On beşinci bölüm: Kıskançlık

833 60 148
                                    

Selam!

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir, keyifler yerindedir.
Ben iyiyim çok şükür.

Bölümü bugün yazıp bugün atacağım yine o yüzden sabahın köründe uyandım.

Akşam yeni video var, dün Sıla'nın videosu ilaç gibi geldi bakalım bu akşamki video nasıl olacak.

Neyse, hadi başlayalım.

Bölüm şarkısı: ben ne anladım bu işten-Berkay Altunyay

Bölüm emojisi:  🚚

Feride'den..

Sabahın kör vaktinde uyandırılmış, zorla bir işin ucundan tutmam sağlanmıştı. Bugün annem, babam ve Efecan Manisa'ya dönüyor; ben ve ablam da yeni tuttuğumuz eve taşınıyorduk. Aynı zamanda yetmezmiş gibi Ahmet ve Sıla da taşınıyor anneleri ise İstanbul'un karmaşıklığından bıktığı için İzmir'e taşınıyordu.

Mahalleden ayrılıyorduk ve buraya geçici olarak taşınan arkadaşlarımız da bu hafta içinde yeni tuttukları yerlere taşınacaklardı.

Komple yeni bir sayfa açıyorduk yani. Bugün annemleri uğurladıktan sonra bir haftadır yerleştirmeye çalıştığımız yeni evin son işlerini halledecektik.

Kasım ayının ortasında bu işe kalkıştığımıza ben bile inanamıyordum.

Kabanımı giydikten sonra son defa eve dönüp baktım. Mahallede şu an iki tane kamyon vardı. Biri İzmir'e biri Manisa'ya gidecekti. Tüm eşyaları alabilmesi için büyük iki kamyon tutmuştuk.

Ahmet ve Sıla da karşı evden çıktıklarında üçümüz birbirimize baktık. Biz yine ayrılmıyorduk. Aynı sitede hatta aynı blokta oturacaktık ama bu mahalle çok başkaydı. Hepimizin çocukluğu, ergenliği burada geçmişti.

Ahmet sabahtan beri koşturduğu için felaket yorulmuştu. Yorgunluğu buradan anlaşılıyordu. Yorgunlukla kaldırıma çöktüğünde hareketlenip yanına gittim. Ben de yanına oturdum ve başımı omzuna yasladım. Sıla annesiyle konuşuyordu.

"İyi misin? Çok yoruldun." dedim sessizce onun duyacağı şekilde.

"İyiyim. Sadece annemi tek göndermek istemiyorum ama yapacak bir şey de yok." Bir haftadır derdi buydu. Dayıları İzmir'de biz hallederiz dese de Ahmet ısrarla gitmek istiyordu.

"Dayıların halledecek Ahmet, yoruldun zaten. Hem daha kendi eviniz var, orayı da halletmen gerek. Nasıl yeteceksin?" Zaten yorulmuştu ve daha fazla yorulmasını istemiyordum. Bunca işin arasında hastane ve youtube temposunanda ara vermemişti. Yorgunluktan bir şey olacak diye korkuyordum.

"Bilmiyorum, of." sıkıntılı bir nefes verip yüzünü sıvazladığında başımı kaldırıp ona baktım. Elini tutup yüzünden çektiğimde o da diğer eline yanağını yaslayarak bana bakmaya başladı. Elini tutup parmaklarıyla oynamaya başladım.

"İçinde tutma söyle." dediğinde nereden anladığını bilmeyen bakışlar atmaya başladım.

"Bir şey söylemek isteyip söyleyemediğinde kendi parmaklarınla oynarsın. Şu an benim parmaklarımla oynadığın gibi." dediğinde sırıttım istemsizce. Benim her halimden haberi vardı. Ben bunca yıl bana bu kadar dikkat ettiğini anlamazken, o her halimi takip etmiş, hangi ruh halindeyken ne yaptığımı çözmüştü. Gülümsememe engel olamadan ona baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefret | AhFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin