✨MERHABA, HERKES HOŞGELDİ✨
NALQJSLWMS (az önce önüme çıktı bir de bir kitaba böyle başlanmıştı bende kullanayım dedim. )
Daha fazla hasretinize dayanamadım ben. Çizgi de sarmadı, dedim niye dönmüyoruz? Vpnle de olsa girelim, bitirelim bu kitabı. Wattpad'i açılacağı yok.Buradan aldığım bölümleri Çizgiyede yükleyebilirim. Orada da okuyanlar var ben sevmesem de.
Aynı şekilde Apartman Boşluğu'na da devam edeceğiz elbette.Bir de uzun zaman olmuş yazmayalı, tekrar baştan okumakla zaman kaybetmek istemedim. Mantık hafatsı yaptığım ya da yanlış yazdığım bir yer olursa söyleyebilirsiniz, düzeltirim
Uzatmadan bölüme geçelim efenim, iyi okumalar dilerim ✨🤍
________________________________
Gecenin yarısı olmasına rağmen uyuyamadığım için of'layarak gözlerimi az önce perdesini açtığım cama diktim. Uyuyamıyordum ve bundan rahatsızdım. Feza hâlâ uyuyordu, tüm gece onu da uyandırmamak için hareket etmemiştim ama sonunda sıkılmıştım. Hem, namaz vakti de gelmişti. Uyansındı artık.
Gözlerimi camdan çekip yanıma döndüm. "Feza," dedim fazla yüksek olmayan bir tonla. Elim yüzüne düşen saçlarına gitti, alnından çektim.
Saçlarının uyurken bile nasıl böyle durduğunun formülünü almalıydım. Benimkiler sabaha savaş çıkmış gibi oluyordu zira.
"Uyan hadi, namaz kılalım." Zaten uykusu hafifti. Başını yana çevirip biraz bekledi, sonra bir şeyler mırıldanıp tekrar döndü. Gözüme fazla tatlı geldiği için gülerek uzanıp öptüm. Gözleri yavaşça açıldı, dudakları kıvrıldı.
"Günüm aymış," dedi uykulu, kısık sesiyle. Sessizce kıkırdadığımda tek seferde kalkıp sırtını başlığa yasladı. Onun gibi kalkmayı denemiştim öncelerde, ama bu asla, hele ki şu an ki karnımla asla, mümkün olmuyordu.
"Acaba ne uyandırmış onu böyle? Alarm da çalmamış daha," dedi baş ucundaki telefona bakıp. Odada radyasyondan dolayı bize zarar vermemesi için elektronik şeyler barındırmıyordu ama alarm için onun telefonunu bırakıyorduk.
Derin bir nefes alıp geriye yaslandım. Ellerim karnımdaydı, alışkanlık olmuştu geçen aylarda. "Uyutmuyor sıpa."
Gülecek gibi oldu, kaşları yalancı bir sinirle çatılırken karnıma eğildi. "Biz seninle anlaşmıştık ama küçük bey, annemizi yormak yoktu." Ciddi tutmaya çalıştığı sesi ile kurduğu cümleye güldüm. Bazen böyle konuşmalar yapıyordu, buna da alışmıştım. Rutin haline gelmişti hatta.
Doğrulup gözlerini yüzüne çevirdi. Eli yanağımı bulunca yüzümü sıcak eline yasladım. "Böyle olduğunda beni uyandırman konusunda anlaşmıştık güzelim." Kaşları havalandı. "Bütün gece uyumam, nöbetinizi tutarım yoksa." Yapacağını bildiğimden açıklama yapmaya yeltendim.
"Bütün gün yoruluyorsun zaten Feza, gece uyu en azından."
"Sen annesiysen ben de babasıyım, sen uyuyamazken benim uyumam da olmaz." Onunla baş edemeyeceğimi anlayınca gülümsedim.
"Tamam, öyle yaparım bundan sonra. Beraber sabahlarız artık." Kolunu boynuma sarıp beni göğsüne çekerken saçlarımdan öptü. Bir süre öyle kalıp kalktı yataktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Teravih Meselesi |Texting
HumorSiz: Selamünaleyküm beyefendi Hayırlı Doktor Kısmet: Aleykümselam, kimsiniz? Siz: Teravihte annenizin numaranızı verip, doktor oğlum diye övdüğü kişi Siz: Muhtemelen size de, hayırlı bir kısmet, diye tanıtılan kişiyim. Siz: Hayırlı iftarlar dileyip...