Odaya geldiğimizde, doktorlar ve hemşireler son birkaç şeyi kontrol edip çıktılar. Bir tek bizle konuşan doktor kaldı. Bize bakıp "Anlaşılan siz ayrılmayacaksınız tamam ayrılmayın ama ara sıra mutlaka burayı havalandırın. Böyle topunuz birlikte burada maksimum bir saat kalsın sonra iki kişiye düşelim." dedi. Başımızla onayladık.
Doktor çıktıktan sonra hepimiz gözlerimizi Gece'ye diktik. Ateş Gece'nın yanında diz çöküp "Yurdum Gecem , iyisin değil mi?" dedi. Gece direk olarak Ateş'in gözlerine içine bakarak "Sen yanımda olunca ben kötü olamıyorum ki." dedi. Ateş Gece'nin elinden öptü. Ortam fazlasıyla duygusal ve romantikti.
Bu havanın bozulması lazımdı ve bu görevi Demir üstlendi "Biz kimiz ki zaten, Ateş bey yanında olunca iyi ol. Biz hiç, resmen bizi dışlıyorsun." dedi. Gece'de Ateş'te küçük bir çocuğun dediklerini komik bulmuş gibi tepki verdiler. Gece gözlerini Demir'e çevirip "Aşk olsun, siz yokken bende yokum biliyorsun değil mi?" dedi. Demir hemencecik Gece'nin yanına oturdu, konuşup gülüştüler.
Hep birlikte elli dakika kadar konuştuktan sonra. Ateş yerinden kalktı ve kıyafetlerini düzeltip ciddi bir tonla "Hasta ziyaretinin kısası makbuldür. Yarın yine görüşürüz arkadaşlar." dedi. Şok olmuştum, biz baya baya kovmuştu. Haklıydı ama bu kadar rahat yapması garip gelmişti. Hepimiz Gece' ye hoşça kal deyip odadan çıktık. Ateş bizle hastanenin çıkışına kadar geldi. Biz motorlara binince de geri döndü.
.....
Ateş, Gece'nin odasına geldiğinde kapının hafif aralık olduğunu gördü. Çıkarken tam emindi hafifçe içeri yöneldi içerden konuşma sesleri geliyordu. Bütün dikkatini oraya verdi. Gece'nin yanında kim vardı?
"Özür dilerim, ben ben böyle olacağını düşünmemiştim."
"Gündüz, nasıl olacağını düşünmemiştin ne saçmalıyorsun yine."
"Ben bu kadar canının yanacağını düşünmemiştim. Seni hastanede görünce bu kadar üzüleceğimi düşünmemiştim. Ben engel olamadığım için özür dilerim."
'Gündüz ben ilk defa hastanelik olmuyorum, sen hata yaptın diye babam bana kızarken, beni iterken merdivenlerden yuvarlandığımda da hastanelik olmuştum."
Ateş derin bir nefes aldı içeri dalıp Gündüz'ü haşat etmemek için elini ısırarak dinliyordu konuşmayı. O olayı Ateş'te kaza olarak biliyordu. Gerçekleri duymak onu garip bir ruh haline sokmuştu.
"Gece ne desen haklısın, bak bırak Ay'ı gel yanıma babamda sinirlenmesin daha fazla birlikte mutlu mesut yaşayalım ne olur."
"Diyorsun ki hayatını, dününü bugününü yarınını bırak. Bir hiç için bizim yanımıza geç. Sana daha önce defalarca söyledim Ay benim her şeyim senin tam aksine."
Ateş duydukları sayesinde küçük bir çocuk gibi mutlu olmuştu. Gözlerinin içi parlamıştı Gece'nin onlara ne kadar sadık olduğunu biliyordu ama Gece'nin kendi sesinden duymak onu dahada bir mutlu etmişti.
" Tamam Ay'ı bırakma Gece ama bari Ateş'i bırak babam sizin sevgili olduğunuzu öğreneli her şeye daha kolay sinirleniyor. Senin daha çok canın yanıyor."
"Gündüz o adam bana vurunca benim canım yanmıyor, bana bağırınca benim canım yanmıyor ama Ateş'in yüzünde hissettim en ufak hüzün de ben binlerce defa ölüyorum. Anla artık benim ailem onlar. Çık odadan."
Ateş buruk bir şekilde gülümsedi, Gündüz'ün ayağa kalktığını duyunca odadan çıkıp koridorda geriye doğru koştu. Gündüz odadan çıkınca ratlaşmış gibi yaptı.
Ikisi de birbirlerine donuk ama öfkeli bakışlar atıp yollarına devam ettiler. İkisi de birkaç adımda bir geriye dönüp birbirlerine bakıyorlardı ama şans ya hiç denk gelmiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'in Gecesi
General Fiction-Ben seni korurum sen yeter ki bana dürüst ol. - ya gerçekler sana zarar verirse Ateş.