5. bölüm

14 4 1
                                    


Eve gelmiştik. Mert bizi bırakıp gitmişti, ve şu an asansördeydik. Asansörün kapısı açılınca hızla çıktım. Çünkü hemen efe'yi görmek istiyordum. Ayaz "burası" deyince durdum. 4 numaralı dairedeydik. Ayaz anahtarı çıkartıp kapıyı açınca ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim. "Efe" dedim her odanın kapısını açarken. Bir anda Ayaz kolumu tutup beni kendisine çevirince durdum. "Bırak" dedim hızla. Ayaz "Efe şu odada" dedi arkasındaki odayı göstererek. Hızla kolumu çekip odanın önüne geldim. Kapıyı hızla açtığımda Efe ve yanında duran siyah takım elbiseli adamı gördüm. Efe beni görür görmez "ablaa" diyerek kucağıma atladı. "Ablam" dedim yanağına derim bir öpücük bırakıp. Efe "burası neresi abla? Ben eve gitmek istiyorum" dedi. Ama ona cevap vermeden onu koltuğa oturdum. "Sen burada oyna ben geliyorum" dedim gülümseyerek. Efe başını sallayınca odadan çıktım.

Ayazın tam karşısına gelince durdum. "Neden bana yalan söyledin" dedim kaşlarımı çatarak. Ayaz "Öyle olması gerekiyordu" dediğinde sinirle "benim dayım senin patronun ve benim bundan haberim yok. Şimdide sen gelmiş karşıma öyle olması gerekiyordu diyorsun" dedim. Ayaz "Bak sıla şu konuyu kapatalım" dedi. Tabii ki de kapatmayacaktım. "'Hayır şimdi konuşucaz bu konuyu. Şimdi bütün sorularımı çevaplayacaksın" dedim sinirle. Ayaz "'tamam sor hadi" dediğinde hemen "beni ilk gördüğünde Ahmet'in dayım olduğunu biliyor muydun?" Diye sordum. "Hayır" dediğinde sinirle "O zaman niye öldürmedin?" Diye sordum. "Canım öyle istedi. Aslında seni o günden sonra öldürecektim, ama Ahmet'in senin dayın olduğunu öğrendim" dedi.

"Ha o yüzden korudun yani beni?" Diye sordum şaşkınca. Rahat rahat "evet" dediğinde kaşlarımı çattım. "Ben de bir insan beni sevdi beni düşündü sanmıştım. Aptallık bende, mal gibi böyle düşündüm. Kim severki beni zaten. Ben kimim ki böyle bir şey düşündüm. Sanada yük oluruz biz burada deme. Rahatsız olmuşsundur sen. Bizim yüzümüzden rahatında bozuldu. Ama meraak etme bu evden er yada geç gidicem" dedim ve onun konuşmasına izin vermeden efe'nin olduğu odaya girdim. Orada bekleyen adama "sende çık dışarı" dediğimde sözümü ikiletmeden çıktı. Kapıyı arkasından kilitleyip koltuğa oturdum. Elimi saçlarımın arasana alıp ofladım. Efe "abla ben uyumak istiyorum" dediğinde ona döndüm. "'Uyu ablam sen uyu benim işim var" dedim. Efe yatağa uzandı. Ben ise çantamdan kulaklığımı çıkartıp rastgele bir şarkı açtım. Çünkü bu hayattan şu an için kopmak istiyordum...

  

                               *********

Gözlerimi çalan alarm sesi yüzünden araladım. Yataktan kalkıp saate baktım. Ama saatin 10:27 olduğunu görünce hızla ayağı kalktım. Üzerimdeki pijamaları çıkartıp kısa ince ve göbeği hafiften açık bir tşört giydim. Altıma ise siyah bir eşofman giydim. Efe hâlâ uyuyordu. Bende biraz balkona çıkacaktım. Gelirken balkonu görmüştüm. Kapıyı açıp odadan çıktım. Sanırsam Ayaz hâlâ uyuyordu. Bu saate kadarda uyunmazdı ama. Balkona doğru ilerledim. Balkonun önüne gelince ise kapıyı açtım. Ama gördüğüm kişi yutkunmama sebep oldu. Ayaz elindeki sigarayı dudaklarına götürürken bana bakıyordu. Ayaz "Günaydın" diye mırıldandı. Sadece başımı salladım. Ona hâlâ tripliydim, ve hiç bir erkek benim tribime maruz kalmak istemezdi. Çünkü benim tribim normal kız tribi değildi. Fazlasıyla ağırdı.

Boğazımı temizleyip "'sende mi buradaydın. Burada olduğunu bilseydim gelmezdim" dedim. Ayaz güldü. Pardond bunda gülüncek bir şey bulamıyordum ben. Kaşlarımı çatarak "Ne gülüyon be" dedim. Ayaz "triplisin anlaşılan" dediğinde güldüm. "Sen benim tribimi hak etmeyecek kadar değersizsin" dedim ve balkondan çıktım. Onun yanında daha fazla durmak istemiyordum.

Mutfağa girdiğimde derin bir nefes verdim. Ona öyle dediğim için neden kötü hissediyordum ki. Bir anda kolumda hissettiğim elle hızla arkamı döndüm. Gördüğüm kişinin o olduğunu beklediğim için şaşırmadım. "Ne istiyorsun Ayaz?" Diye sordum. Ayaz "bak sıla hiçbirşey düşündüğün gibi değil, ben sana yalan söylemek istemezdim. Dayın ona ben açıklayacağım deyince sustum" diyerek kendini açıklamaya çalıştı. "Sence ben bunamı üzülüyorum" dedim kaşlarımı çatarak. Ayaz "e sorun bu değilse ne" dediğinde sinirle dişlerimi sıktım "Sorun senin beni sevmemen ayaz" dedim ve başka bir şey demeden gitmek istediğim için yana doğru bir adım attım, ama bu sefer kolumdan tutup beni sertçe kendisine çekti.

Onunla burun buruna gelmeyi beklemediğim için afalladım. Bir kaç saniye sessiz kaldıktan sonra "'napıyorsun Ayaz bırakır mısın?" Dedim geri çekilmeye çalışarak. Ama izin vermedi. Vermediği gibi kollarını sıkıca belime dolayıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Sen benim için çok önemlisin sıla, bunu sakın unutma" dedi dudaklarıma doğru. Şu anki yakınlığımız kalp sağlığım için hiç iyi değildi. Beni bırakınca tuttuğumu bile fark etmediğim nefesimi verdim. Ayaz arkasını dönüp az önce hiçbirşey yapmamış gibi giderken ben öylece kaldım. Elimi kalbime koyunca deli gibi çarptığını hissettim. Hayır hayır bu hiç doğru değildi. Olamazdı. Bardağa su doldurup kafama diktim. Sırtımı tezgaha yaslayıp ofladım. Daha önce şöylemişmiydim bilemiyorum ama, bu adam cidden garipti...










Selam canlar. Yeni bölüm geldi. Umarım beğenmişsinizdir. Hoşça kalınn:))




KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin