"amore della mia vita" ondan ayrılırken
"O ne demek ?" Yanağından öpüp gitmeden önce "bul sen amire della mia vita" kızın arkasından duyması için bağırdı. "SENİ ÇOK SEVİYORUM BİLİYORSUN DEĞİL Mİ ?" kız da ona dönerek "BENDE SENİ ÇOK SEVİYOR."
"düştüğüm her kuyuda kendimi bulmaktan yoruldum..."
§§§§
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@futbol_mag_haber : işte beklenen an. Sonunda Galatasaray kadın oyuncusunu transfer etti. Juventusda oynayan Belinay GİORDANO bugünsaat14sularındaGalatasaray'ıngönderdiğiözeluçakileinişyapacak.
@fenerlibiri : balon 🎈 ~~@galatasaraycanfeda : kıskanma lan
@shipci : @keremaktürkoğlu shipledim gitti. ~~@zzz : işte bunu aklıma koymayacaktın. ~~@ggg : yakışıyorlar çok fena.
48288 yorum daha.
§§§§
"I still can't believe you are going to Turkey." ( hala Türkiye'ye gideceğine inanamıyorum.) Havaalanında yürümeyi bırakıp kenana döndü.
Kıza yaklaşırken "What will I do without you? I can't do it alone. You were the only one who understood me." (ne yapacağım ben sensiz ? tek başıma yapamam ki. beni anlayan tek sen vardın. )
Elini çocuğun yanına koyarken. "You know, Galatasaray is a good team. I will also go on loan for a season. I will come to you again later. What do you mean I will be alone? we talk every day. You are already in the national team, you always come to me. Please don't do this bro. Otherwise I can't go." (biliyorsun Galatasaray iyi bir takım. hem bir sezonluğuna kiralık gideceğim. sonra tekrar geleceğim yanına. hem ne demek yalnız kalacağım ya. her gün konuşuruz. zaten milli takımdasın hep gelirsin yanıma. yapma lütfen böyle kardeşim. yoksa gidemem. )
Çocuğun yanağındaki yaşı düşmeden sildi. "Ben seni çok seviyor" bozuk türkçesi ile dediği kenanı güldürmüştü. Galatasaray yönetimi'nin onun için yolladığı özel Uçağın anonsunu duyduğunda son kez sıkı sıkı sarıldı. Her ne kadar çocuktan büyük olsa da bazen o ona abilik yapıyordu. "take care of yourself. If someone upsets you, tell me. I didn't build these muscles in vain." (dikkat et kendine. biri seni üzerse bana söyle. bu kasları boşuna yapmadım. )
Gülerken kokusunu son kez iyice çekti içine. Uçağa doğru ilerlerken gözünden bir yaşına düşmesini engelleyememişti. "Abla bende seni çok seviyor." Kenanın bağırması ile gülümsedi. Bugüne kadar ki hayatı film şeridi gibi gözünün önünde geçti. Bu ülkede onun için tek bir güzel birşey vardı o da kenandı. Her gün yara bere olan vücudunu sarandı Kenan. Çok özleyecekti onu.
"La signora Belinay. Stiamo per entrare in Istanbul. Atterreremo presto." (belinay hanım. Türkiye'ye giriş yapmak üzereyiz. ineceğiz birazdan. ) Hostes'in sözü ile kafasını kitaptan kaldırıp camdan ayağının altında serili olan İstanbul'a baktı. Çok merak ediyordu bu şehri. Çok duymuştu.
Baba tarafı türk olmasına rağmen gelememişti buraya. İzin vermemişti annesi. Kokusunu çok merak ediyordu. Kenan İstanbul'un huzur koktuğunu söylemişti. Belinay türk olmaktan gurur duyarken annesi ise tam tersi kızının türk olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu.
Uçak iniş yaptığında derin nefes alarak ayağa kalktı. Çok heyecanlıydı. Menajeriyle birlikte uçaktan inerken havaalanının dışında duyduğu kalabalık ses ile gülümsedi. Sanırım şimdiden herkes sevdi beni diye düşündü. Havaalanında çıktığında gördüğü kalabalık ile gülümsedi.
Menajeri ona üçlü çektirmesini beklediklerini söylediğinde kenardan ona Galatasaray atkısı uzatan kişiden aldı atkıyı. Boynuna taktığında kalabalığa dönerek önce elini ağzına götürerek etrafın sessizleşmesini sağladı. Üçlüyü çektirdiğinde herkes coştuğunda o da onlarla birlikte zıpladı. Şimdiden çok eğleniyordu.
İmza töreni için rams parka gelmişlerdi. Çok yorgundu. Bir an önce uyumak istiyordu. Koridordan geçerken duvardaki resimlere hayranlıkla bakıyordu. Sneijder, Drogba, Hagi, Muslera... Hepsi çocukluk kahramanıydı. İçeriye girdiğinde Dursun özbek ile el sıkışıp kameralara dönüp gülümsedi. Otururken önündeki sözleşmeyi okudu. Sorun olmayan bir madde olmadığını görünce imzaladı.
Dursun özbek tuttuğu nefesini bırakırken ayağa kalktı. Tekrar el sıkışırken "We were very pleased to have you among us. I hope that after this season you will continue as a part of Galatasaray rather than on loan." (seni aramızda görmekten çok memnun olduk. umuyorum ki bu sezondan sonra kiralık olarak değilde Galatasaray'ın bir parçası olarak devam edersin. ) Belinay teşekkür ederken röportaj için ayrıldılar oradan.
Dursun özbek, Erden Timur ve Belinay basına açık salona girdiler. Yerlerine otururken önündeki basına gülümsedi. Şimdiden gerilmişti.
Ne kadar geçmişti bilmiyordu bile. Dursun özbek bir saattir konuşuyordu. Ve Belinay çok sıkılmıştı. En sonunda dudaklarını büzerek etrafa baktı. Kaçsam farkederler mi acaba diye düşündü.
Adını duyduğunda hemen seslenen kişiye gülümseyerek döndü. "Merak ettiğim juventus'un yıldızıydınız ve sizi isteyen bir sürü takım vardı bunların arasında Real Madrid ve Barcelona da vardı ayrıca türk takımlarından fenerbahcede vardı ama siz galatasarayı seçtiniz bunun özel bir sebebi var mı ? " Yanındaki tercüman ona çevirdiğinde gülümsedi.
"In generale sono turco da parte di padre, ma purtroppo non sono mai potuto venire a causa di alcuni problemi. Mi sono ripromesso che un giorno, quando sarei diventato calciatore, sarei venuto in Turchia. Il motivo per cui ho scelto il Galatasaray è perché sono cresciuto con il Galatasaray da bambino. Sono cresciuto guardando giocatori come Sneijder, Drogba, Hagi e Muslera. Grazie a loro sono diventato un calciatore. questo è il motivo." (genel olarak baba tarafı Türküm ben ama maalesef bazı sorunlar nedeni ile hiç gelememiştim kendime bir söz vermiştim bir gün futbolcu olunca Türkiye'ye geleceğime dair. Galatasaray'ı seçmemin sebebi ise tamamen çocukken Galatasaray ile büyümem. Sneijder, Drogba, Hagi ve muslera gibi oyuncuları izleyerek büyüdüm. onlar sayesinde futbolcu oldum. sebebi bu. )
