İlayda... Perdesini çekti , gün yeni yeni aydınlanıyor. Güneşin kızıllığı onu gökyüzüne daha da hayran bırakıyordu. Bu güzel güneşin doğuşu kutlanmalıydı. Hemen odasının balkonuna açtı , sabah serinliğiyle uyku mahmurluğundan ayılıyordu. Birkaç kez derin derin nefes aldı ve bi kaç dakikalık güneşin doğuşunun tadını çıkardı. Bu güzel manzarayı, artık hayatında kısa bi sürede olsa soluklanmayı, hakketmişti. Anın tadını çıkardı. Daha sonra mutfağa gidip bir fincan Türk kahvesi yaptı. En sevdiği kitabınıda yanına alarak balkondaki sandalyeye oturdu. Masmavi gökyüzüne karşı bir yarım saat kitabını okuyarak eşlik etti. Çok huzurlu ve rahatlamış hissediyordu , hayatındaki kargaşadan kaçmak çok iyi gelmişti. Kitabını okuması bitince masaya bıraktı ve balkondan aşağı bakıp insanları izlemeye başladı. Ne kadarda dünya onların etrafında dönüyordu. Kimsenin mükemmel düzene ve güzelliklere dönüp bakacak vakti yoktu . Herkes uykulu , sinirli ve koşuşturma halindeydi . Herkes ya bir yere geç kalmış ya da yetişmeye çalışıyordu. İlayda sahip olabildiği vakit için şükür etti . Odasına girip üstünü değiştirdi, biraz koşu yapmak onu daha da iyi hissettirecekti. Ayakkabılarını da giyip çıktı evden . Fakat çıkmadan havaya bakmamıştı , o masmavi gökyüzü bir anda gri bulutlarla dolmuştu ve hafif yağmur çisiliyordu. Daha da sevindi yağmurda toprak kokusunuda alabilecekti. Sahile doğru koşmaya başladı. Yağmur hızlanmaya başlamıştı, İlayda yağmurla yarışmaya ve ondan hızlı koşmaya başlamıştı. Sahile vardığında yağmur yavaşlamıştı . O da yavaşladı bir güzel yağmurlu toprak kokusunu içine çekmeye başladı. Hızlanan nefesi yavaşlamış, rahatlamıştı . Birkaç dakika bankta oturmaya karar verdi . Denizin asil dalganışını ve bulutların geri çekilip masmavi gökyüzüyle denizin kavuşmasına izin verircesine geri çekilişine izledi . Tam bu anda birinin gelip - Merhabalar, rahatsız olmazsanız yanınıza oturabilir miyim ? dediğini duydu.
- Tabii oturabilirsiniz , sorun olmaz dedi . Önüne dönüp düşündü " Neden izin istemişti ki , yanii gerek var mıydı? Sonra kulağına gelen sesle irkilip sağına baktı, çok tatlı bir köpek vardı oturmak için izin isteyen çocuğun yanında .Doğru ya korkup korkmadığımdan dolayı .
- Ne kadar da tatlı, adı ne acaba ?
- Teşekkürler, Asel adı . Bana ilaç gibi geldiği için asel .
- Öyle mi , merhaba Asel merhaba nasılsın kızım ... Sevebilir miyim?
-Tabii ,dur kızım , ne kadar heyecanlandın dur ,dur .
İlayda Asel'i severken tekrar yağmur atıştırmaya başladı. İlayda başını kaldırıp sırıtarak gökyüzüne baktı. Semih ilaydaya baktı. Bu kızda farklı birşeyler vardı. Yağmurdan kaçmıyor onunla ıslanıp mutlu oluyordu . Gülümsüyordu ve etrafını izliyordu . Elinde telefon da yoktu kendini doğaya bırakmış gibiydi.Bi şekilde arkadaş olması gerekiyordu sanki .
- Ben Semih desem , çok mu yanlış bir tanışma olur? Eliyle saçını dağıtıp arkaya attı.
- Neden , adın Semih değil mi ? İlayda gülümseyerek bakıyordu ama bu aşağılayıcı bi bakış değildi. Samimi ve içten gelip karşı tarafı da tebessüm etmeye davet eden bi bakıştı.
- Semih gülerek Adım Semih o kısım doğruydu dedi. Bi anda Semih'in telefonu çaldı.
-Tanıştığımıza memnun oldum Semih , kalkmam gerek , dedi İlayda ve hızlı tempoda tekrar koşarak uzaklaştı.
Semih telefonunu baktı, Annesi arıyordu. Hemen çağrıyı cevapladı
-Efendim güllerin gülü, ... evet annecim Aselle yürüyordum... hayır hiçbir şey elleme lütfen. Eminim kahvaltı benden bugün, tamam tamam . Semih hala tebessüm etmeye devam ederek telefonu kapatıp cebine koydu kulaklığını taktı , Asel'i de alıp evin yolunu tuttu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİM YASASI
Teen FictionSizide içine alan bir gençlik kurgusu... Yazın hafif esintisini ve yaz arkadaşlığını iliklerinize kadar hissedebileceğiniz samimi bir hikaye ...