Gece uyandığında bize baktı. Ateş'i ağlarken görünce korku ile "Ateş" diye sayıkladı. Sesi çok kısık çıkmıştı. Ateş göz yaşları silip yanına koştu. Gece'nin saçlarını sevdi. Yanağından öptü.
"Güzelim iyisin değil mi ? Bir ağrın falan var mı? Varsa hemen doktora gidelim." Dedi. Gözlerinde garip bir ifade vardı. Korku, dehşet, hüzün hepsi birlikte vardı.
Gece hafif doğruldu " ben iyiyim de şey ev Savpiz kokuyor sanki. Mutfağamı gitsek." Dedi. Ateş güldü yine gamzeleri çıktı. Yataktan Gece'nin kalkmasına yardım etti. Önde onlar arkada ben salona girdik.
Ateş Hilal ve Demir'i görünce "oooo uykucular da gelmiş." Dedi. Ikisi de gülerken Alev bildiğin koltuğun üzerinden atlayıp Gece'ye sarıldı. Sarılmadı biter bitmez de.
"Sen bir daha bayıl bak ben seni nasıl doğruyorum. Kızım seni tarihten silerim aklını başına al, lan ödüm patladı bir anda aaa"
Gece lafını böldü. Alev'e sarılıp " Iyiyim daha da iyi olacağım sevgilin pizza yapıyor sanırsam onu yemem lazım. İste o zaman iyileşeceğim." Dedi.
Sarılarak Demirlerin yanına geçtiler. Bende yanlarına ilerleyecekken Ateş kolumdan tutup "Savaş'a anlatmam lazım. Bilmeli yarın okulda ikisi aynı derslere girecekler bense yanlarında olamayacağım." Dedi. Başımla onayladım.
İnsanın nutku tutulur ha ne diyeceğini bilmez, her laf boğazında kalır öyle hissediyordum. Ay için zor zamanlardı nede olsa her şey felakete gidiyordu.
Ateş salondakilere dönüp " Biz Savaş'a desteğe gidiyoruz. Otuz, otuz beş dakikaya geliriz." Dedi. Başları ile onayladılar. Bir şeyler konuşuyorlardı ve gülüyorlardı.
Mutfağa girdimiz de Savaş bir şeyler mırıldanarak mutlu mutlu pizzalara malzeme atıyordu. Ateş bir kaç adım atıp Savaş'ın koluna dokundu. Savaş Ateş'i görünce ilk baş güldü sonra yüzü düştü korku dolu bir ses bürüdü.
"A-ateş ne oluyor ? Anlat hızlı." Dedi. Ateş biraz ciddi bir tavırla " Gel oturalım öyle anlatacağım." Dedi. Savaş oturduktan sonra bizde oturduk. Bana bakarak "Ateş bana söyleyeceğin şeyi önce Toprağa mı söyledin? " dedi sesi kırgın çıkmıştı.
Ateş başıyla onaylarken " O biraz daha ılımlı karşılayacağı için ona önce söyledim sizin için daha zor olacak." Dedi. Savaş sinir ve korku dolu bir sesle " Allahım nolur çok kötü bir şey olmamış olsun. Ateş'i önce bana söylemediği için darp edebileyim. "Dedi.
Ateş derin bir nefes aldı. Kendini hazırladı. "Savaş, Gece bundan sonra hep böyle bayılmalar yaşayacak. Kalp hastasıymış. Son bir yıldır sürekli olan halsizlikleri, yorgunlukları nefes sorunlarının da sebebi buymuş. Doktor bir kaç test yapacak ve ilaç verecek. Ilaçla düzelirse devamlı ilaç almaya devam edecek. Ama düzelmezse nakil beklemeye başlayacağız. Her iki ihtimalde de Gece boks yapamayacak." Dedi.
Gözlerinden yaşlar akıyordu. Bende dayanamadım benim de göz yaşlarım sel oldu akıyordu. Savaş yavaşça yerinden kalktı. Iki uç adım atamadan yere düştü. Düştüğü yerde ellerini sıkmaya başladı. Ateş'in kolunu dürtüp " Elleri" dedim. Ateş hızla başını Savaş'a çevirdi.
Yere kendini attı resmen Savaş'ın ellerini açmaya çalışırken bana döndü "Demir'i çağır kızlara çaktırma odadan çıkınca Savaş'ın ilaçlarını almasını söyle gelsin." Dedi. Koşarak salonun kapısının önüne geldim. Derin bir nefes alıp gülerek içeri girdim.
"Demir seni çağırıyorlar pizzaya yardım lazzımmışta." Dedim. Gülerek bana baktı yerinden kalktı kızlar eğlenmeye devam ediyorlardı. Salondan çıkınca " Ee hadi yürüsene Toprak " dedi.
Kendimi toparlayıp "Savaş'ın ilaçlarını almamız lazım neredeler? " dedim. Hızlıca odasına koştu, masanın altından ilaçları alıp mutfağa koştu. Gördüğüm görüntüye inanamadım. Savaş nefes alamıyordu. Elleri kan içindeydi ve resmen bayılacak gibi duruyordu.
Demir hızla yanlarına indi Savaş'ın ağızına bir kaç ilaç verdikten sonra. Nefes alabilmesini rahatlamak için üstünü çıkardı. Savaş'ın ellerini sararken. Gözlerini Savaş'tan alamıyordu. Savaş ilaç almasına rağmen halen nefessizdi. Demir Ateş'e bakıp "Nefes halen alamıyor üst kattan oksijen tüpünü getirmen lazım." Dedi.
Ateş resmen uçarak yukarı çıktı. Savaş'ın yavaştan gözleri kayıyordu. Demir yavaşça Savaş'ı yere yatırdı. Bir kaç dakika öyle durdular Ateş nefes tüpünü getirirdi. Savaş'a hızlıca nefes vermeye başladılar.
Savaş hafiften kendine geliyordu. Birkaç dakika sonra Savaş Ateş'e dönüp " Bilmiyor değil mi? " dedi. Ateş'in seslenmesin ya da başka bir şeye gerek yoktu gözleri söylemediğini bağırıyordu.
Demir hızlıca Ateş'e döndü "Anlatacaksın sonra." Dedi. Savaş'ın nabzını nefesini kontrol etmeye devam etti.
Beş dakika kadar sonra Ateş, nefes tüpünü geri götürdü. Savaş yerinden kalktı elini yüzünü yıkadı. Sandalyeye geri oturdu. Bana bakarak " Pizzaların malzemesi tam Fırına at kızlar beklemesin." Dedi. Durumuna bakmadan kızları düşünüyordu.
Göz yaşlarımı silip pizzaları fırına attım. Yanlarına oturdum. Demir Ateş mutfağa girer girmez dik dik bakmaya başladı. Ateş sandalyeye oturuken anlatmaya başladı.
Savaş hemen yanımda oturuyordu, elimi sıkıca tuttu. Gergindi dahası Demir için tetirgindi. Demir Ateş'i dinledikten sonra derin bir nefes aldı. Cebinden ilacını çıkardı ilacını içtikten sonra sırtını tamamen duvara yasladı.
Gözlerinden yaşlar süzüldü, hepimiz ağlıyorduk yani aslında ilaçla düzülmesi fazlasıyla mümkündü ama işte insanın aklında en kötüsü canlanıyordu. Bizim ağlamamızı durduran fırından gelen ses oldu.
Savaş yerinden kalkıp pizzaları çıkardı. Ateş masaya tabakları, sosları falan koydu. Demir kızları çağırmaya gitti. Bense masaya getirilen malzemeleri yerleştirdim. Fazlaca sesiz ve ciddiydik.
Kızlar mutfağa geldiklerinde resmen etrafa neşe saçıyorlardı. Hepsi masanın etrafına oturdular. Bizde ki halin farkındalardı ama çaktırmamaya çalışıyorlardı.
Savaş ortaya pizzaları koyduğunda, kızlar hızlıca yemeğe başlarken, biz birer parça almıştık. Gece Ateş'in az yemesine takılmış olacak ki Ateş'e kitlendi sonrada "Siz niye yemiyorsunuz. Birde hepiniz ağlamışsınız ne oldu?"
Yutkunarak birbirimize baktık. Savaş kendini gülmeye zorlarken "Yok bir şey Gece. Hadi siz pizzaları gömün. Ateş ve Toprak piyano çalışacak bizde, Toprakla gitar çalışacağız. Size afiyet olsun."
Hepimiz ayağa kalktık. Üst kattaki müzik eşyalarının olduğu odaya girdik. Savaş gülerek kendini yere attı. Bizse puflara oturduk. Bu odaya daha önce girmemiştim güzel bir odaydı. Rahattı.
Savaş yerde gülerek yatarken " Pizza yerken çok mutluydular la, Gece'nin ağrısı falanda yoktu. Keşke hep öyle kalsalar." Dedi. Ateş kendini Savaş'ın yanına yere atarken "Aynen keşke o anlarda kilitli kalsak." Dedi.
Demir benide çekerek ikimizi birden yere resmen düşürdü. Hep birlikte yerde yatıyorduk, yatarkende uyuya kalmışız.
....
Kızlar pizza yedikten sonra mutfağı toplayıp birlikte salona geçtiler. Flim izlemek hoşlarına gitmedi. Alev kızalara bakıp " Erkeklere baskın mı yapsak?" Dedi.
Kızlar bu fikri fazla mantıklı ve eğlenceli buldular. Hızlıca merdiven basamaklarını çıktıları. Kapıyı hafif aralıklı görünce Hilal içeri baktı. Baktıktan sonra kızlara dönüp "Uymuşlar, aşağıdan battaniyeleri alıp gelelim bizde aralarına yatalım." Dedi.
Hızlıca aşağı inip odalardan battaniyeleri alıp yukarı çıktılar. Ateş ve Savaş'ın arasına Gece. Savaş ve Demir'in arasına Alev. Demir ve Toprağın arasına ise Hilal uzandı.
Bu gün onlar için garip bir şekilde geçerken. Gün için okulda kendilerini kral ilan ederek geçmişti. Ay'ı seçenlere diz çöktürtmüşleri. Okuldan sonra da hep birlikte Bahar'ın evine geçip içmişlerdi.
O ise bütün gün uzaktan yuvayı izleyip, hepsinin uyuduğundan ekin olunca içeri girdi. Gece'nin saçlarına dokunup hepsinin yatarken fotorafını çekti. Yanına da notunu yazıp evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'in Gecesi
General Fiction-Ben seni korurum sen yeter ki bana dürüst ol. - ya gerçekler sana zarar verirse Ateş.