'Zor demi ; en sevdiğin insanlar tarafından kırılıp, "kırıldım" diyememek...'
§§§§
@belinay8Gior : È bello o bello? (Yakışıklı mı yakışıklı)
378.998 beğeni
@nicolozaniolo : chi ? (Kim ?)
------@belinay8Gior : 🤫🤫🙃@barisalperyilmaz : ben oluyorum o
----@ıamberkan : yooo@torriera : ı pulled 😉 ( ben çektim)
-----@belinay8Gior : You should definitely be a photographer. ( Kesinlikle fotoğrafçı olmalıymışsın )@kenanyildiz_official : meine Schönheit.
----@belinay8Gior : 💕💕@mauroicardi : askiin olayiiiim.
-----@belinay8Gior : 😘§§§§
Sonunda büyük gün gelmişti. Belinay takım otobüsünden indiğinde karşısındaki kadıköy stadına baktı. Nereden bilebilirdi bu stadın onun kaderini belirleyeceğini.
Önündeki formaya baktı hüzünle. Maalesef ilk yarıda oynayamayacaktı. 2. Yarı Okan hoca mertens yerine koymayı düşünüyordu. Halbuki Belinay ilk yarıdan girip maçta parlamak istiyordu. Son kez formaya bakıp iç geçirerek sahaya adımladı. Sıraya dizilerek istiklal marşını okumaya başladılar.
Okuduktan sonra o an tribünlere bakma ihtiyacı duydu. Fenerbahçe taraftarlarının tarafına bakarken bakışlarını üst taraflara çevirdi. O an onun mavi gözlü bir adamla göz göze geldi sanki zaman durdu. Derin nefes aldı. Adamı tanıyordu ama içinden bir ses ise aksine çok yakından tanıdığını söyledi.
Adam bu sefer sakince kapıyı çalarken Irina kapıyı açtı. Bu sefer kapıyı kapatmaya çalışmadı. Artık ne olacaksa olsun istiyordu. Onunla yüzleşecekti. Kapıyı açık bırakırken boş gözlerle ona bakarak içeriye geçip oturdu.
Adamda karşısına oturdu. "Anlat artık Irina. Artık acı çekmekten yoruldum. Neden yaptın bunu bana, babama en önemlisi anneme ?" Kadın derin nefes alırken geçmişi ile yüzleşmenin acısı vardı yüzünde. Aksanlı türkçesi ile anlatmaya başladı herşeyi.
Adam her cümlesinde yıkılıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Kadın ise kaçtığı geçmişi ile bunca yıl sonra tekrar karşılaşmanın acısını çekiyordu.
Flashback
Daha bugün 18 yaşına girmiş olan genç kız yeni yeni alıştığı boğaz manzarasını izliyordu. Kimsenin umrunda değildi. Ne babasının ne üvey annesinin ne de aynı anneden olmasa bile abisinin. Derin düşüncelerle kalkıp ilerlerken birden çarptığı beden ile sendeledi. Kendine gelip çarptığı kişiye bakınca gözleri irileşti. Çok yakışıklıydı. Çocuk ona elini uzatırken "merhaba, Ali ben."
•••
Onunla karşılaştığı sahilde ilk defa huzur ile otururken bir el tarafından gözlerinin kapatılması ile kıkırdadı. Aksanı ile "Yaa alii." Ellerini gözlerinden çekerken "irinam" diyip çok sevdiği kızıl saçlarından öptü. "Sevgilim" diyip birbirlerine sarılırken onları izleyenden haberleri yoktu.
•••
"OLMAZ İRİNA. SEN O ADAMIN KİM OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN ? O ADAM BİZE DÜŞMAN OLAN ŞİRKETİN VARİSİ." küçük kız ağlarken abisinin dediğini umursamadı bile. Bunca yıl sonra, annesinin ölümünden sonra ilk defa birisi iyi gelmişti ona, birisi sevmişti onu bırakmaya niyeti yoktu. Biliyordu o da onu seviyordu ya da öyle zannediyordu. "HAYIR. SEVİYOR BEN ONU. O DA BENİ SEVİYOR."
•••
"Irina...senin ailen izin vermiyor ama senle ben birbirimizi çok seviyoruz. Tek bir çaresi var. Kaçacağız." Elini tutan çocuğa karşılık o da diğer elini yanağına yaslarken "seninle herşeye var ben Ali." Çocuk 'sonunda' diye geçirdi içinden. Biticekti bu oyun onun için. "Sadece senden tek bir isteğim var...bir dosya. Babanda."
•••
Irina sessiz adımlarla aldığı dosyayı çantasına koydu. İçinde bir sıkıntı vardı. Hata yaptığını biliyordu ama sevdiği çocuk için yapıyordu herşeyi.Geldiği eve doğru adımlarken kapıyı çaldı. Çok heyecenalıydı sonunda biticekti herşey. Mutlu bir ailesi olacaktı. Çocukta heyecanlıydı ama Irina için değil bu oyun biticeği için. Kapıyı açınca direk irinanın elindeki dosyayı aldı ve inceledi. Irina bu tavrını ilk anlayamasada sessiz kaldı. Dosyayı bir kenara bıraktıktan sonra hemen kızın dudağına yapıştı. Oyunun bittiği bu son gecede kıza son bir iz bırakmak istedi...kızın hiç bir zaman unutamayacağı iz...
Son..
Genç kız gözlerini o adamdan çekerken yedek kulübesine ilerledi. Birinci yarı başlarken bir an önce oyuna girmek için ikinci yarının başlamasını bekliyordu heyecanla.
İlk yarı biterken arada gözü hep o adamın olduğu tarafa kaymıştı. Anlamdıramadığı hisler vardı içinde. İlk yarı 1-1 bitmişti. Kerem ve arda atmıştı golleri. Bu eşitliği Belinay gol atarak bitirmek istiyordu.
Oyuncular soyunma odasına giderken Okan hoca yanına gelerek "Belinay, get ready, you are entering the game in the second half." (Belinay, hazırlan. İkinci yarı oyuna giriyorsun.) Kız heyecan ile gülümseyerek onayladı ve soyunma odasına koşarak formasını alıp giydi. Bu Galatasaraydaki ilk maçıydı.
Okan hocanın motivasyon konuşmalarının ardından hepsi sahaya adımladı. Belinay mertensin yerine icardinin arkasına konumlanmıştı. İlk defa bir maç kadrosunu çok sevmişti. Solunda kerem sağında ise nicolo vardı. Onunla birlikte barışda girmişti oyuna. Belinay derin nefes alırken hakemin düdüğü çalmadan önce son bir kez gözlerini o adamın olduğu yere değdirdi.
55. Dakikada sonunda top ayağına gelince hemen kaleye doğru koşmaya başladı. Karşısına ferdinin çıkması ile çalım atarak geçti. Ya risk alıp gol atacaktı ya da pas atmaya çalışırken topu kaptıracaktı. Hızla kararını verirken topa hırsla vurdu.
Altay en köşeye giden topla atlamıştı yakalayabilmek için ama parmaklarından fileye kayıp giden top ile başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Koşarak takım arkadaşlarına sarılırken gözleri tirübünde dolaştı.
Mavi gözlü adam ile göz göze gelirken gözünde sadece saf nefret görmüştü.
Son....
Biraz kısa oldu ama yarın daha uzun bölüm gelecek.
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnnnn....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİTOST
Teen Fiction"amore della mia vita" ondan ayrılırken "O ne demek ?" Yanağından öpüp gitmeden önce "bul sen amire della mia vita" kızın arkasından duyması için bağırdı. "SENİ ÇOK SEVİYORUM BİLİYORSUN DEĞİL Mİ ?" kız da ona dönerek "BENDE SENİ ÇOK SEVİYOR."