Seungmin gözlerini araladığında eşinin yanında acıyla mırıldanarak büyük karnını okşadığını gördü. Onu uyandırmak istemese de Jeongin sürekli kıvrandığı için bu mümkün olmamıştı ne yazık ki.
"Bebeğim? Ağrın mı var?" Seungmin gözünü ovuşturup kolunun üstünde doğrulurken.
Jeongin onun sorusuyla hafiften yaşarmış gözlerini eliyle silip başını salladı. "Evet karnım çok ağrıyor. Masaj yapar mısın lütfen."
Seungmin hemen onun dediğini yapıp doğumuna çok az kalmış Jeongin'in karnına attı elini. Kafasını biraz olsun rahatlamış bir şekilde yastığa bastırdı Jeongin. Uzun süredir sarı kullandığı saçları hamilelikten dolayı boyayamadığı için dibinden siyahlar uzayarak yastıkta dağılacak kadar büyümüştü.
Seungmin bir yandan onun acısını hafifletmek isterken diğer yandan da dudaklarını yanağına bastırıyordu.
"İyi mi böyle?"
"Hm." diye onayladı kocasını Jeongin. Kısa bir süre sonra hafifleyen ağrısı onun elleri altında rahatlarken gece boyu uyuyamadığı için göz kapakları kapanmıştı.
Seungmin o uyusa bile karnını okşamaya devam etti. Arada kafasını aşağı indiriyor bebeklerine saçma saçma günaydın dilekleri diliyordu. Ama bilmiyordu ki hareketli bebek uyuduğu için Jeongin uykuya dalmıştı.
Bir saat sonra bebeğin tekrar hareketlenmesi ile Jeongin gözlerini araladı.
Eşinin yardımı ile koşa koşa tuvalete gittiler. Son haftalarda tuvaletini tutmak oldukça zorlaşıyordu.
Jeongin banyoda işini hallederken Seungmin onlara sağlıklı kahvaltılıkla sipariş etmiş, dünden kirli kalan mutfağı çabucak toparlamıştı.
Hamile olan zorlukla merdivenleri indiğinde göz göze geldiği eşiyle ofladı.
"Of aşkım yine çişim geldi."
Seungmin onun bu haline kahkaha attı.
"Avucuma hayatım."
Jeongin ona göz devirip misafir banyosuna gitti elinden gelen en hızlı adımlarla.
Saat henüz sabah on birdi ve bugün akşam Minholara davetlilerdi.
O yüzden önce kahvaltılarını yapıp sonra da evi toparladılar, daha çok Seungmin.
Yan yana salondaki koltuğa geçtiklerinde Jeongin bilmem kaçıncı kez tuvalete giderken bir yandan da sövüyordu.
"Kesip atacağım şimdi canıma tak etti."
Seungmin korkuyla iç çekiyormuş gibi yaptı. "Hih! Aşkım hayır, değerlimiz hakkında doğru konuş!"
Jeongin boş bulunup kahkaha attığında ucuna dayanan idrarını altına yapacağını sandı. Hemen kendini tutup banyoya attı.
Seungmin o gelene kadar televizyondan birlikte izleyecekleri bir film buldu. Jeongin tekrar kocasının omzuna başını koyduğunda Seungmin elini hemen ona doladı.
Biraz bu şekilde vakit öldürürken Jeongin çok sıkılmış, Seungmin'in kucağında duran telefonunu alıp karıştırmaya başlamıştı.
Seungmin film hoşuna gittiği için izlerken Jeongin'in sürekli kıkırdaması ile ona döndü.
"Ne oldu kikir kikir neye gülüyorsun?"
Jeongin ekranı ona çevirdi. Ama bunu biraz hızlı yaptığı için burnuna çarpmıştı. Özür dileme zahmetine bile girmeden başını göğsünden kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fainted love 𑁤 seungin ✓
Fanfiction"Anladın mı? Biz bir hiçiz." [angst değil, texting, düzyazı]
