Hyunjin'e yaptığım teklifin üzerinden yaklaşık yarım saat geçmişti ve hala tek başıma yüzüyordum. Bir şeyler içmek için havuzdan çıkıp bornozla şezlonga oturduğumda Hyunjin'in evinin üst katındaki ışığın söndüğünü gördüm.Üzerinde benimkinin aksine siyah olan bornozuyla ve elindeki içkiyle bana doğru geliyordu.
İçkiyi yanımdaki sehpaya bıraktı. Bornozunu çıkarıp eve doğru ilerledi. Bornozun altında giyindiği tişörtü vardı. Beş dakika sonra elindeki iki büyük kadehten birini bana uzattı ve getirdiği şaraptan doldurdu.
Evimi bilmesi ve rahatça içeri girmesi istemsizce hoşuma gitmişti.
"Ne şarabı bu?"
Gülümseyerek yanıtladı.
"İçsene."Bir yudum aldığımda ağzımın içini tamamen kaplayan vişne tadıyla gülümsemeden edemedim. Benim bulamadığım ve en sevdiğim şarabı almıştı.
"Çok güzel düşünmüşsün. Teşekkür ederim."
"Benimkini de içebilirsin. Ben votka tercih ediyorum."
"Neden ki? Şahanedir vişne şarabı."
"Ben sevmem. Sen iç diye getirdim zaten."
"Ama sarhoş olurum hepsini içersem."
Çok hafif gülümsediğini görmüştüm.
"İzin vermem."Elindeki kadehe doldurduğu votkayı havuzun köşesine bırakıp üzerindeki tişörtü hemencecik sıyırıp şezlonga attı ve havuza girdi. Onun da mayosu benimki gibi bordoydu.
Vücudu çok güzeldi. Altılı karın kasları, göğüs kasları ve sırtı.. Tamamen özenerek yaratılmıştı. Kaç saat spor yapıyordu acaba?
Bende üzerimdeki beyaz bornozu çıkarıp onunkine kıyasla kısacık olan şortum ve ip askılı kıyafetimle havuza ayaklarımı uzatacak şekilde oturdum.
"E sen girmeyeceksen ben neden girdim ki?"
Diye sorduğunda aslında haklıydı."Az önce çıktığım için biraz alışmam lazım. Yüz sen."
Yanıma gelip iki elini bacaklarımın yanına koyarak bana doğru uzandı. Ellerini yavaşça belimin arkasında bana değdirmeden birleştirdi. Göğsü çıplak bacaklarıma değdiği için bacaklarımı araladım. Bacak arama girip kafasını dizlerime koydu.
"Ne yapıyorsun?"
Nefesi bacağıma gelecek şekilde gülmüştü.
"Ben Hwang Hyunjin. 25 yaşındayım ve hiç aşık olmadım. Ama şu an ne yaptığımı bende bilmiyorum ve bilmek istemiyorum."
Aniden belimin arkasındaki elleriyle beni suya doğru çekti. Ben anlık şokla kendimi kurtarmaya çalışırken ellerini dizimin ve sırtımın altına yerleştirip beni kucakladı. Cidden ne yapıyordu?
"Yapmasaydım girmeyecektin vişne güzeli."
"Vişne güzeli mi?"
"Beğenmediğini söylersen değişebilirim. Ya da civcivden devam edebiliriz."
Cidden böyle mi düşünüyordu. Aksine ilk kez bir iltifata aşık olmuştum. Aptal aptal sırıttığıma emindim.
"Hayır.. Çok güzel. Hem sen bıraksana beni. Yüzelim işte beraber."
"Hep yüzmüyor musun başka şeyler yapalım."
"Ne gibi şeyler?"
Kulağıma doğru eğilerek ıslak dudaklarını boynuma değdirdi. Minicik öptüğünü hissetmiştim. Fısıldayarak;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALLEGATION /HYUNLIX
FanfictionHer şeyin başlatan iddia başlatmıştı aralarındaki kimyayı.. Ana ship: Hyunlix Yan shipler: Minsung, Chanmin, Jeongbin İyi okumalar🌠 ‼️ angst değildir. ‼️