\Huzur\

20 2 1
                                    


Winny'in Ağzından;
İçeri girer girmez pond koşarak phuwin'e sarıldı, phuwin sadece şaşırdı ama kızmadı ve hatta hafifçe o da sarıldı ki şöyle birşey var phuwin kızsa terslese bile umursamaz sarılmaya devam ederdi çünkü pond hislerini saklamayan aksine dolu dolu yaşayıp gösteren biridir, bence çok güzel birşey bu, ve dayanamayıp winny konuştu,

"Sarılmanın bittiyse masaya oturup yemek mi yesek acabaa"
"Evet ya ben cidden cok aciktim pond ve phu hadi gelinn oturun da yiyelim"
Diyip winny'i destekledim ve masaya oturdum, sonra da hepsi oturdu zaten.

Winny'in Ağzından;
Tekrardan burada kalmasini istesem yanlış anlar miydi ki acaba? keşke ona sarılarak kokusunu içine çekerek uyuyabilsem işte o zaman ölsem bile umursamazdım.

Satang'ın Ağzından;
Herkes yemek yiyordu ama sanki hepsi başka bir dünyada gibi dalmış gitmişler ve bir anda parmağımı şıklatinca hepsi hipnoz'dan uyanmış gibi kendilerini geldiler ve pond konuşmaya başladı,

"Phu~ bebeğim"
"Hmm pond, ne oldu?"
"İnsan bi' aşk sözcüğü kullanır ayip"
"Pond hatırlatırım biz sevgili değiliz ama sen bilirsin"
"Sevgilim olacaksın ama sonuçta"
"Bilemem orasını"
"Gıcık sırf gıcık etmek için böyle yapıyorsun, değil mi?"
"Pond kapatalım bu konuyu, hadi ne diyeceksen de"
"Kaba işte ne olucak neyse şey benimle kalsana bu gece"
"Nedenmis?"
"İşte kalmanı istiyorum çünkü"
"Off pond off! Umm"
"Umm? Yani?"
"Tamam işte yani aa"
"Yess iste bu neyse şimdi sonraki diyeceğime gecicem"
"Bi bitmiyor diyeceklerin seninde"
"Kırılıyorum ama bak ayrıca bu sefer seninle ilgili değil"
"Tamam tamam"
"Heh satang ve winny sizde beraber kalsanıza"
"Winny'e daha fazla rahatsızlık vermek istemiyorum"
"Rahatsızlık vermiyorsun asla"
"Emin misin?"
"Evet eminim"
"E peki o zaman tamam"

Satang'ın Ağzından;
Pond ve phu yemekten hemen sonra gittiler ve bizde televizyondan birşeyler izledik ve yorgunluktan artık kafami bile tutamadim direk uykuya daldim. Sabah uyanır uyanmaz winny dibimde yüzümü inceliyordu.

"Rahat uyuyabildin mi?"
"Şey evet ama ben burda mi uyuya kaldım?"
"Evet film izlerken omuzumda uyuya kaldın bende uyanma diye yavaşça seni bacağıma uzandirdim"
"Hiç hissetmemişim, galiba ilk defa bu kadar rahat ve huzurlu bir uyku çektiğim için"
"Bu arada işi bıraktın mi?"
"Ha yok ya sadece belli zamanlarda çalışıyorum ondan"
"Hmm anladım"
"Sey bu arada sen nasil uyudun ki boyle eminim rahat etmemişsindir"
"Düşünme bunu sen ettim ben rahat"
"Rahat etmiyorsan bana direk soyle bak lütfen"
"Tamamdir, anlaşıldı"
"Peki o zaman biraz daha uyuyabilir miyim?"
"Tabikii hadi kapat gözlerini sen"
"Ama bacağın ağrımaz, değil mi?"
"Yok yok ağrımaz hadi biraz daha uyu sen"
"Tamam o zamann"

Winny'in Ağzından;
Satang o kadar kusursuz ki yüzünü incelemeden duramıyorum sanki yer yüzüne yanlışlıkla düşmüş bir melek gibi resmen. Ona bakınca direk yüzümde aptal bi gülümseme ve sırıtıs oluyor. Onu uyurken izleyip, saçlarını okşayıp, nefesim kesilene kadar kokusunu içime çekmek huzur kaynağım benim.

Satang'ın Ağzından;
Gözlerimi tekrar açtığımda winny'in kafasının arkaya doğru gittiğini ve oyle uyuya kaldığını gördüm ki belliydi uykusunu alamamıştı, yavaşça doğruldum ve bi' yastık getirip koltuğa uzandirdim ve kafasini yastığa koydum. Umarım uykusundan uyanıp uykusu kaçmaz diye parmak ucumda hareket ediyordum resmen ve bu sefer de ben kahvaltı hazırladım yani çok iyi degilimdir yemek konusunda ama elimden geldiğince biseyler yapmaya calistim umarim guzel olmustur. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra yavaşça winny'i uyandırmaya koltuğun başına gittim. Hafifçe dürtüp "Winny hadi bak kahvaltı hazır birşeyler yiyelim sonra tekrar uyu, aç kalma" dedim. Winny yavaş yavaş gözlerini açtı ve "hmm?" Diye mırıldandı. Uykusunda yeni uyanmış bi' yavru kedi gibiydi ve çok tatlıydı, istemsizce ağzımdan "çok tatlısın" diyince winny bi' anda doğruldu ve bana baktı. Ne yapacağımi şaşırdım ve sadece "hadi kahvaltı yapalım gel" dedim ve yemek masasina gidip oturdum. Arkamdan winny de geldi ama anladığı icin ustume gelmedi ve konuyu degistirdik.

"Winny hiç hissetmedin mi uykunda benim seni hareket ettirdiğimi?"
"Hissettim"
"Ama-"
"Ama uyanmadım çünkü uyanıp öyle güzel bir anı mahvedemezdim"
"..."
"Hadi kahvaltını yap sende aç kalma"
"Umm, sendee"

Satang'ın Ağzından;
İkimiz de kahvaltımızı bitirdik ve etrafı topladık sonra oturup telefonlarımızla ilgilenmeye başladık ki winny kafasını dizime koydu ve öyle uzanarak telefondan birşeyler izledi. Hiç bozuntuya vermeden bende telefondan şarkı açıp kulaklığımı taktim ve öylece winny'in saçlarını okşayarak gözlerimi kapattp kafami arkaya doğru koyup huzur buldum.

Winny'in Ağzından;
Huzur bulduğum an işte bu, sonuza kadar bu anı durdurup yaşayabilirim ve asla da pişman olmam.

"WİNNY"
"Efendim? Ne oldu?"
"Birşey sorabilir miyim acaba?"
"Tabi"
"Sigara mı içiyorsun sen?"
"Ha?"
"Şey oda-"
"ODA'YA MI GİRDİN YOKSA?!"
"Hayır hayır asla girmedim sadece oda'ya girmeden  önce bi dolap varya merak edip içine baktım ve sigara gördüm orda ama gerçekten oda kapalıydı zaten bakmadım bile asla"
"Huh... Yani içiyorum"
"Ama seni hiç içerken görmedim ben"
"Yanında içmiyorum çünkü"
"Neden ki ama?"
"Rahatsız olmanı istemiyorum ondan"
"Olmam yani sen içersen rahatsız olmam merak etme"
"Neden?"
"İşte senin hakkında veya seninle ilgili hiç birşeyden rahatsız olmam ben"
"Seni ö-"
"Hm?"
"Ha hiç öylesine"
"Hmm... Peki öyle olsun"

Winny'in Ağzından;
O kadar korktum ki oda'ya girdiğini zannedince az daha kalbim çıkacaktı resmen çünkü o oda dediği yer aslında orası sadece bir oda değil zaten ama orasi winny için ayrılan bi' oda, fotoğrafları, eşyaları şuana kadar neyi varsa onunla ilgili, onu hatirlatan hersey o oda'da yani oraya girerse bittim ben neyseki kapi sürekli kilitli.

Satang'ın Ağzından:
Tam neredeyse akşam oldu ve pond ile phu'dan haber yok dedim ve telefonum çaldı
winny'e döndüm ve,
"Winny bence bak bunlar ya dinleme cihazı koyup ordan bizi dinliyorlar ya da telepati yoluyla hissediyorlar" dedim. Sözümü bitirir bitirmez winny içten bir şekilde güldü ve "haklısın cidden" dedi. Telefonu cevapladım,

"Lan hayırsız evlat insan bi' arar sorar ayip ayip"
"Asıl insan nasıl evladını aramaz mi hii aa"
"Sus sus üste çıkmaya çalışma bakim"
"Of be tamam"
"Bakıyorum da winny'in yanından hiç gitmek istemiyorsun"
"Pond oraya gelirsem varya seni tavayla döverim bak!"
"He he ayrıca phu beni korur"
"Bak ya neyse ne oldu da aradin sen?"
"Hiç öyle neyse hadi size iyi ve heyecanlı geceler"
"PONDDDD!!!"

Satang'ın Ağzından;
Pond bağırdığımı duyar duymaz suratıma kapattı ve fazla bağırdığım için winny şaşkın bir şekilde suratıma bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Kötü birşey olmadı, değil mi?"
"Ha yok sadece pond ve şakaları işte"
"Anladım, burada mı kalacaksın yine?"
"..."
"Kalabilirsin isteidgin kadar, buraya taşınsan bile sorun olmaz benim icinn"
"Cidden mii?"
"Evet cidden"
"Tamam o zaman burda kalacağım bugünde"
"Tamam kal bakalım"

Winny'in Ağzından;
Aslında sarılarak uyumak istiyordum ama bunu nasil söyleyebilirim ki ona sapık olarak görmesini veya başka birşey düşünmesini istemiyorum, sadece ona sarılıp huzur bulmak istiyorum...

Satang'ın Ağzından;
Aslında dün çok rahat ve huzurlu uyudum yani sanırım winny ile alakalı öyle uyuduğum için hayatım boyunca rahat ve deliksiz bir uyku çektim. Aslında onun dizinde uyumak bu kadar huzurluyse birde ona sarılsam kim bilir nasıl rahat ve huzurlu olurum. Ama bunu ona asla sormaya cesaret edemem maalesef...



"⭐💙🌑"




~ʀᴇᴅ ᴡɪɴᴇ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin