Her zaman kapalı tuttuğum bildirim seslerini ilk defa bugün açmıştım. Bildirim sesi geldiğin de odamın hemen yan kapısından, banyodan kurulana kurulana çıkıyordum. Sesi duyunca direk telefona yürüyüp elime aldım.
Üç cevapsız arama vardı
Bebek hoca 3 cevapsız aramaMesaj da vardı. Töbe bismillah
Bebekhoca_Aslan ne yaptın? Girdin mi eve?
Elimle ağzımı kapatırken sırıtıyordum.
İlk defa ilk o konuşuyodu.Görüldü
Bebekhoca _Tamam müsait olunca dönüş yap, merak ederim.
'hoca sana ölürüm'
Mesajı kapatıp direk aramaya bastım. İlk çalışta açılınca gülüşüm çenemde dağıldı.
Bebekhoca _İyi misin?
Aslan _Ben çok iyiyim hoca asıl sen iyi misin?
Bebekhoca _Ben de iyiyim, biraz merak ettim, giderken balkondan baktım çok hızlı kullanıyorsun motoru, ses çıkmayınca sonra.
Dişlerimi sıkıp ekrana kafamı vurdum.
Sesi endişeli gelmişti.Aslan _Yok, şeyapma sen, senin oralar baya boş ya hoca ondan yoksa normalde öyle hız yapmam yani sen endişelenme.
Bebekhoca _Tamam, o zaman ben kapatayım.
Aslan _Duştan çıktım bi kurulanayım, yazarım.
Bebekhoca _Tamam.
'tamam diyen ağzını öperim senin'
Aslan _Kapat hadi.
Bebekhoca _Tamam.
Elimle ağzımı kapattım, güldüğümü anlayıp dalga geçiyorum sanmasın diye, ama nefesi geliyordu hala.
Aslan_Hoca?
Bebekhoca_Efendim?
Aslan_Çok mu endişe ettin?
Bebekhoca_Evet.
Senin canını yerim
Aslan _Kapatma tamam bekle on saniye sadece, üstüme bişey çekeyim.
Dediğim an telefon yüzüme kapandı.
Telefonu komodinin üstüne bırakıp bir kahkaha patlattım. Çok tatlıydı şerefsiz.
Akşam iki saat kadar onda kalmıştım.
Birlikte tost yiyip çay içmiştik sonra benim doymadığımı anlayıp üşenmeden bir tost daha yapmıştı. Harbiden de yediğim en güzel tosttu. Hani işi ticarete dökse köpek gibi para kazanırdı
Öyle lezzeti vardı elinin. Sonra baya da sohbet etmiştik. Benim aksime o çok soru soran biri değildi ya da benimle ilgili henüz merak duymuyordu, aynı şey benim bünyem için geçerli değildi elbette. Didik didik herşeyini sorgu memuru gibi sorgulamıştım, tek mahremidir deyip özeline girmemiştim, belki rahatsız hissedecekti, öyle hissettirmek istemedim. İki saatin sonun da hiç istemesem de evinden iyi akşamlar dileyerek ayrılmıştım.Akşam konuştuklarımızı düşünürken bir taraftan kurulanıp üstüme bişeyler çektim sonra telefonu geri alıp mutfağa gidip bi çay koydum, çayı beklerken dolaptan tatlı çıkarıp masaya bıraktım, Orkun'u aradım. Bir karar vermiştim.
"Aloğ?"
"Aloğ ne amına koyayım, efendim diye açacan telefonu"
"Lan ben ne zaman açmışım telefonu efendim diye"