4.0

3.9K 315 160
                                    

Seelaamm! Biz geldik!

Bu bölüm fizik sınavından bir ders önce yazılmaya başlanmıştır efenim akalqzkxmal stres olmamak için buradayım.

Ne zaman gelir bilmiyorum ama muhtemelen siz bu bölümü bir hafta sonra falan okursunuz.

Neyse, uzatmadan bölüme geçelim, bu bölüm Asena&Ayaz olacak, iyi okumalar dilerim ✨

__________________________

Asena Gök

Karargaha gelince arabamı park edip yan koltuktan çantamı ve ceketimi alarak indim. Kapıya doğru ilerlerken topuklularımın çıkardığı tıkırtıdan dolayı bahçede bulunan Ayaz üsteğmenin gözleri bana döndü. Kısa bir an kaşları çatılsa da hemen toparlandı.

"Savcım, hoşgeldiniz." Tanışma faslımızdan sonra benden pek haz etmediğinin farkındaydım.

"Hoşbuldum Üsteğmen. Yüzbaşı Feza ve Cihan içeride mi?" Başını hafifçe salladı.

"İçerideler." Eli ile kapıyı işaret etti. "Eşlik edeyim." Yan yana abimin odasına kadar yürüdük. Kapıda duran Duman, Ayaz'a selam verdi.

"Hoşgeldiniz sayın savcım." Başımı salladım. Sivilken buradakilerle daha samimiyken, savcı kimliğine bürününce ciddiyetini korumam gerekiyordu.

"Pençe Timi ile toplantımız vardı Duman, içerideler mi?"

"Sizi bekliyorlar savcım." Kapıyı açıp abimlere bizim geldiğimizi bildirdi. Ayaz ile içeri girince koltuklarda oturan tim, ayağa kalktı. Kısa bir selam faslından sonra toplantıya geçtik.

_____________________

"Tamamdır savcım," dedi Selim ayağa kalkarken. Çantamı toplayıp ben de kalktım. "Ayaz Üsteğmen size eşlik edecek artık. En azından dava bitene kadar." Kısa bir an Ayaz ile göz göze geldik. Yüzü ifadesizdi, doğal olarak ama bundan hiç hoşlanmadığını tahmin edebiliyordum.

Başımı salladım. Onlar odadan çıktığında abim ile yalnız kalınca alttan alttan ona baktım. İstediğimi anlayarak gülüp kollarını açtı. Çantamı koltuğa fırlatıp koşar adımlarla kollarının arasına girdim.

"Özlemişim seni," dedim sıkıca sarılırken. Başımı öptü.

"Neden gelmedin dün?" Dün, Mahi annemleri davet etmişti. Ama ben gidememiştim.

"Dava üzerine çalışıyordum." Abim geri çekilerek koltuğunu çekti. Başı ile işaret edince oturup bir tur döndüm. O da masaya yaslandı.

"Çok yoruyorsun kendini," dedi ellerini kamuflaj pantolonunun ceplerine koyarken.

Ellerimi masaya yaslayıp kendimi ileri çektim. "Bunu sen mi söylüyorsun?" Alaylı halime gülüp parmağını alnıma koyarak beni geri itti. "Nasıl bir ailede büyüdüm biliyorsun." Bir tıpçı, bir hukukçu ve bir askerin olduğu evden bahsediyorduk...

Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin