6

265 25 1
                                    

"Hoca kendimi bilmesem hani, beni kaçırdın derim ama?"

Derken motordan önce kendim inip sonra onun inmesine yardım ettim.

Açıkcası, onu almaya giderken, bana cidden tost yapacağı ya da evine götüreceği gibi uç ve imkansız derecede romantik hayaller kurmamıştım. Bu sebeple de kıyıda köşede ne nakitim varsa yanıma almıştım. En kötü, iyi bir yerde bir yemek ısmarlarım diye düşünmüştüm.

Şimdi geldiğimiz yer ise tüm bu düşüncelerden ve tam aksi olabileceklerden de çok uzak bir sahneydi.

Motordan ikimiz de indiğimiz de karşımda ki sahne, basit bir dizi mahallesi gibiydi. Ne bir kafeye ne bir mekana yakındı. Özellikle de onun gibi havalı zengin birinin geleceği tipte bir yer değildi. Bakışlarımı ona çevirdiğim de önce göz kırptım.

"Hayırdır hoca?"

"Seni kaçırdım işte"

Önce motoru işaret edip, ardından yürümeye başlarken eliyle arkasını işaret etti.

"Hadi kitle motorunu da düş peşime "

"Nassı ya?"

Cevap vermeyip yürümeye devam etti. Bense yoğun bir merakla motoru kitleyip arkasına takıldım. Ona yetişmem için büyük adımlara ihtiyacım yoktu, keza bir seksen sekiz boyuma karşılık anca bir yetmiş civarıydı.
Minicik adımları ve dev adımlarım vardı.

Bir dakika sonra sokağın ortalarına geldiğimiz de kocaman bahçeli üç katlı bir evin önünde durduk. Elimi bileğine sarıp bana bakmasını sağladım.

"Hoca sen harbi misin?"

"Harbiyim"

Bileğini bırakınca, demirden bahçe kapısını, elini içeri dolayıp kilidi çekerek açtı ve ittirdi.

Arkasına takılıp üç katlı müstakil havası veren küçük apartmanın   kapısına kadar ses etmeden gittim.

Kapıyı açıp yana kaydı.

"Hazır mısın çocuk?"

"Neye hoca? " dedim an be an, yaşadığım son beş dakkanın şaşkınlığı ile. Maldım şu an.

"Az sonra seni cadı kazanında kaynatıp sonra derslerde çocuklarıma masal  diye anlatıcam"

Salak salak bakan tipime bakıp kaşlarını sevimli bir ciddilikle çattı.

"E hadi ama artık"

"Lan ne bakıyon hala mal gibi adama , tavuk gibi gıdaklayacan nerdeyse, seni evine getirmiş işte harbiden, ayıl amına koyayım ayıl artık"

"Hoca sen harbiden çok harbi insansın he"

Beş dakika sonra üçüncü kata çıkmış ve evin içine girmiştik. Balkonlu bir odaya girip balkon kapısını açıp perdeleri çekerken ben de ayakta öylece dikilip kalmıştım.

"Aslan otursana, rahatına bak"

"Hoca?"

Uzanıp diğer perdeyi de açtı.

"Hım? Biraz havasız kalmış sanki dimi?"

"Hoca?"

"Evet?"

"Bura cidden senin evin mi ? "

"Evet,aa ama ay şurası kornişten çıkmış Aslann, sen uzunsun şunu takar mısın?"

Deyip parmağı ile işaret ederken kafasını çevirip yandan bana baktı. Cevap vermek yerine yanına gidip gösterdiği yere uzandım.

"Dur ama oraya kadar yetişemezsin, şuna çık"

Tam önüme iki basamaklı bir merdiven bırakıp ellerini beline koyarak saf saf yüzüme baktı.Bense kornişi takmadan önce aklımdakini döküldüm.

"Beni kendi evine mi getirdin yani  ?"

"Evet"

Uzatmayıp merdivenin birinci basamağına tek ayak koyup kornişi taktıktan sonra geri indim.

"Oldu mu böyle?"

"Oldu, olmaz mı, teşekkür ederim, böyle şeylerde boy olmayınca zor oluyor işte"

dedi mahcup bir ifade ile bakarak.

"Kafamın içinde ki şeytanlar, susun lan! "

"Sen dert etme hoca, ben senin boyun olurum, alo de bana, Aslan gel boy lazım de, gelirim"

Birden mahcup ifadesinden çıkıp içten bir şekilde gülmeye başlayınca güzel gözleri tamamen kısıldı. Sonra sakinleyip konuştu.

"O zaman en güzel ve en büyük tostu hakettin "

Bir adım geri çekilip yüzünü inceledim.

"Hoca, tostu da yapacam de bana hadi? "

"Yapıcam"

"Hoca bak? "

"  Severken öldürürüm seni, benim duygusal ayarlarımla oynama"

Sanki yüzümde ki ifadeden niyetimi sezmiş gibi gülümseyerek eliyle kolumdan ittirip yanımdan geçmeye yeltendi.

"Aslan hadi sen şey yap şuraya otur bak git hadi"

Bu defa kolundan yakalayıp kendime çektim. Dudaklarım alnına sürttü.
"Benden kaçamazsın"

Heyecanı gözümden kaçmamıştı. Çenemi kıtlatıp tutuşumu hafiflettim. Benden korkmasını istememiştim. Aşağı eğik tuttuğu yüzüne nefesim değerken konuştum.

"Hoca dua et senin evdeyiz"

Daha fazla zorlamayıp kolunu saldığım an aslandan kaçan ceylan yavrusu gibi hızlıca odadan çıktı.

Bense arkasından bakıp derdimin ne olduğunu sorguladım. Yalnızca bir kaç saniye sonra sebepleri siktir ettim. Zaten hoca hiç soru sormuyordu ben de kendime sormayacaktım.

... Hellöğ ım hiri...

Cetvel Hesabı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin