Uçar adımlarla eve geldiğimde Felix ve Jisungu PlayStation oynarken buldum. Hyunjin için üzülüyordum..
Zaten yeterince ilgisiz kalmışken bir de ben yalnız bırakıyordum onu sürekli kaçarak...
-Jisung senin evin yok mu abim?
-Minho hyung yaa! Alt tarafı oyun oynuyoruz!
-Felix senin ilgilenmen gereken bir sevgilin yok mu? Buluşmanız yok mu bugün?.
-Sen nerden biliyosun ki abi?
Bi an afalladım. Hyunjinden duydum diyemezdim..
-Sen söyledin ya. Ne çabuk unuttun?
-Ah söylemiş miydim? Her neyse. Abi oyun oynuyorduk o yüzden gidemedim.
Jisung:
-Ben gidiyorum. Buluşacağınızı bilsem gelmezdim hiç.-Sen kalıyorsun. Felix gidiyor. Değil mi Felix?
-Of abi ya! Peki gidiyorum.
Telefonunu çıkarıp Hyunjine telefon açtı
'Alo canım, evet işimi hallettim de. Geliyorum yanına. Her zamanki yerde evet'
Üzerine bir şeyler geçirip evden çıktığında Jisung ve ben yalnız kalmıştık evde. Jisunga bakıp omzuna elimi koydum.
-Bir gün hata yaptığını anlayacak. Sıkma canını.
-Hyung o mutlu olsun yeter. Hyunjinden hoşlanmıyorum. Ama onu mutlu ediyorsa benim için bu kadarı yeterli
-Mutlu olduğunu sanıyor. Hyunjinin güzelliğine kapılmış sadece. Bu aşk değil.
-Hyung onun kadar güzel olsam beni sever miydi?
Aptalın tekisin Han Jisung. Felixin zaten seni sevdiğini göremeyecek kadar körsün. Ama gözünün önündeki sevdiği adamı göremeyecek kadar kör olan kişi de kardeşim..
-Sevgi güzellikle olmaz Jisung. Felixten daha güzel onlarca erkek vardır dünyada. Onları gördüğünde Felixi sevmekten vazgeçer miydin?
-Felix benim gözümde dünyadaki en güzel kişi zaten.
-işte asıl olay burada başlıyor. Sen onu güzel olduğu için sevmiyorsun. O sen onu sevdiğin için güzelleşiyor.
Gözlerime bir müddet baktıktan sonra önüne döndü Jisung. Aralarında bir şey er ya da geç başlayacaktı. Tek dileğim Hyunjinin üzülmemesiydi..
Jisung evine gittikten sonra yatağa uzandım. Bugün yaşadıklarımı düşündüm. Dansımızı düşündüm. Çenesine elimi koyunca gözlerime baktığı anı düşündüm. Çok güzeldin Hyunjin..
Ben bu düşünceler içindeyken kapı çaldı. Felix yine anahtarını yanına almamıştı.
Kapıyı açtığımda mutluluğu yüzünden okunuyordu.
-Abiş iyi ki gitmişim bugün. Hyunjin çok mutlu oldu. Bıcır bıcır konuştu akşam boyunca. Beni de mutlu etti.
-Ya.. Öyle mi? İyi sizin adınıza sevindim.
-Abiş bir sorun mu var?
-Yok iş yerinde yoruldum bugün. Uyumak istiyorum hemen.
-O zaman sana iyi geceler abiş
Tam o esnada telefonuna mesaj geldi. Bana vereceğini düşünerek heyecanla beklemeye başlamıştım..
-Hyunjin yazmış. Gidip bir bakayım ne diyo. Sana tekrar iyi geceler abiş
Ne bekliyordum ki? Sonsuza kadar telefonu bana vereceğini mi.. Zaten bugün yaşadığım şeyler ziyadesiyle fazlaydı benim için..
Derse geldiğim zaman karşıdan bana kaş göz yapan arkadaşlarımla karşılaştım. Seungmin ve Chan da bizim sınıfa gelmişlerdi. Changbin tabi ki ikisine de her şeyi anlatmıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Kaçamıyorum /Hyunho
FanfictionO kardeşimin sevgilisi.. Ama ben neden ona çekiliyorum durmadan?