Zorla kapatabildikleri alarmla göle dönmüş mutfağı temizlemeye çalışan ikiliden Seungmin halinden hiç memnun değildi. Jeongin ise onun aksine kahkaha atmaktan zaten ıslanmış kıyafetlerini daha da ıslatıyordu yerlerde sürünerek.
"Jeongin gülme ya." tabii ki Jeongin onu dinlemedi ve daha çok gülmeye başladı. Seungmin yarım saattir o kadar sinirliydi ki işleri yarım kaldığı için, farklı seviyede küfürler var etmişti.
"Çok komik ama napayım."
"Hiç komik falan değil amına koyayım. Sikim kaldı böyle." Seungmin'in huzursuzca mırıldanmasıyla Jeongin şaşkınlıkla devrildiği yerden kalktı ve kendisininkine baktı. "Oha benimki inmiş bile. Hayvan, azgın teke."
Seungmin ona göz devirdi. "Gülerken düşmüştür inmemiştir o düzgün kontrol et."
Jeongin bir anlık boşluk ve dakikalardır gülmenin getirdiği sarhoşluk hissiyle tekrar kontrol etmişti gerçektende. "Yo hala dur- Of salak!" elindeki havluyu Seungmin'in kafasına attığında ıslak olduğu için keskin bir ses çıkararak tüm yüzüne yapışmıştı.
Seungmin öylece dururken Jeongin tekrar gülmeye başlamıştı bile. "Ay aşkım pardon."
Seungmin gerçekten çok sinirliydi şu an. Yüzündeki ölüm kokan o ıslak havluyu alıp tezgaha fırlatırken Jeongin ise nefessizlikten gülmeyi bırakmıştı artık.
Yaklaşık on dakika daha çaresizce hiçbir işe yaramamasına rağmen yerde gölcük oluşturmuş su birikintilerini temizlemeye çalışmaları Seungmin'in isyanıyla bölünmüştü.
"Satalım evi amına koyayım. Temizlenmiyor bu."
"Saçmalama satmıyorum evimi falan."
"O zaman sabah temizleyelim." Jeongin bu fikri pek mantıklı bulmasa da zaten boşuna uğraştıkları için boş verip onu onayladı.
Islak mermer zeminde düşmemek için el ele mutfaktan çıktıklarında Jeongin hapşırmıştı. "Hasta olacaksın üstünü de-" Seungmin'in sözünü kendisinin de hapşırması bölmüştü.
"Asıl sen hasta olaca-" Jeongin tekrar hapşırdığında Seungmin kahkaha attı. "Sitcom karakteri gibi hissediyorum bugün kendimi."
Jeongin onu başını sallayarak onayladı. "Başımıza daha fazla kaza gelmeden duş alıp uyuyalım bence.""Uyumayalım bence. Çok güzel şeyler gelebilir başına." Seungmin merdivenleri çıkarken söylediği şeyle Jeongin alayla mırıldandı. "Seninki düşman başına artık."
"Yok düşmanlarım henüz o kadar şanslı değiller."
"Sıçarım ağzına heveslisin sen de bakıyorum." Jeongin homurdanarak ellerini ayırıp önden hızlı hızlı çıkmaya başladığında art arda üç kere hapşırmıştı.
Seungmin de onu gülerek takip ederken duşa girmişlerdi. Islak kıyafetleri yere atılmış bir şekilde, çıplak bedenleriyle duş kabininin içindelerken Seungmin'in bu geceyi bitirmeye hiç niyeti yoktu.
Üstlerinden akan ılık su üşümelerini geçirirken Seungmin karşısındaki Jeongin ile yerlerini değiştirip onu duş başlığının altına biraz daha çekmişti. Jeongin'in ayakları bu ani hareketle kayarken düşmemek için Seungmin'in omuzlarına tutundu.
İyice uzamış saçları alnına yapıştığı için gözlerinin önüne geliyordu ve zaten küçük olan gözlerini kapatıyordu. Dolgun dudakları aralanmış hızlıca nefes alırken Seungmin'i nasıl daha fazla çileden çıkaracağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fainted love 𑁤 seungin ✓
Fanfiction"Anladın mı? Biz bir hiçiz." [angst değil, texting, düzyazı]