BÖLÜM-7

0 0 0
                                    

" Az önce sevgilin herşeyi duydu " dedi, çokta iyi olmuştu " önemli değil, ayrıldık zaten biz " dedim sevecen bir ifadeyle. Tatlı tatlı konuşurken Irmak girdi içeri " çok bekletmedim umarım " dedi ve suyu verdi " sağol çok susamıştım " diyerek suyu içtim " ben gideyim artık " dedi Aytuğ ve gitti. " Ne konuştunuz anlat bakalım, Serkan çok sinirliydi ve Aytuğ' da tam aksine çok mutluydu, sebep ? " diye sordu, bende cevapladım " biz Aytuğ ile yeniden başladık Serkan' da bunu duydu, ondan sinirlidir " " hmm, ben şimdi randevuyu mu böldüm ? " güldüm " yok canım, o zaten gidecekti " diye yanıtladım. Saatlerdir okuldakiler ziyarete gelip gidiyorlardı ve oda çiçeklerle dolup taşmıştı. " Bu nasıl iş ya, şuna bak ben kalp krizi geçiriyorum, sen bıçaklanıyorsun ve bunu yapan kardeşin çıkıyor " çok üzücü olduğunun farkındaydım ama ne yapabilirim ki " doğru söylüyorsun, ben şimdi karakola gideceğim Helin için " dememle şaşırdı " sen onu çıkartacakmısın ? " diye sordu. " tabiki o benim kardeşim, eğer Onur yapsaydı sen ne yapardın ? " bu soru yersizdi. Zeynep' in gözleri dolmuştu hatta ağlamaya başlamıştı " keşke yaşasaydı da beni bıçaklasaydı " dedi ve benimde gözlerim doldu, yavaşça ayağa kalktım ve Zeynep' e sarıldım " tamam sakin ol, ben yanındayım " kardeşi hep böyle sakinleştirirdi...

Şimdi karakola giriyordum, ne yapmak istediğim hakkında bir fikrim yoktu fakat kardeşim için girdim içeri. Komiserin odasına girdim " Buyurun " dedi komiser " Helin AKORT beni bıçaklama davasıyla gelmişti, ben şikayetçi olmayacağım " dedim. Beni bıçaklamakta haklıydı sonuçta kocasıyla sevgiliydim ama bunu polise söyleyemezdim. Yarım saat sonra kardeşim serbest kaldı " Helin hoşgeldin " dedim fakat umrunda değildi " teşekkür et bari " somurtkan bir şekilde yürüyordu yanımda " sen onca rezilliği yap sonra teşekkür bekle " kızgındı hâlâ " sende beni bıçakladın, ölüyordum az kalsın, neyse bırak bunuda arabaya bin seni Irmak'lara bırakacağım" nedense ikiletmeden bindi. On beş dakikalık bir yolculuktan sonra Irmak'ın evine gelmiştik " sen git benim işim var sonra geleceğim ben " dedim fakat beni takmıyordu bile, indi ve eve girdi. Aslında işim yoktu sadece düşünmeye ihtiyacım vardı. Arabayı ormana doğru sürdüm - şoför istemediğimi söyledim ve gitti- orman havası iyi gelmişti. Günlerdir aklımdan çıkmayan bir soru vardı katiller nerede ? ne durumda ? kaç gündür neden ortaya çıkmadılar ? neyin peşindeler ? aslında bir değil, bir sürü soru vardı, daha kaç kişi ölecek ? ah çok yorucu hayat. Bazen buralardan çekip gitmeyi düşünüyorum ama ailemi öldüren katilleri bulmak istiyorum. Saatler süren huzur telefonumun çalmasıyla bitti " alo, efendim Nazlıcım " dedim sevecen bir dille " ya-yanıma g-g-gelsene ço-çok sı-sıkıldım " çok garip konuşuyordu " ne oldu ? sesin neden titriyor ? " soru yağmuruna tuttum " Elifnaz yardım et, öldürecekler beni, onlar seni istiyor - kes lan sesini
bana bak eğer buraya gelmezsen Nazlı ölür " dedi ve telefon kapandı. O korkuyla arabayı çok hızlı sürüyordum aşırı hızlıydım ki kaza yapacaktım.
Nazlı' nın evine gelmiştim, binaya çok hızlı girdim ve direkt dairesine çıktım. Garip bir şekilde kapısı açıktı, hiç düşünmeden içeri daldım " Nazlı neredesin ? " diye bağırdım " buradayım, yatak odasında " hızla ilerledim. Yatak odasının kapısına geldiğimde dış kapının kapandığını duydum fakat aldırış etmedim ve Nazlı'nın ipini çözmeye başladım
" erken gelmişsin " dedi bir erkek sesi . Arkamı döndüğümde sırayla içeri girdiler , bu sefer iki değil üç kişiydiler. Şaşkınlığımı gizleyemedim " siz bakteri falanmısınız, her gün sayınız artıyor da ? " oyalamaya çalışıyordum, o sırada ipleri çözdüm ve Nazlı'ı yanıma aldım " üç deyince koşacağız, 1-2-3 " koşmaya başladık fakat girişi kapattılar " bunlar benim yüzümden oldu Elifnaz, kaç kendini kurtar " dedi ve katillerin üzerine atladı " Elifnaz seni seviyorum " Nazlı öldü, göz yaşlarımı tutamadım fakat kaçmam gerekiyordu. Kapıdan kaçamayacağım için balkona çıktım. Ah salak kafam ikinci kattasın, kaçacak yerim yoktu, üçü birlikte üzerime yürüyordu, bu sefer kesin ölecektim. Aklıma farklı bir fikir daha gelmişti ama biraz riskliydi. Yinede ölmekten iyidir dedim ve balkondan atladım...

Bu Kimin Kafası ¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin