4.3

3.2K 286 102
                                    

Selaamm! Ben geldim!

Dün anneannemlere geldik ve burası resmen bir cennet alsjwmjxksw küçüklüğümden beri çok severim çünkü kocaman bir bahçesi var, çeşit çeşit meyvesi de var. Mesela bu sabah daha uyuyorken dedemin elime tutuşturduğu çilek ile başladım güne KSQŞJDQKXDKWŞ GÖZÜN AÇIK BİLE DEĞİLDİ

Neyse, yani çok oksijen, çok ilham demek. Hazır hava da güzelken bahçeye inip yazayım dedim.

Aramızda sanırım sınava girenler de var, inşallah çok çok güzel geçmiştir. Ne olursa olsun atlatmış olmanın verdiği rahatlık bile yetiyordur bence 🧡

Uzatmadan bölüme geçelim efenim, iyi okumalar dilerim ✨

__________________________________

"Komutanım şunu da alın." Selçuk, elindeki kaptan aldığı kirazı Feza'nın ağzına uzatırken Feza geri çekiliyordu ama bir faydası yoktu.

"Oğlum yeter lan!" dedi en son dayanamayıp. Sesinin yüksek çıkması Selçuk'un bir an geri çekilmesine neden oldu. "Bir poşet meyve yedirdin geldiğinden beri!"

Diğerleri, kıs kıs gülerken odaya abim girdi. "Sana börek getirdim Fezoş!" Bu sefer odada kahkaha tufanı koptu.

Feza ona ters ters baksa da umursamadan elindeki poşetle yatağın yanına ilerleyip Selçuk'u kaldırdı. Yerine kendisi oturup kabı açarak içinden çıkardığı böreği peçeteye sardı.

"Taze taze aldım bak." Feza, istemediğini belirtse de zorla yedirmeye çalışınca artık araya girme gereği duydum.

"Beyler!" Hepsinin gözleri bana döndü. "Diyorum ki, kocamla ben ilgilenebilirim, sizi dışarı mı alsak? Hasta ziyaretinin de kısası makbuldür." Gözlerim eşime değince onun bana göz kırptığını görmek, beni gülümsetti. Hemen sonra ciddileştim tekrar.

"Ama yenge senden önce biz vardık daha." Gökdeniz'in açıklamasına kaşlarım çatılırken benden önce Cihan ona vurdu.

"Ne saçmalıyorsun sen yine? Kadın haklı, kalkın gidelim." Oturduğu koltuktan kalkıp Gökdeniz'i de peşinden sürükledi.

"E biz de gidelim madem, karargahta işler vardı zaten." Selim de beraberinde Murat'ı alarak çıktı. En son kalan Selçuk ile bakışırken o da ayaklandı.

"Geçmiş olsun tekrardan. Özletmeyin kendinizi komutanım." Feza'ya eğilerek fısıldadı. "Cihan komutanım ağzımıza-"

"Sus, Selçuk. Anladım."

"İyi o zaman. Ben bunları da alıyorum." Elindeki meyve poşetini gösterdiğnde Feza gülerek başını salladı. Selçuk'ta çıktıktan sonra odanın köşesinde sessizce beklerse görünmez olacağını sana abime baktım.

"Sen ne bekliyorsun abi?" Şirin olduğunu düşündüğü bir şekilde gülümsedi.

"Onlara demedin mi sen?"

"Beyler, dedim. Bilmediğmiz bir durum yoksa send-"

"Tamam sus!" dedi panikle. "Gidiyorum!" Kapıya ilerlerken dönüp Feza'ya baktı. "En kısa zamanda geleceğim." Elin ayağımdaki babetlere giderken kapıyı açıp hemen dışarı çıktı. O da çıktıktan sonra derin bir nefes verip önüme döndüm. Beni izleyen kocama gülümsedim. Şalımın ucunu arkaya savururken adımlarım hasta yatağına ilerledi. 

Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin