4.

1.3K 92 113
                                    

Oflayarak yerimden kalktım. "Yanlız adamın sana hayran olduğunu felan düşüneceğim, bu nedir dakika başı odalara çağırmalar felan? Net aşık!" Ömer'in dediği şeyle yok artık dercesine baktım. "Lan Ömer hoca bizim sümsüğe bakar mı?" Poyrazın ensesine vurdum. "Sen ilk önce kış uykundan uyan dağ ayısı. Neyse ben gideyim şimdi daha çok celallenip sinir krizi geçirmesin." "İyi şanslar bebem." Defneye öpücük atıp hızla sınıftan çıktım.

Kız bu adam da seni odasına çağırmak için neden arıyor benden söylemesi.

Ay bir de bayıl Acun!

Odanın kapısını tıklayıp içeri girdim. "Girebilir miyim?" Kafasını salladı. "Geç otur Yazgı." Hızla geçip oturdum önündeki koltuklardan birine. "Evet seni dinliyorum." Anlamayan gözlerle baktım, ben ne diyeceğim be? "Hocam neyi dinliyorsunuz?" Ellerini birleştirip eğildi. "Neden sürekli burnunun dikine gidip beni dinlemediğinin bir açıklaması var mı dinliyorum." Kollarımı birleştirip gözlerimi kırpıştırarak bakmayı sürdürdüm. "Hocam ben burnumun dikine gitmiyorum, gayet de söz dinleyen biriyim." Öyle mi dercesine alayla baktı. "Sen mi söz dinliyorsun? Benim beş aylık yeğenim senden daha çok söz dinliyor." Kafamı salladım he he dercesine.

"Sizde sürekli beni kötülemek için neden arıyorsunuz. Ne yaparsam yapayım hep bana kızıyorsunuz, sürekli azarlıyorsunuz ve bunu yaparken cidden kalbimi kırıyorsunuz." Başımı kaldırmadan konuşmaya devam ettim. "Bazen verdiğiniz tepkiler cidden kalp kırıcı hocam, sadece ben değil sizde kusurlusunuz." Ayağa kalktığını fark ettiğimde başımı kaldırdım. Karşımdaki koltuğa oturdu. "Ben senin kalbini mi kırıyorum?" "Yani bazen, sadece bence bende değilim." Tek kaşını kaldırdı. "Bunun farkında değildim küçük."

Kapı açılınca bakışlarımız o tarafa döndü. "Hocam Esin diye bir bayan sizi görmek istiyor." Akın hoca hızla ayaklandı. "Ne demek sizi görmek istiyor? Nerede şu anda?" "Aşağıdaki rehberlik odasında. "Tamam sen çıkabilirsin, Yazgı sende sınıfına git şimdilik anlaştık farz edelim." Başımı sallayıp ayaklandım. Oldukça sinirlenmiş ve gergin gözüküyordu. Umursamadan sınıfa ilerledim. Zaten birazdan dersimiz ona vardı.

...

Akın hoca derse girmemiş onun yerine deneme soru çözümüne başlanmıştı. Hocalar bütün sınıfları sırayla geziyor soruları çözüp bir sonraki sınıfa geçiyorlardı. Böylelikle bütün hocalar soruları çözmek için kendi dersini beklemiyordu.

Öğlen arası zili çaldığında zaten bitmiş üzere olan sorularımızı kenara bıraktık. "Öğlen aranızı almayayım çocuklar, çıkabilirsiniz." Yanlız bu hoca kral kadındır, ondan başka hoca tanımam. Sırf kopya çekelim diye bilerek hep telefonla uğraşıyor hatta bazenleri yardımcı oluyordu. Her hoca böyle değildir yani.

"Kanka yeni dönerci açılmış gidelim mi?" Başımı sallayıp ayaklandım. Ömer'in döner takıntısı vardı, bende çok severdim ama bu çocuğun döneri bir başkaydı ya. Döner yemediği gün halsiz düşüyordu çocuğum, ilaç niyetine yiyor döneri.

Döner tek mi?

Şey benim de accık böyle ucundan İskender takıntım olmuş olabilir yani. Ama azıcık, çok değil.

Sadece İskender mi?

Çiğ köfte de olabilir azıcık.

Eminim azıcıktır.

Öyle Acun sus!

"Hangisine dedin?" "Şu bizim İbo'nun eski yeri kapanmıştı ya orası. Daha gitmedim." Kafamı çevirdim. "Ben oraya gittim, sosu harika-" kafama yediğim darbe ile öne savruldum. "Lan öküz o nasıl vurmak?" Ömer yakalarımdan tutup kaldırdı.

Hocam ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin