İntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle çete liderine yazmaya başlar.
Akşin; Ölmek istiyorum ama...
Sizi bekletmeden koştum geldim, keyifli okumalar diliyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 💘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O soğuk karanlık giderek ruhumu ele geçirmeye başladığında, bacaklarımın titreyişiyle kendimi yerde buldum. Daha da bağırdım, sanki biri beni duyabilirmiş ve yardım edebilirmiş gibi ama biliyordum, kahrolası yerde benden başka kimse yoktu.
"İmdat!" Gözyaşlarımın arasından yumruklarımı göremediğim metal zemine art arda geçirdim. "İmdat! Sesimi duyan yok mu, bana yardım edebilecek biri yok mu!"
"Oh, kıyamam sana buradayım." diyen metalik ses tonu yeniden kulaklarıma dolduğunda korkum daha da büyüyor, ağlayışım hıçkırıklara bürünüyordu. "Ben buradayım ve inan bana seni oradan çıkarmak için elimden geleni yapacağım."
"Beni buraya sen soktun ruh hastası!" diye bağırdım tiz bir çığlıkla.
Güldü. "Haklısın sanırım biraz ama hemen sinirlenme, sana yardım edeceğim çıkman için. İkinci oyunu geçersen oradan hemen çıkabilirsin kül kedisi."
Gözlerimi sildim, karanlık yerde hiçbir şey göremiyordum ve nefesim kesiliyordu. "Siktiğimin oyununu oynamak istemiyorum!" Nefes nefese metal zemine yumruklarımı vurduğumda daha da güldü. "Bunu sen yaptın aşağılık herif, asansörü bu hale sen getirdin ve benimle hala oynuyorsun!"
"Bu doğru," diye onayladığında küstahlığı tüylerimi ürpertmeye yetmişti.
"Işıkları aç," diyerek kalkmaya çalıştığımda nefes nefeseydim ancak kalkamadım. Karanlıktı, nereye tutunacağımı bile göremiyordum. "Lütfen! Işıkları aç!"
Bir saniye kadar duyduğum cızıltının ardından "Işıkları kendin açabilirsin," dedi. Avuçlarım metal duvarlarda, zeminlerde gezindi ancak bir düğme bulamıyordum. O an yeniden güldü. "Işıkları açman için sana soracağım bilmeceye doğru cevap vermelisin. Üç yanlış hakkın var ve soruyu bilmek için otuz saniyen var. Bilemezsen ışıklar kapalı bir halde yirmi dört saat boyunca orada kilitli kalacaksın ancak bilirsen, ışıklar açılacak ve oyuna devam edebileceksin. Hazırsan başlayalım mı?"
Gözlerim bir parça açıldığında "Ruh hastası," diye mırıldandım dehşetle. "Sen psikopat bir ruh hastasısın, delisin, resmen benimle oynuyorsun Allah'ın belası!"
Gülmeye devam ederken "Oldukça hazır görünüyorsun," dedi ve bana fırsat tanımadan devam etti. "Bir oda dolusu fakat onu hiç göremezsin. Nedir bu kül kedisi? Üç yanlış hakkın var ve soruyu çözmek için ise otuz saniyen var. Kuralları bir kez daha tekrar etmeyeceğim, süren başladı."
