1 | 7

8.2K 613 247
                                    

Bakın ne kadar hızlı ilerliyoruz?
Beni seviyor musunuz he?

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz aynı hızda gelmeye devam eder bölümler. 🖤

Araftı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Araftı.

Araf ise soğuktan ibaretti benim için.

Kolları bedenimden çözüldüğünde olduğum yere çivilenmiş gibi hissediyordum kendimi hala. Ne bir adım ileri atabilmiş, ne de bir adım geriye dönebilmiştim. Öylece duruyor, bir şeylerin değişmesini umut ediyordum çünkü biliyordum; ona dönsem de, dönmesem de sonunda kazanan o olacaktı.

"Hadi," dedi boynuma düşen sıcak nefesi. "Cesaret istiyorsan cesaret göster, güzelim."

Dudaklarımdan dökülen titrek nefesle beraber yutkunduğumda, buradan geriye dönüşüm olmadığını da biliyordum. Ne kaybederdim ki? Ölümse ölüm, o zaten beni öldürmekten beter bir hale getirmişti. Korkmuyordum. Avuçlarım yumruk haline geldiğinde, tırnaklarımı sertçe etime saplayarak ona dönmek için nefeslendim. "Cesaret," dedim korkusuzca. "İstediğin cesaret olsun, Asil Yamaç Kozcuoğlu."

Yavaşça ona doğru çevirmeye karar verdim başımı, görüş açıma giren deri ceketin omuzu bile tırnaklarımı daha derine saplamama yetiyorken, yüzümü ona dönemeden "Orada kim var!" diyen bağırışla birlikte kalakaldım. Evimin etrafına çevrilmiş polislerden biriydi. "Buraya yaklaşmak yasak," diye devam etti. "Hey, siz ikiniz orada ne yapıyorsunuz!"

Başımı kaldırmıştım ki, Yamaç ensemden tutarak başımı göğsüne eğip, yüzünü görmemi engelledi. "Şimdi değil, Akşin."

"Korkak!" dedim göğsüne vurarak. "Ne diye şimdi kararından vazgeçiyorsun, bırak beni, bırak da cesaret neymiş göstereyim sana!"

Hafifçe güldüğünde onun bir psikopat olduğundan hiçbir şüphem yoktu. "Cesaretine hayranım fakat şimdi yeri değil. Bunu sakin bir yerde tekrarlarız, olur mu?"

"Benimle dalga mı geçiyorsun, bırak dedim sana!" Bırakmadı aksine polis memurunun bize geldiğini fark eder etmez başımı göğsünden çekmeme izin vermeden bacaklarımdan diğer kolunu geçirerek bedenimi bir çırpıda kucağına aldı ve başımın altından geçirdiği koluyla yeniden yüzümü göğsüne sakladı. "Ne halt ediyorsun, bırak diyorum sana, bırak!"

Beni duymazdan gelerek yürümeye başladığında "Çırpınma Akşin," dedi sakin sesi. "Seni asla bırakmam."

Göğsünden yayılan adlandıramadığım yabancı koku ciğerlerimi talan ederken o kucağında benimle birlikte koşmaya başlamıştı. "Dur!" diye bağırıyordu peşimizden koşan polis, şiddetle. "Durun, yoksa ateş edeceğim!"

İNTİHAR HATTI| Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin