Doktor Jisung'u kontrol etti. Sağlığı komadan sonra iyice kötüye gitmişti. Kalbi artık onun yürümesine bile zar zor izin verecekti. Minho bunu duyduğunda yıkılmış bir şekilde Jisung'un yanına gitti. Nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
Jisung Minho'nun gözlerindeki yenilmişlik ifadesini hemen fark etti.
"Minho?"
"Jisung, sana kitabın sonunda Veronica'nın ölmediğini söylemiştim öyle değil mi?"
"Evet öyle söylemiştin."
Derin bir iç çekti.
"Keşke o kitaptan esinlenerek yazılan bir kitabın içinde olsaydık ama maalesef burası gerçek hayat. Şimdi soruyorum. Benden bir isteğin var mı?"
Jisung anlamıştı. Fazla zamanı yoktu. Minho onun son günlerini bir hastane odasında geçirmesini istemiyordu.
"Beni buradan çıkar Minho."
Bunu söylerken yüzünde korku yoktu. Aksine, ölüm huzuru vardı yüzünde. Son günlerini torunlarıyla mutlu mutlu geçiren bir yaşlının yüzündeki huzur gibiydi bu.
"Tamam, bunu yapacağım."
"Ve Minho."
"Efendim?"
"Ölürken, son nefesimi senin dudaklarında vermek istiyorum. Ben eceliyle değil senin öpücüğün ile ölmek istiyorum."
"Ne? Jisung bunu yapamam."
"Katılım hayat değil sen ol istiyorum Minho."
"Jisung hayır..."
"Evet. Ben bir hastalık yüzünden ölmek istemiyorum. Ben senin yüzünden ölmek istiyorum."
Minho hayatında hiç hissetmediği kadar çaresiz hissediyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. En sonunda dişlerini sıktı ve gözünden bir damla yaş düştü.
"Tamam yapacağım. Ama önce seni bu hastaneden çıkartıp hayatını son kez yaşatmam gerekiyor."
Jisung gülümsedi. Belki de hayatında hiç olmadığı kadar mutlu olacaktı.
"O zaman, ne zaman beni kaçırıyorsun?"
"Artık bir şeyleri ertelemek için vaktimiz yok Jisung. Bu akşam için hazır ol. Sana hayatını yaşatmaya geliyorum."
Kısa oldu özür dilerim diğer bölümü ağlamadan nasıl yazarım bilmiyorum her neyse şimdiden ağlıyorum zaten.
Öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jisung Ölmek İstiyor | MINSUNG
Fanfic"O hikayenin sonunu okudun mu Jisung?" "Hayır okumadım." "Sen okumadan ben söyleyeyim. Hikayenin sonunda Veronica hayatı seviyor ve intihar ettiği için pişman oluyor." "hayatta kalıyor mu peki?" "Evet, senin aksine."