8. Bölüm: Mezarlık Anısı

15 1 0
                                    

İşte yıllar sonra yine buradayım... Sanırım buradan kaçışım yoktu.

Mezarına bakacağımız kişi ise Çağalar ailesinden olmalıydı.
İpucunu doğru anladıysam aradığımız kişi iyi ruhlu biri olmalıydı.
Bunu nasıl anlayacağımızı sorarsanız, bilmiyorum... Ailemi bile tanımıyorum ben!
İyi ruhlu kim nereden bilebilirim?

"Ah bir de görsem isimleri!" Diye sitem ettim.

"Hayır hangi akla hizmet gecenin yarısı çıkmak için inat ettin ki?"

"Ha sabah çıkıp mezarı parçalardık, çok zekice!"

Belki mezarı kırmamız gerekebilir değil mi?

Gecenin en kör saatinde mezarlıkta Çağalar yazan mezar taşı arıyorduk.

Defter ise sırtımdaki çantamda.

Bilerek tam takım giyinmiştik çünkü bu saatlerde mezarlıkta olmak dikkat çeker, birileri illa peşimize düşerdi.

Aniden bişi fark ettim.

Karaca'nın peçesinde ve kapüşonunda bir karga sembolü vardı.
Bu sembol fazla dikkat çekmeyecek bir gri tonundaydı.

Benim peçem ve kapüşonum ise dümdüz siyahtı...

El fenerini önümüzdeki yola tuttuğum sırada bir parıltı gözüme çarptı.
Bu saatte, bu karanlıkta nasıl bir parıltı olabilir derken başımı o tarafa çevirdim.
Mezar taşlarının birinde, bir kolye asılıydı. Nereden yansıdığını anlamadığım bir ışık kolyeye vuruyor ve bizim yolumuza düşüyor, daha doğrusu benim gözüme geliyordu!

"Kara... Karga, şurada bir şey var..."
Neredeyse adını söylüyordum.

"Ne var?"

"Bir kolye..."
Kolye beni kendine çekiyordu...

"Zambak dur, o tarafa gitme bir bekle!"
Oysa ben çoktan o mezar taşına doğru yürümeye başlamıştım.

Feneri taşa tuttuğumda "Betül Çağalar" ismini görmeyi beklemiyordum.

Kimdi bu Betül?

Karaca çoktan yanımda bitmiş ve hatta mezarı incelemeye başlamıştı.
Bense kolyeyi elime aldım.

Ne tuhaftır ki kolye zambak şeklindeydi... Zambağın sap kısmı bir iğne kadar sivriydi.

Ucuna bir kağıt takılmıştı.
Bu şey, bugün buraya gelmiş olamaz değil mi?
Bu korkutmaya başladı.

Notu alıp sesli bir şekilde okumaya başladım.

"Tebrikler Beren, ilk ipucunu çözerek kolyeye ulaştın.

Betül Çağalar yani annen, bu ailenin en masumu ve en iyi ruhlusuydu. Sadece bir yalanı onun hayatına mâl oldu. Bu yalan ise Satır ailesi ile yaptığı anlaşma ile ilgiliydi.

Beren, bunlar kafanı karıştırabilir.

Benim kim olduğumu henüz bilemezsin ama söz yakında öğreneceksin.

Seni bulduğumdan beri hep yakından takip ettim ki hâlâ ediyorum.
Girdiğin bu Kanlı Zambak yolu çok tehlikeli, ama bu sana güvenmediğim anlamına gelmez.

Sana güveniyorum ve inanıyorum.
Sen bu iki aile için bir savaş sebebisin adeta.

Sadece sen değil, ben ve ablam da aynı tehlike içerisinde ama bizim senin gibi olduğumuzu bilmiyorlar.

Kanlı Zambak (Beren Ela 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin