için yol üzerinde bir kafeye girdim. Kendime sert bir kahve istedim.

-Dokunmasın sabahın bu saatinde?

Böyle bir şeyi beklemediğim için gözlerimi büyüterek başımı kaldırdığımda onu gördüm.. Neredeyse omzuna kadar gelen siyah saçları, öylesine takıverilmiş gibi duran gözlüğü ve sımsıcak gülümsemesi..

(Hyunjinin looku arkadaşlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Hyunjinin looku arkadaşlar..)

-Hı?

-Diyorum ki sabah sabah dokunmasın sert kahve?

-Ha, yok. Dün gece mesaiye kaldım çok uykum var. Bu şekilde derste tamamen uyurum.

-O zaman siz bilirsiniz. Kahvaltı ettiniz mi?

-Yok hayır. Vaktim olmadı.

Dudaklarını büzerek baktı bana. Çok şirin birisiydi. Kenarda duran hazır sandviçlerden birisine uzandı.

-O zaman bunu da alın. Kahveyi içmeden önce yersiniz.

-Şuan sandviç de alacak durumum yok. Henüz maaşımı almadım.

-Sandviç benden.

Söylediği şeyle gözlerim iyice büyüyerek baktım gözlerine.

-Sen burada garson değil misin sadece?

-Burası babamın yeri. Takma o yüzden. Hadi al.

Gülümseyerek kurduğu cümle kalbimde bir şeylerin hızlanmasına neden olmuştu. Çok güzel gülümsüyordu..

Orada daha fazla kalmak istesem de sandviç ve kahveyi alarak dışarı çıktım. Soğuk rüzgar tenimi çarpıyordu ama kesinlikle üşümüyordum. Sıcak hissediyordum. Sıcacık..

Senden Kaçamıyorum /HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin