Sabah erkenden -zor da olsa- kalkmış ve Bay Hang'den izin aldıktan sonra Yihwa'ya gitmek için giyinmiştim. O kadar yorgun hissediyordum ki araba kullanacak gücüm yoktu. Bu yüzden korumalardan birine beni bırakmasını söylemiştim.
Giyinip aynaya baktığımda yine yaşımı küçük gösteren şeyler giydiğimi farketmiştim ama umrumda değildi, hemen evden çıkııp gitmek istiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(kombin bu -kızın hesabından aldım-)
Sırt çantamı koltuğa bırakıp kol çantamı takarak arabaya bindim ve kemerimi taktım. Başımı arkaya yasladım. Oraya gidene kadar tekrar uykuya dalmasam iyiydi.
☆★☆★☆★☆★
Koruma kapıyı açtığında yorgun adımlarla arabadan çıktım ve çantamı alıp evin kapısına doğru adımladım. Yihwa birazdan evden çıkardı, yani yine yalnız başıma kalacaktım. Belki yürüyüş yapardım, ya da belki bir film...
Kapıyı tıklattığımda Yihwa yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kapıyı açmış, ister istemez beni de gülümsetmişti. Gülümsediğinde Felix'le aynı etkiyi veriyordu.
" Hoşgeldin balım! Gel içeri-"
" Hoşgeldin Yeorin Noonaa~" Kapıda bir de Felix'i görünce donakalmış, resmen şoka uğramıştım. Onlar bana bön bön bakarken kısa bir süre beklemeden sonra konuşabildim,
" Siz ikiniz ne yapıyordunu-" Hızlıca nefes çekip iki elimi ağzıma doğru götürdüm,
" Yoksa..."
" YAH! YEORİN!" Heyecanla yerimde zıp zıp zıpladıktan sonra durduğumda başım dönmüş, elimle kapının kenarına tutunmuştum. Bu hareketim benim dışımda diğer ikisini endişelendirse de takmadan elimi kaldırdım ve Yihwa'nın ağzına bastırıp içeri doğru ittim.
" Felix kapat kapıyı kardeşim. " Felix bu halime gülüp kapıyı kapattığı anda Yihwa da ağzındaki elimi tutup aşağı indirmişti,
" Yolacağım seni kızım. Ölümün benim elimden olacak."
" Ya bırak sen yolmayı..." İki kere ard arda hapşırdıktan sonra sarhoş gibi laflarıma devam ettim,
" Siz ikiniz, baş başa, sabah sabah, ne yapıyorsunuz? Gerçi sabahtan beri olduğuna da pek emin değilim..." Felix gelip ellerini iki omzuma koydu ve beni yürütüp koltuğa oturttuğunda çantalarımı yana bıraktı.
Gülerek başımı arkaya attım, şapkam kanepenin arkasına doğru düşerken umursamıyordum.
" Yeorin Noona. Tamamen yanlış anladın. Ben Yihwa'yı almak için geldim. Zaten ara sıra geliyorum böyle, şirkete bırakıyorum sadece ama bugün seni bekledik. "
" Yah...yemezler. Ben yemem!"
" Yine başlama Yeorin, harbiden sinirimi bozuyorsun, yanlış anlamasana her şeyi!"
