twenty one-taennie

on

Jungkook dediği şeyi yapıp yaşananları aramızda tutmuştu, aradan dört gün geçmiş bir siki anlatmıyordu. Ben ise nedense yarrak gibi hissetmeye geri dönmüştüm, "Emin misin sen?" dedi Lisa bana mal gibi bakarak. "Bir kaç gündür dağıtmaya ihtiyacım var Lisa geliyor musun gelmiyor musun amına koyayım?" dedim ona dönerek. "Tamam be geliyorum" dedi bana dil çıkararak, altıma giydiğim siyah etek ve siyah kısa büstiyer ile aynada kendime baktım.

Saçlarımı düzleştirdim, "Ne oldu sana?" dedi rujunu sürerek. "Jungkook yine tepe taslak etti beni unutmam lazım" diye yalan attım, "Kızım daha dün yanımıza bir sarı bomba getirdi siktir edelim şunu" dedi bana dönerek. Olay o değildi, Taehyung ve Jungkook kafamı karıştırıyordu. İkisi de ikili oynuyordu o yüzden kafam sik gibiydi, "Eskiye dönmeni istemiyorum Jennie ama bu günlüğüne ölene kadar içebilirdim.

Lisa giydiği kısa kot şortu ve mor bikini üstüyle gelip bana sarıldı, "Çıkalım haydi" dedi ve beraber kendimizi sokağa attık.  Yürümeye başladık, "Sen şimdi böyle tuhaf mı davranacaksın?" dedi bana dönerek. "Nasıl amına koyayım?" dedim bende ona bakarak, "Eski Jennie" dedi mırıldanarak. "Neden herkes eski Jennie olmamdan korkuyor?" dedim yürürken, "Bizim için bir sorunu yok kendine kötü davranıyordun Jennie" dedi koluma girerek. 

"Anladım" diye mırıldandım, "Şimdi bu akşam eğlencenin amına koyuyoruz gerisini sonra hallederiz" dedi bana sarılarak. "Haklısın" dedim ona sarılarak, parti evi güzeldi. "Güzel duruyor" dedi yanımda bağırarak, Bambam'ler ile karşılaşınca yanlarına gittik. 

Beraber fotoğraf çekindik, Lisa fotoğrafları incelerken ben elimde tuttuğum içkiyi içiyordum. Yanıma gelen Mark ile aramda tuhaf bir bakışma geçti, "Ne yapıyorsun?" dedi sırıtarak. "İyidir senden?" dedim mal gibi bakarak, "İyi ne olsun?" dedi ve muhabbete geri atıldı.

Kafamı etrafta çevirdim, gözüme yeni birilerini kestirecektim. Uzakta duran Josua ile göz göze geldim, bana göz kırptı ve el salladı, işte bulmuştum. Yanına doğru adımladım, "Selam" dedi omzuma kolunu atarak. "Selam canım" dedim ve sırıttım, köşede durduğumuz için bolca içki içmiştik. Artık kafam dönüyordu, kafamı bizimkilere çevirince Jisoo'ların geldiğini gördüm.

Ama şuan yaptığım şeyden iğrenmiştim, "Ben kaçıyorum" dedim ve kolunu ittirip kumsala adımladım. Elimde tuttuğum içkiyle yere oturdum, "Amacın ne tam olarak?" diye yanıma oturan insana döndüm. "Derken?" dedim mal gibi bakarak, Taehyung üstüne giydiği polo siyah tişört ile yanıma çöktü.

"Diyorum ki amacın ne senin? ayyaş gibi davranıyorsun?" dedi mal gibi bağırarak, "Bağırma lan! hem ben nasıl istersem öyle davranıyorum" dedim ona bakarak. "İşte bu benim canımı sıkıyor" dedi benden gözlerini çekerek, "Senin canını neden sıkıyorum amına koyayım siktir git işte" dedim ona bakarak. "Ben gibi davranıyorsun! benim hareketlerimin aynısı bunlar Jennie!" dedi bağırarak.

"Ne yapabilirim amına koyayım aa!?" dedim bende sinirlenerek, "Beni kendine çekiyorsun işte kızım neyi anlamıyorsun?" dedi saçlarını düzelterek. "Taehyung biz birbirimiz için fazla aynıyız o yüzden" dedim açıklama yaparak, "Aramızdakileri sorgulamadan devam etsek olmaz mı?" dedi gözlerime bakarak. "Dönüşte beraber dönelim" dedi ayağa kalkarak.

"Lisa ile geldim" dedim bende kafamı kaldırarak, "Sehun ile arabayla geldik sizi bırakırız yaz bana" dedi ve gitti. Cidden sinirimi bozuyordu, yanıma yeni gelen kişiye baktım. "He kanka?" dedim Lisa'ya bakarak, "Kanka eskisi kadar sarmıyor" dedi gülerek. "Bence de kanka" dedim mırıldanarak, "Gitsek mi?" dedim ona bakarak.

"Eve mi gideceğiz?" dedi bana bakarak, "Oyuna girsek?" dedi bana gülerek. "Yapsak mı?" dedim sırıtarak, "Haydi yapalım bari" dedim ve kalkıp Jisoo'ların masaya adımladık. "Selamlar" dedik  ve oturduk, oyun basitti soru soruyorlardı daha önce yaptıysan içiyordun.