Bu Kimin Kafası ¿

BÖLÜM-6

Beni tutan kişinin Aytuğ olduğunu fark ettim " senin burada ne işin var ? " dedim sakin bir ses tonuyla " Zeynep'in evinden çıkarken gördüm seni, çok telaşlıydın bende takip ettim ve buradayım " dedi. Beni takip etmesine sinirlenmiştim ama beni merak ederek gelmesine de mutlu olmuştum, nedenini bilmiyordum ama buraya gelip beni tutması, galiba aşık olmuştum fakat belli edemezdim " ço- çok i-iyi o-olmuş gelmen " titrek bir sesle söylemiştim. Bir süre konuştuktan sonra lavaboya gitmek için kalktım ve koşarak gittim. Ah salak kafam, önceden kullandığın çocuğa nasıl aşık olursun diye içimden geçirdim. Of şimdi kime anlatıcam Irmak benimle konuşmuyor, zeynep canıyla uğraşıyor. lavabodan döndüğümde Irmağı arayıp olanları anlattım. Irmak hastaneye gelince bende Zeynep'in evine gittim. Eve geldiğimde kapının önünde bir kutu vardı. Kutuyu alıp yedek anahtarla eve girdim. Koltuğa oturup kutuyu açtım, diğerlerine göre biraz büyük ve ağır bir kutuydu. Kutuyu açıp içindekilere baktım, iki kafatası ve üç zarf vardı. Zarfın ikisinde deri parçalı vardı diğerinde de not vardı,

Selam Eifnaz AKORT-

cümleye neden böyle başlamıştı ? benim okuyacağımı nereden biliyordu ? soruların cevabını okuyarak bulmaya çalıştım

sen şimdi senin okuyacağını nereden bulduğumu düşünüyorsundur. Eh şimdi ben senin gözünde güvenilir biriyim fakat durumlar biraz değişecek. Şimdi Zeynep kalp krizi geçirdi , tek akrabaları da öldü, şimdi sen ona bakarsın e tabi Irmak ' la da küsmüşsünüz, o da gelemez . Kısaca bana iş çıktı derim, ne mutlu bana.

Hızla kalkıp kardeşimin yanına gittim. Kardeşimin yanına geldiğimde, bana kapıyı açmadı. Arka bahçeye dolanıp açık balkondan girdim içeri " neden kapıyı açmadın ? önemli birşey söyleyecektim " dedim " ne oldu ? hızlı söyle " dedi, hâlâ benimle konuşmuyordu, sanki yanlış bir şey söyledim " bak bu not Zeynep' ler deyken geldi, al oku" notu verdim ve okumaya başladı. Notun Zeynep'e ait kısmını okurken aklıma ben ve Serkan ' la ilgili olan yer geldi " dur ! " dedim bağırarak " ne var ? okuyorum işte " dedi ve okumaya devam etti. kaçtım yanından, beni bulamayacağı yerlere gittim. Eminim ki delirmiştir, yanıma Irmağı da almıştım. " Irmak bu not senin için " notu ona uzattım ve okumaya başladı. Notu okuduktan sonra benimle tartıştı. Saatlerce konuştuktan sonra aramızdaki buzları erittik ve barıştık. Saat geç olmuştu, Zeynep'in yanında Aytuğ vardı ama kardeşimin yanında kimse yoktu. Hızlı bir şekilde kardeşimin evine doğru ilerledik. Yol boyunca düşündüm, Helin bana çok kızacaktı...

Helin'in evine gelmiştik, kapıyı çaldım, yine açmadı. Hemen arka bahçeye dolandık ve açık balkondan içeri girdik. Her yer dağınıktı, belli ki öğrenmişti. İlk katı dolaştık fakat yoktu, sonra üst kata çıktık. Yatak odasından ağlama sesleri geliyordu. Odanın kapısının önünde kana benzer bir sıvı vardı ve yavaşça dışarı doğru ilerliyordu. Artık kapıya yaklaşmıştım, neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Hızla içeri daldım, Helin elinde bıçakla Serkan' ın yanında ağlayarak oturuyordu, Serkan ise kanlar içinde yatıyordu " Helin ne yaptın sen ?"
dedim ürkekçe " bu gece ilk Serkan' ın işini bitirdim, şimdi sıra sende " diyerek üstüme atladı. " Irmak yardım et " diye bağırdım, çığlıklar attım ama beni duymuyordu " Irmak, çabuk ge- " artık bıçak tekrardan karnımdaydı. Irmak geçte olsun beni duyup gelmişti " Helin naptın sen ? Elifnaz, Elifnazz " diye bağırdı. Yine karanlığa gömüldüm, bu sefer beni kardeşim bıçaklamıştı...

Gözümü açtığımda hastanedeydim, doktorlar yine başımdaydı. Serkan hakkında konuşuyorlardı, dinleyebilmek için gözümü geri kapattım " hastanın durumu iyi " diyordu bunu duyunca yaptığım numarayı bırakıp gözümü tekrardan açtım. Odaya ilk olarak Irmak ve Aytuğ girdi. On dakika sessizce birbirimize baktık " Helin' e ne oldu ? " sessizliği ben bozdum " polisler götürdü onu, sonrasını bilmiyorum " dedi Irmak. Aytuğ ile yalnız kalabilmek için Irmak'tan su istedim, tabiki de seve seve gitti " nasılsın Elifnaz " dedi Aytuğ " seni gördüm daha iyi oldum " diyerek romantik bir hava yaratmaya çalıştım
" seninle önemli birşey konuşacağım " merak etmiştim " söyle bakalım " dedim
" bu nasıl söylenir bilmiyorum ama " lafını yarıda kestim " sen ortasından dal" dedim " peki nasıl istersen, ben " " evet, sen " "ben senden hoşlanıyorum " kalbimde kelebekler uçuşuyordu ama yüzümden anlaşılmıyordu. " sana daha öncede söylemiştim fakat sen kötüye kullandın " bunu duyunca üzüldüm " bende seni seviyorum, tüm kalbimle " bu sözleri söyledikten sonra kapıdan bir ses geldi, birşey düşmüştü, kafamı çevirdiğimde Serkan bana bakıyordu...