Dokuzuncu Bölüm: Güvenmeyi öğrendiğim limandan güvensizliği de öğrendim.

872 54 143
                                    

Selam!

Nasılsınız?

Kaoslu bölümlere hazır mısınız? Peş peşe gelecekler gibi duruyor. Şimdiden uyarayım, bana küfür etmek yok.

Hadi bölüme geçelim.

İnst: @heyahferxwatty

Bölüm şarkısı: Cem Adrian, Mark Eliyahu-Kül

Bölüm emojisi:  🍂

🍂

Sıla telaşla telefonu kapatıp evden çıkmaya yeltendiğinde dolan gözlerini gördüm. "Neyi öğrenmiş?!" dediğimde durup dolu gözlerle bana baktı. "Ömer'i." dediğinde içimde kor bir ateş yanmaya başlamıştı.

"Seni de çağırıyor. Hadi." dediğinde içimdeki kora bir ateş daha atılmıştı.

Başımı sallayıp telefonumu aldım. Evden çıktık ve Sıla'ların eve geçtik. İçeri girdiğimizde volta atarak evde dolaşan Ahmet'le göz göze geldik.

Sessizce geçip tam karşısında dikildiğimizde bize öfkeyle bakıyordu. Başımı hafif içeri uzattığımda koltukta oturan, dirseklerini dizlerine yaslamış, başını eğmiş yeri izleyen Ömer'i görmeyi beklemiyordum.

"A-abi?" diye titrek bir ses gelen Sıla'ya baktım. Ağladı ağlayacaktı.

"Neden sakladın?" diye soran ise Ahmet'ti. Ben ağzımı açmazken Ahmet, "Benim arkadaşımla daha ne kadar arkamdan iş çevirecektin?" dediğinde bakışlarımı yerden kaldırıp gözlerine baktım. Hayal kırıklığı, öfke birbirine karışmıştı.

"Abi, bir dinle-"

"Neyi dinleyeceğim Sıla? Benden gizli be işler karıştırdığınızı mı? Beni nasıl parmağınızda oynattığınızı mı anlatacaksın? Bana söylesen dövecek miydim ben sizi? Niye benden sakladın?" dediğinde olaya çok başka yerden baktığını fark ettim.

"Ahmet-"

"Sen hele, sen hiç konuşma. Bu ikisi hadi sakladılar, sen neden onlara uyuyorsun? Leyla'yla konuşmam Sıla'yı üzdü diye benim ağzıma s.çtın. Ama gelip bu olayı anlatmadın. Ben senin gözünde cidden neyim? Değerim gözünde yok onu anladık, üzülüp üzülmemem de seni ilgilendirmiyor belli, ama en azından arkadaşını düşünüp gelip anlatsaydın!" dediğinde boğazımdaki yumru büyüdü.

"Abi ne saçmalıyorsun? Kızın bir suçu yo-" diyerek araya girmeye çalışan Sıla'ya kaydı gözlerim. Ömer de başını yerden kaldırmıştı. Şaşkınlıkla Ahmet'e bakıyordu.

Gözlerim dolmuştu, içimdeki ateş gittikçe yükseliyordu, saç diplerimden biri çekiyormuşcasına başıma bir ağrı girmişti.

"Ben Sıla'ya defalarca sevgili olduklarında söylemeleri gerektiğini söyledim. Ki zaten sevgili olsalar haberin olurdu, daha flörtlerdi. Benim saklama sebebim ikinizi de düşünmekti, söylersem sen Sıla, senden sakladığı için sinirlenecektin. Ayrıca Sıla söylememi istemediği için ona ihanet etmiş olacaktım. Ben senden saklamamaları için defalarca uyarırken sen bir olayda bendeki yerini ölçmeye kalktın. Asıl sen beni ne olarak görüyorsun ya?!" dediğimde kırgınlığım öfke olarak su yüzüne çıkmıştı.

Nefret | AhFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin