6. bölüm

16 4 2
                                    


Aynadan kendime baktım. Sanırım olmuştum. Bugün yeni okulumun ilk günüydü. Üzerimde siyah bir crop altımda ise siyah pantolon vardı. Gözlüğümü düzelttim ve çantamı alıp odadan çıktım. Ayaz koltukta oturmuş bana bakıyordu. "Ben çıkıyorum" dedim kapıyı göstererek. "Seni ben bırakıcam" deyip ayağı kalktığında kaşlarımı çattım. "Ayaz bebek miyim ben?" Diye sordum sinirle. Ayaz "öylesin" deyip önümden çıkınca gözlerimi devirdim. Bu adam cidden garipti.

Evden çıkmıştık. Arabya bindiğimde kollarımı göğsümde birleştirip camdan dışarı baktım. Araba çalıştığında Ayaz "Bana hâla sinirli misin?" Dedi. Bakışlarımı ona çevirip "Hayır sinirli değilim" dedim. Ayaz "O zaman neden konuşmuyorsun" dediğinde gözlerim devirdim "belki canım konuşmak istemiyor" dedim. Ayaz "O zaman gül" dediğinde oflayarak "belki canım gülmekte istemiyor" dedim. Ayaz "bence gül, çünkü gülmek sana çok yakışıyor sıla" dediğinde yutkundum. Gözlerimi ondan kaçırıp O hariç heryere baktım. Utanmışmıydım ben? Asla! Ne utanması be. Yoktu öyle bir şey.

Okula geldiğimizde Ayaz beni bırakıp gitti.
Okul eski okulumdan daha büyüktü. İçeri girdim ve sınıfımı buldum. Sınıfa girdiğimde neredeyse herkesin sınıfta olduğunu gördüm. Boş yer yoktu. Ben nereye oturacaktım. "Benim yanıma otur istersen" diyen ince bir ses duyduğumda bakışlarımı sese çevirdim. Sarı saçlı tatlı kız beni yanına çağrıyordu. Gülümseyip yanına oturdum.

"Hazal ben"

"Sıla bende"

Hoca sınıfa geldiğinde konuşmayı kestik. Zaten okulun bitmesine üç hafta kalmıştı. Sanırım bu kıza dayana bilirdim.

                             **********

Sonunda okul bittiğinde çantamı alıp sınıftan çıktım. Ama arkadan gelen "sıla" sesi yüzünden durdum. Bu hazal'dı. Hazal "beraber gidelim mi" diye sorunda zoraki bir gülümseme ile ona baktım. "Olur" dedim istemeye istemeye. Beraber yürümeye başladığımzda "sevgilin var mı?" Diye sordu. Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutarken "yok" dedim. "Benim de yok" dedi gülerek. Acaba şu an ona küfür edip kaçsam mı? Diye düşündüm.

Dışarı çıktığımızda gözüme çarpan ilk şey ayaz'ın arabası oldu. Ayaz geldi diye şu an için sevinmiştim" "Ah benim arkadaşım beni almaya gelmiş. Çok özür dilerim, başka bir gün beraber gitsek" dedim. Hazal "'olur" dedi gülerek. Başka bir şey demeden arabaya doğru gittim. Arabanın önüne geldiğimde kapıyı açıp içeri bindim. Ayaz "nasıl geçti okulun?" Diye sorunca gözlerimi devirdim. "Bok gibi geçti" dedim. Ayaz "niye?" Diye mırıldandı. "Çünkü mal gibi bir kız peşimi bırakmadı" dedim.

Ayaz güldü. "İyi iyi arkadaşda edinmişsin" dediğinde "ayaz" dedim uyarıcı bir sesle. Ayaz gülerek "Tamam tamam dedim bir şey" dediğinde gözlerimi devirdim. Bu bir şey dememiş hali ise dediği halini düşünemiyordum.

*************

Elimdeki sıcak kahfeden bir yudum alırken Derin bir nefes verdim. Mert buraya gelmişti. Ve şu an Ayaz ve Mert içeride operasyon planı hazırlıyorlardı. Benide bu yüzden balkona atmışlardı. İçeriden gelen Telefonumun çalma sesi ile kahvemi bırakıp içeri girdim. Mert ve ayaz beni umursamadan konuşmaya devam ettiler. Telefonumdan kimin aradığına bakınca bir numara gördüm. Aramayı reddedim. Tam balkona çıkacaktım ki Ayaz "dışarısı soğuk burada otur" deyince kaşlarımı çatarak ona baktım. "Planınız bittimi ki?" Diye sordum. Başını sallayınca koltuğa oturdum.

Telefonum tekrar çalınca oflayarak aramayı cevapladım. Telefonu kulağıma götürüp "alo" dedim. Fakat telefondan gelen "sıla benim hazal" diyen hazal'ın ince sesini duyunca gözlerimi devirdim. Bu kız numaramı nereden bulmuştu. Ayağı kalkıp mutfağa gittim. "Numaramı neden buldun?" Diye sordum. Hazal "guruptan buldum" dedi. Ben ise "o zaman bir daha bu numarayı arama" dedim buz gibi bir sesle ve telefonu yüzüne kapattım.

Şu an o kız ile uğraşamıyacaktım. Tekrar oturma odasına girip oturdum. Mert "yenge o önerdiğin kitabı okudum valla harikaydı. Başka kitap önerisi yokmu" dediğinde güldüm. Ona telefonda konuşurken canının sıkıldığı söylediğinde "yaban" kitabını okumasını söylemiştim. Sanırım şu an ondan bahs ediyordu. Gülümseyerek "şu an  önereceğim bir kitap yok. Ama sen istediğin kitabı okuya bilirsin" dedim. Mert "sanırım kitap okumak beynimi geliştirdi. Artık hergün kitap okuyacağım" dediğinde Ayaz "sende beyin mi vardı" diye homurdandı sessizce. Mert yüzünü asarak "Yaa ama kalbimi kırıyorsunuz beyefendi" dediğinde Ayaz gözlerini devirdi.

Aklıma Efe geldi. Birkaç gündür dayımlarda kalıyordu. Dayım çok ısrar ettiği için efe'nin onda kalmasını kabul etmiştim. Ama tabii ki de bağzen onu görmeye gidiyordum.

Yarın okul olmadığı için geç uyuya bilirdim. Bu yüzden odama gidip kitabımı aldım ve okumaya başladım.







Selam canlar. Bu bölüm biraz geç geldi. Kabul ediyorum. Ama dediğim gibi okumalar çok az olduğu için geç atıyorum. Ve sanırım kitap biraz erken bitecek. Hoşça kalınn:))

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin