'Aşık olmam derken, gülüşün rezil etti beni...'
§§§§
Evin kapısını hırsla çaldım. Tüm sinirini çıkarmak için vuruyordum. Adam söylenerek kapıyı açtı. Karşısında beni görünce şaşırmamıştı tabii "Look at me man. What does it mean to leave an envelope behind my door like that? You didn't even explain. I don't know what you're planning on me, but stop it." (Bana bak adam. öyle zarf kapımın ardına bırakmak ne demek ? açıklama bile yapmadın. ne planlıyorsun benim üzerimden bilmiyorum ama bunu kes. )
Kapıyı aralık bırakıp içeriye geçti "Come here, I will tell you everything." (Gel buraya anlatacağım sana herşeyi.) Arkasından gidip koltuğa oturdum. Derin nefes aldı.
"You think your mother is Italian, right? Actually, your mother's father's side is Turkish and her mother's side is Italian. Your mother is actually an illegitimate child. 18 years after your mother, Irina, was born, her father took her and brought her home. "This is my daughter," he says to his wife and son. Of course, no one can say anything. Of course, no one wanted Irina. Then one day, Irina meets Ali Koç, the heir of our enemy company. They meet, love each other and become lovers. Or rather, Irina thinks so. Ali's aim is to use the girl and get the very important file from them. When her family finds out, she gets very angry at Irina and says no, but of course she doesn't listen. They say love is blind, but Irina's is a little too blind. And Irina takes the file and no matter what they did that day, she gets pregnant with you. this is the story." (annen italyan sanıyorsun değil mi ? aslında annende baba tarafı türk olup anne tarafı italyan. annen aslında gayrimeşru çocuk. annen yani irina doğduktan 18 yıl sonra babası tutup evine getiriyor. karısına ve oğluna 'bu benim kızım' diyor. mecburen kimse birşey diyemiyor. tabii kimse istemiyordu irinayı. sonra bir gün irina, düşman şirketimizin varisi Ali Koç ile karşılaşıyor. tanışıyorlar, birbirlerini seviyorlar ve sevgili oluyorlar. daha doğrusu irina böyle zannediyor. Ali'nin amacı ise kızı kullanıp çok önemli olan dosyayı onlardan almak. ailesi öğrendiğinde irinaya çok kızıyor, olmaz diyor ama dinlemiyor tabii. aşkın gözü körmüş derler irinanınki biraz fazla kör ama. ve irina dosyayı götürüyor artık o gün ne yaptılarsada sana hamile kalıyor. hikaye bu. )
Gözyaşlarım akarken gülmeye başladım. Delirttiler bir haftada resmen beni. "I'm still waiting for you to say it was a joke." (Hala bu bir şakaydı demeni bekliyorum.) ona baktığımda ciddiyetle bana bakıyordu. Birşey diyemedim. Ne diyebilirimki ? Ne suçu var onun ? Gerçekleri anlattı sadece. Yani umarım bir alakası yoktur. Hiçbir şey demeden kalktım. Arabaya binip direk eve sürdüm ne yapmalıyım onu düşünmeliyim. Asansörden inip kapının önünde durdum. Onun yüzünü görmek istemiyorum. .
Daha fazla beklemeyerek üst kata çıkmaya başladım şuan tek o bana iyi gelebilir. Kerem kapıyı açtığında esniyordu. Tabii saat akşam 3 dü. Uykusundan ettim şimdi onu da. Şaşkınca bana bakarken "Belinay, did something happen? are you ok?" (Belinay bir şey mi oldu ? İyi misin ?)
Bu haline gülümserken "I'm sorry for disturbing you at this hour. Can I go inside?" (Bu saatte seni rahatsız ettiğim için özür dilerim kerem. İçeriye geçebilir miyim ?) Sonra aklına gelmiş gibi "haaa salak kerem kızı dışarıda bırakıyorsun. Come here. " (Gel yanıma) Sanırım kendine söyleniyordu. Salak kelimesini anlamıştım. Tabii ki barış öğretti yine.
Koltuğa oturunca o da yanıma oturdu. "You cried again. Your eyes are red." (Yine ağlamışsın. Gözlerin kızarmış ) Birşey demeyip yere bakarken. Derin nefes alıp ayağa kalktı. "Come, let me take you to the guest room." (Gel misafir odasına götüreyim seni)
Odaya girince uzunca bana baktı. Tabii bende ona doya doya baktım. Kaçırır mıyım bu fırsatı ? "I'm not asking anything for now, but when we wake up in the morning, you will tell me everything, there is no escape. do we have an agreement ?" (şimdilik bir şey sormuyorum ama sabah kalktığımızda her şeyi anlatacaksın kaçışın yok. anlaştık mı ? ) Dudağımı büzüp mecburen onayladım onu.
Bana bakarken gitmeden sıkıca sarıldım ona. Şaşırmıştı. Boynundaki ellerimi sıkılaştırırken kulağına "Thank you Kerem. I'm so glad to have you." (Teşekkür ederim kerem. İyi ki varsın.) O da ellerini belime sararken "If you're going to hug me like this, you don't need to thank me. I can even thank you." (böyle sarılacaksan teşekkür etmene gerek yok. hatta ben teşekkür edebilirim hatta. )
Ondan ayrılıp gülerken o da bana bakıp gülümsedi. "İyi geceler" diyip giderken "iyi gejeler" demem ile kahkaha attı. O gittikten sonra elimi hızlanan kalbimin üstüne koyarak yatağa attım kendimi. Resmen hayatım bir hafta da değişmişti. Babam, annem ve daha bilmediğim onca sır. Bunların arasında iki iyi şey vardı. Bir kerem ikinci ise Galatasaray. Ne olursa olsun asla Galatasarayı bırakmayacağım. Karşımda her ne kadar Ali Koç olsa bile.
"Belo kız. Ohooo bu da iyice barışla takıla takıla barış oldu haa. Yunus su getir kardeşim." Başımda durmadan konuşan berkana karşı gözlerim kapalı bir şekilde yeteneklerimi konuşturarak göz devirdim.
"Haa oldu sonra kerem bizi balkondan aşağıya fırlatsın." Sonra biri hafifçe yanağımı tokatlarken "belinaaaay. Good night hadi" kendime engel olamayıp gülerken "gerizekalı night gece demek gece ingilizce özürlüsü." Gözlerimi yavaş yavaş açarken "aa bak kalktı" sırıtarak berkana bakarken "good night bekoo" yunus kahkaha atarken hemen kalktıp berkan beni yakalayamadan lavoboya kaçtım.
Üstümü başımı düzeltip mutfağa geçince tabii her zaman ki gibi Berkan ve barışın kavga sesleri de geliyordu. "Bence ronaldocu" Berkan diyordu bunu galiba "bu kız benim ruh ikizim ya ben messiciysem o da messici arkadaş."
İçeriye girdiğimde barış "belom Messi mi Ronaldo mu ?" Yanına otururken "Messi" kerem önüme çay koyarken "I can't believe you, this is a betrayal to me." (İnanamıyorum sana bu bana bir ihanettir. ) O sırada barış ise berkanla uğraşıyordu "dedim değil mi bu kız aynı ben ben. Kayıp kardeşim resmen. Biraz daha giderse DNA testi yapacağım."
Keremde otururken "önce bı kahvaltı yap sonra DNA yaparsın barış." Yunus kahkaha atarken Berkan ise somurtuyordu bana.
Çok tatlıydı hepsi. Barış bana bir abi, yunus ve Berkan en iyi arkadaş olmuşlardı. Eğlendirmeyi çok iyi beceriyorlardı gerçekten. Kerem ise demeye gerek yok heralde. Gelecekteki kocam diyim başka bir şey demeyiyim.
YAZARDAN
Kadın hiç beklemeden odaya dalarken "insan bir kapıy-" adam başını kaldırınca gördüğü yüz ile şok olmuştu. Yıllar sonra ilk defa görüyordu. Ağzından tek bir isim çıkmıştı "Irina" Irina onu umursamayıp karşısındaki tekli koltuğa oturdu."I will tell you without further ado that I cannot even bear to see your face. You disgust me. I got pregnant after the mess you made 20 years ago. I did not tell you. Even if I told you, you wouldn't want it anyway. Your daughter Belinay. Galatasaray also plays. Take care of your daughter, Ali." (hiç uzatmadan söyleyip gideceğim senin yüzünü bile görmeye tahammül edemiyorum. iğrendiriyorsun beni. 20 yıl önce yaptığın pislikten sonra hamile kaldım. sana söylemedim. söylesemde istemeyecektin zaten. kızın belinay. Galatasaray da oynuyor. kızına iyi bak Ali. )
Kalkıp gidiyordu ki Ali kolundan tutarak "nereye gittiğini sanıyorsun sen. Bunları söyleyerek nereye gittiğini sanıyorsun." Irina sertçe kolunu çekerken
"Why ? And you left me 20 years ago without saying anything. How many hours did I wait for you in that bed? Because I didn't want to believe that you would leave me. If you were going to leave me, why were you with me? Why didn't you finish your game and leave? But I don't want an answer anymore. do you know ? Just face what you've done. I couldn't hurt you, but I hope your daughter, our daughter, will." (niye ? sen de beni 20 yıl önce bırakıp gittin hiçbir şey söylemeden. o yatakta seni kaç saat bekledim. çünkü senin beni bırakıp gideceğine inanmak istemedim. madem bırakıp gidecektin niye benimle birlikte oldun ? niye oyununu bitirip gitmedin ? ama artık bir cevap istemiyorum. biliyor musun ? sadece yediğin halt ile yüzleş. ben senin canını yakamadım ama umarım kızın yani kızımız yakar. ) Onun konuşmasını beklemeden çıktı.
Aslında herşey intikamı içindi. Biliyordu kızının onun canını yalamayacağını. Ama kızı sayesinde o yakacaktı.
Son ......
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınİstediğiniz sahne varsa buraya yazabilirsiniz
Öptüm bol bol sizii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİTOST
Teen Fiction"amore della mia vita" ondan ayrılırken "O ne demek ?" Yanağından öpüp gitmeden önce "bul sen amire della mia vita" kızın arkasından duyması için bağırdı. "SENİ ÇOK SEVİYORUM BİLİYORSUN DEĞİL Mİ ?" kız da ona dönerek "BENDE SENİ ÇOK SEVİYOR."