1 : Kabus

49 2 0
                                    

Sabah gözlerimi koltukta açmıştım tam geri kapatacakken yattığım yerden sıçramam bir olmuştu. Dün olanların hepsi rüya olmalıydı. Sol elimle saçımı karıştırırken gözlerimi sımsıkı yumdum her şeyi teyit etmek istercesine. Evet hepsi bir rüyaydı. Gerçekçi bir rüya. Hatta kabus. Bundan sonra izlediğim şeylere daha dikkat etmeliydim. Söylene söylene banyoya gittim. Elimi ve yüzümü yıkayıp geri döndüğümde kapı zilinin çalmasıyla kapıya doğru yöneldim ve hiç tereddüt etmeden kapıyı açtım. Karşılaştığım hiçlikle içimin ürpermesi bir olmuştu. Kapıyı kapatıp yavaşça arkama döndüm. Sonrasına zaten deja vu deniliyordu. Karşımda dikilmiş ufak bir gülümseme ile bana bakıyordu.

" Dün yaşanan olayları rüya ya da bir hayal ürünü gibi düşüneceğini düşündüğüm için bugünde aynı şekilde ziyaret etmek istedim. " demişti oldukça rahat bir şekilde. Ben ise karşısında yine dikilmekten başka bir şey yapmıyordum.

" Yeni mi uyandın ? " demişti yüzümü incelerken. Ben ise kafamı hayır anlamında salladım sağ ve sola doğru. Gerçeği bilmesine gerek yoktu sonuçta.

" İyi bir yalancısın. Ama karşında bir insan olsaydı. Dün net konuşamamıştık şimdi konuşup bu olayı nasıl çözüceğimizi konuşuruz. Hı ne dersin senin için uygun mu ? " Ben ise yine kafamı sallayarak karşılık vermiştim. Ne yani ben sadece kafa mı sallayabiliyordum. Beynim konuşma foksiyonunu mu unutmuştu ? O ise adımlarını mutfağa doğru atmaya başlamıştı. Bir an onu uyarmak istemiştim ama dün geldiğinde salonu rahatlıkla bulmuştu. Mutfağa geçtiğimde mutfaktaki masadaydı. Bir sandalyeyi çekip oturmuştu. Ne yani benim evimi benden daha iyimi biliyordu ?

" Oturmayacak mısın ? " demesiyle kendime gelmiştim ve hemem karşısındaki sandalyeye oturmuştum. Parmaklarını şıklatmasıyla önümde bir kahvaltı tabağı belirtmişti.

" Açsındır diye düşündüm. O yüzden sen kahvaltını yaparken konuşalım. "

Ben ise kısık bir ses tonu ile " Tamam. " diyebilmiştim.

" Öncelikle benden korkmana gerek yok. Dün de dediğim gibi sana zarar vermek gibi bir niyetim yok. Sadece şu saçma durumdan bir an önce kurtulmak istiyorum. "

Durum her ne kadar saçma olsada bunu her defasında hatırlatmasına gerek var mıydı ?

Ben ise kekelememek için sakin ve yavaş bir şekilde " Tamam! Sana nasıl yardımcı olabilirim ? " diyebilmiştim.

" Öncelikle bana kendinden bahset ki bu ip olayının neden gerçekleştiğine dair bir ipucu bulabilirmiyiz onu anlayalım. "

Her ne kadar saçma bir tanıtma şekli olucağını anlasamda kendi tanıtmaya bir şekilde başlamalıydım. " Mila Doğan. Ben... " Cümlemi bölmeme neden olan şey karşımdaki varlığın kahkaha atması olmuştu.

" Senin Mila Doğan olduğunu ufak ama oldukça ilgi gören bir işletmeye sahip olduğunu. En büyük hobin ve tutkunun fotoğraf çekmek olduğunu ve yatak odanın karşısında bu hobin için bir karanlık oda hazırladığını ve bunun gibi birçok şeyi biliyorum."

Ben şaşkınlıkla ona bakıyordum. Ne yani benim evimi benden daha mı iyi biliyordu ? Hatta benim hayatımı ! Hemen şaşırmış olan ruh halimi toparlayıp sordum :
-Benden ne öğrenmek istiyorsun o zaman ?

Son söz

Bu dünyada herkes kalbinin derinliklerinde celladının kızıl demirini , ateşten öpücüğünü hissedecektir.

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin