8

255 21 13
                                    


Bu hayatta elmastan da sert bir şey varsa o da  kendini bilmektir.

Eren Hoca

Orkun da bizleydi, böyle bir karar almıştım çünkü hoca ile ilgili garip bir suçluluk duygusu hissediyordum ve tanışma olayımızı başlatan o ilk mesajlaşma durumunu açıklayıp dürüst bir arkadaşlık başlangıcı olmasını istemiştim. Arkadaşlık.

Bu sebeple Orkun'u da, her şeyi anlatıp özür dilemesi için çağırmıştım.

Elimle beyinsiz Orko'nun yanağını hafifçe tokatlayıp yüzünü yana çevirdim. Hocanın arkasından mal mal bakıyordu.

"nazarın değecek amına koyayım bakmasana"

"Lan ne hoş adammış he, onu düşünüyom"

"Düşünme amına koyim sen düşünme"

"Kıskanç it"

"Ağzına sıçarım bak hocanın yanında da böyle terbiyesizlikler yapma "

"Tamam lan tamam anladık elli kere söyledin, mal mıyız, anladık"

"Malsın Orko"

"Ben de seni aşkım"

Bir kez daha yanağını hafifçe tokatladığım esnada hoca geldi, elinde tepsiyi görünce yerimden kalkıp yanına yürüdüm, tepsiyi alıp masaya bıraktım, içinde üç bardak, bir çaydanlık ve tost vardı. 'Kurban olduğum'

"yakacaksın kendini az rahat dursan keşke hoca"

" açıkmış çocuk, bişeyler getirdim"

Sinirli bir bakışla dönüp Orko'ya bakınca yerine sindi, sonra telefonu çalınca kaçarak balkona çıktı.

"o hep aç hoca sen onu çok şeyapma"

Ben tepsiyi masaya bıraktığım da yanımda durup tepsiyi boşaltmaya başlamıştı, o an arkamızda açık olan balkon kapısından hafifçe esen meltemle, genzime doluşan kokusunu içime çektim, yol boyu gizliden koklamamak için üstün savaş verdiğim bu nefis çiçek kokusu aniden genzime doluşunca kendimi tutamayıp dudaklarımı boynuna bastırdım.

Aniden irkilerek yüzünü yüzüme çevirdiğin de dudakları burnumu hafifçe okşayarak geçti.

"Aslan?"

"Güzelim?" göz göze geldik

"Yapma"

"Elimde değil refleks"

"Lütfen"

"Tamam, özür"

Çok sakin duruyordum ama dediği gibi, içerde harp çıkmıştı.

"Ben niye böyle heyecanlanıyorum amına koyayım ya? "

Başını sakince çevirip, boşalttığı tepsiyi ileri ittirmek için uzandığın da bileğini kavrayıp bana bakmasını sağladım.

"Çok mu alışkınsın?"

Tek kaşı kalktı.

"Güzelim diyorum, ne alaka hiç sorgulamıyorsun, hoş hiç bir şey sormuyorsun ya"
Tek gözümü kırptım.
"Hayırdır yani, çok mu güzelim diyenin var? ondan mı sorgulamıyorsun?"

Cetvel Hesabı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin