Avoid 19-rated content (R19)

B.25

İkinci Prens bize alay etmeyle yaklaştı. Yaklaştıkça başının üstünde karakter bilgisi belirdi.

[Tierry Melian/İkinci Prens/Hunter Melian'ın üvey kardeşi/ Olumluluk 40]

Gözlerime inanamadım. İkinci Prens'in bana karşı olumluluk derecesi, şimdiye kadar gördüğüm en yüksek onay derecesi olan 40'tı. Şaşkın bir şekilde İkinci Prens'e baktım ve o sırıttı.

"Beklediğim gibi, hala her zamanki gibi inatçısın. Beni selamlamak istemiyor musun, Del Narcissus?"

"Kardeşim, gerçekten o sürtükle evlenmek mi istiyorsun?

"Sözlerine dikkat et."

"Bu İmparatorluğun soyluları arasında muhtemelen Del Narcissus ile oynamamış kimse yok. Geçen yılki maskeli baloda sence de hararetli bir değişim yapmadık mı? Ha? Prenses."

Böyle bir olayla ilgili hiçbir anım yoktu. Başımı hafifçe eğdim ve dedim.

"Hatırlamıyorum."

Bunu duyunca İkinci Prens patladı.

"Yalan söyleme! O zamanlar hoşuna gitmişti!"

Görünüşe göre artık var olmayan geçmişe aşık olmuştu. Yüzü kızardı ve dumanlanmaya başladı. Muhtemelen benim, yani Del Narcissus'un neden onun yerine Hunter ile evlenmeyi seçtiğini anlayamayan küçük bir veletti.

Kasıtlı olarak kolumu Hunter'ın koluna sardım. İkinci Prens'in gözleri kollarımıza takıldı. Patlamaya hazır gibi titriyordu.

"Bahsettiğin gibi, o kadar çok insanla oynadım ki senin gibi bir prensi bile hatırlayamıyorum. Ve geçmişin bize ne faydası var? Ben artık Veliaht Prens'e aitim."

Bu sözlerle Hunter bana soğuk bir yüzle baktı.

[Hunter Melian'ın olumluluğu +1 arttı!]

Yüz ve olumluluğu uyuşmuyor.

Hunter'a tatlı tatlı gülümsedim ve bedenlerimizi birbirine bastırdım.

"Majesteleri, erkek fahişe ya da sürtük diyerek bana hakaret etmemenizi rica ediyorum. Bu biraz şey değil mi... önemsiz? Beni böyle kelimelerle değersizleştirmeye çalışman?"

Kaşlarımın uçlarını düşürdüm ve sempati dolu bir sesle devam ettim.

"Seçtiğim kişi Majesteleri, Veliaht Prens. İkinci Prens için üzülüyorum, ama durum böyle."

"K-kim senin gibi biriyle evlenmek ister ki! Yalvarsan bile, seninle evlenmem!" İkinci Prens hayal kırıklığı içinde bağırdı.

Hunter'dan genç olmasına rağmen olgunlaşmamış gibi görünüyordu. Yine de, Khan'dan daha yaşlı olmalıydı, ama Khan'a kıyasla bile daha çocuksu görünüyordu.

İki metreye yakınmış gibi görünen ancak genç bir adamı düşleyen İkinci Prens, sanırım kendini daha da genç hissediyordu. Birçok insan tarafından tercih edilen, hayranlık duyulmasına alışkın bir prensti.

İkinci Prens bana baktı, görünüşe göre gitmek istedi, sonra döndü ve ayaklarını yere vurarak ayrıldı.

Kolumu Hunter'ın pençesinden çabucak kurtardım.

"Böyle bir kişiyle halef pozisyonu üzerine  tartışmak mı..? Majesteleri bunu oldukça saçma buluyordur."

Alaycı bir şekilde dilimi dışarı çıkararak dedim. Hunter, her zamanki kayıtsız ifadesiyle sordu.

"Benim için bir özrün yok mu? Geçmişte İkinci Prens'le bir kaçamak yaşadığını duydum."

Ne? Daha önce iyi görünüyordun.