24/KARANLIK ODA

125 5 3
                                    

Duyguların herkesten
önemli kendini üzme 🫂

(Bölüm 24.)

Bölümün tam ismi:

Babam ve anneme olan hiçliğim ve boşluğum öldürüyordu beni.

Masanın altından sözler~
(Yaş 13 iken günlük sözü)

🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹

Başlarda dediğim gibi; iç dünyamın parçalanmasına şahit olacaksınız.Aslında demek istediğim iç dünyam yani; mutluluk hissim, duygularım, hayallerim.
O zaman, parçalnmıştı. Yani yavaş yavaş parçalan mıyacaktı. Ailemin zorbalığına maruz kaldığım zaman parçaları toplayıp birleştirmek gibi bir çabada bulunmamıştım. Küçücük bedenimle masanın altında hiç çıkmadım.

Ama dedem vardı. O toplamaya çalştı. Tam hayata tutmak için bir dal tutmuşken o dalda kırılmıştı. Dedemin ölümü uçurumu tatmama sebep oldu

Şimdi ise elimde; mat siyah, büyük boy, Bavulu sıkıca kavrarken. Parmaklarım beyazlaşıyordu. Karşımda iki asker beynim de mazeret ararken buldum kendimi.

Ağır, ağır nefes aldım. Bavulu güçlükle ayaklarımın arkasına gıcrıtıyla aldım.
Bavulun içinde ne vardı? Bende bilmiyorum.

Tüm cesareti mi toplayıp. Öndeki askere baktım.

"Bir sorunmu var?" Gerginliğimi gizliyerek. Hafif öz güvenli ses tonla.

Asker gayet sakin bir yaklaşımla yüzüme baktı. Başı ve ayakları bana doğruydu fakat gözleri. Gözleri hızla bavula benim aramda git gel yapıyordu daha sonra bana baktı.

"Müsaade isterdim ama maalesef bavula bakma zorundayız."

Yanındaki asker parmaklarımdan rahatlıkla bavulu çekerek. Dikey bir halde yere bıraktı bavulu. Beyaz üniformalı asker yanımda durmuştu. Anlaşılan bavulun içinde yasa dışı bir şey çıkar ise kaçmamdan şüpehleniyordu.

Fermuanı açtı. Bavulun kapağını yavaşça açtı.

Merakıma yenik düşüp göz ucuyla bavula doğru baktım. Bir yandan korku bir yandan da merak hissi vardı. Bavulun içinde ne olduğunu merak ediyordum.

Kapağı diğer tarafta yavaşça bıraktım. Bavul içinde sıradan kadın kıyafetleri vardı. Düzeli bir şekilde katlan mıştı.

Bavula şok olmuşcasına baktım.
Ben bunu beklemiyordum açıkçası. Hızla yüzümü sahtece ciddi bir yüz ifadesiyle askerlere baktım.

"İsterseniz baka bilirsiniz. Yolcuk sırasın da nişanlımı ziyaret gelmiştim. Fakat yolumu kestiniz ama şüpehlenmenize kesinlikle hak veriyorum."

Beyaz üniformalı ciddi bir yüzle bana baktı benden bir adım uzaklaştı bavulun
Kapağını kapattı fermuarı hızla çekti.

Yüzüme bakmadan göz teması kurmadı. Anlaşılan nişanlım olduğuna inanmıştı.

"Yanlız askeriye ye ziyaret yasaktır. Anlaşılan normal bir askerin nişanlısı değilsiniz. Buyrun geçin." Dedi uzun adımlarla yürdü.

Hızla bavulu çekip yürümeye devam ettim. Tuvalete girdim kapıyı kapattım nefes nefese nasıl çıka bilirim düşüncesi vardı kafam da.

"Eliz çok mu korktun?" Alaycı bir ses tonla.

Arkamı döndüğüm de Acar sırıtarak bana bakıyordu. Yüzüm bembeyaz olmuştu.
Tüm yükünü duvara vermişti. Geniş omuzlarını birleştirip yüzüme sırıtarak bakıyordu.

"Acar neden geri geldin?" Yüzüne soğuk bir bakışla bakıyordum. Beni bir bavula askeriyenin ortrasında bırakıp gitti.

"Yani... yanlış soru neden gittin?"

TENHA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin