" Ajussi, emin misiniz? Atacağınız adım şirket için önemli."
" Eminim Yeorin. Onlar hem büyük hem de güvenilir bir şirket. Beraber çalışırsak çok şey elde edebiliriz."
" Peki bunu karşı şirketle ne zaman kararlaştırırız?"
" Hemen bugün, öğleye doğru bir toplantıyla. Zaten bu fikre sıcak bakmışlardı."
" Pekala, siz öyle diyorsanız. Toplantıyı ayarlıyorum."
" Çok iyi olur." Gülümseyerek ofisten çıktım.
Nerden çıkmıştı bu ortaklık? Aniden...ne alaka?
Hong Ajussi aniden C.Bang şirketiyle ortak olma planları kurmaya başlamışlardı birkaç görüşmeden sonra. Kafamda tarttığımda bunun bir yandan iyi, bir yandan da riskli yönleri olabileceğini düşünüyordum. C.Bang şirketi bizim şirketimiz üzerinden kendilerine haksız kazanç sağlayabilirler, ya da bizim fikirlerimizi kendi çalışanları ortaya çıkarmış gibi davranıp şirketimizi arka plana atmaya da çalışabilirlerdi.
Birçok olasılık vardı, ama C.Bang de güvenilir yönüyle öne çıkan bir şirketti. Şu ana kadar şirketle çalışan diğer şirketler her zaman memnun kalmışlardı. Satın alıp satanlar da. Bu yüzden...bilemiyordum, eğer ikna kabiliyetleri yüksekse olabilirdi bu iş.
Vay be... Olursa resmen ortak olacağız. En büyük müzik şirketlerinden biri, C.Bang'le.
Ofisime gidip koltuğuma oturdum ve bilgisiyarda taslak yazılımları kontrol etmeye başladım. Bugün oldukça sıkıcı geçiyordu.
◈𖤐◈𖤐◈𖤐◈𖤐◈𖤐◈
Toplantı bitmiş, hiçbir zaman olmadığım kadar birkaç cümleye ikna olup çıkmıştım. Aklım şaşmıştı doğrusu, C.Bang ikna işini iyi biliyordu.
Ve, sadece bir uygulama için ortak çalışacağımız şirketle iki buçuk saatlik bir toplantıdan sonra elimizdeki iki buçuk yıllık anlaşmayla çıkmıştık. Tesadüfe bak.
Bay Ba-aish, Chan Hyung işte... O da toplantıdaydı ve pek konuşmamasına rağmen bir kez konuştuğunda da tüm dikkatleri üzerine toplayacak kadar mantıklı ve keskin konuşmuştu, baktığımda bile olmayan anksiyetem tutmuştu. Adam resmen spot ışığı gibi tüm ilgiyi toplamıştı. Nasıl başarıyordu?
O net, akıcı cümleleri söylerken de gözlerini benim ve Hong Ajussi'nin gözleri arasında gezdiriyordu. Tekniği ve tecrübesi gerçekten imrenilecek derecedeydi.
Bu adam...robot?
Çalan telefonu açıp kulağıma götürdüm,
" Yoboseyo?"
" Yeorin, müsait misin? Sejin'i de alıp Heejin'le konuşmaya gidelim. Kız kıza takılırız hem."
" Aigo! Ben Sejin'in bugün geleceğini unutmuşum ya..."
" Aferin sana. Neyse, müsait misin? Bak önemli konular konuşulacak, ona göre."
" Tamam tamam. Biliyorum ben o konuları. Siz beni kafede bekleyin. Bizimkilere haber verip geliyorum."
" Tamam, görüşürüzz~"
" Byee~" Telefonu çantama atıp parfümümü ve hafif makyajımı tazeleyip ofisten çıktım.
Bizimkilerin ofisine doğru ilerlerken gelen bağrışma sesleriyle kaşlarım çatıldı. İçerde neler oluyordu?
Kapıyı açtığımda aniden kesilen sesler ve bana doğru dönen gözlerle bakıştım ve manzarayı farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Home Sweet Home//Bang Chan
Fanfiction"Bazen ev sadece dört duvar ve bir kapıdan ibaret değildir. "