/Herşey Düzelecek İnan Bana/

19 1 0
                                    

Winny'in Ağzından;
Hepimiz çaresizce bekliyorduk ama elimizden birşey gelmemesi hepimizi içten içe öldürüyordu resmen. Daha fazla dayanamayıp pond ve phuwin'e burda dinlenmelerini söyleyip tektardan satang'ın camının önüne geldim. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı dizlerimin önüne çöküp tanrıya yalvardım... Canım o kadar yanıyordu ki tarif edilemezdi, yavaşça camın kenarına tutunarak kalkarken geri dönmeden önce satang'a baktım ve gülümsemeye çalıştım belki hisseder diye. Tam gidecekken satang elini hareket ettirdi ve gözlerini yavaşça araladı. Derin bir nefes almıştım rahat ve huzurlu bir şekilde. Koşa koşa pond ve phuwin'in yanına gittim hemen onlara söyledim ve doktora haber verdik, doktor satang'ın yanına gitti ve kontrollerini yaptı. Sonra da satang normal odaya alındı. İçim içime sığmıyordu ve gidip doktora "artık satang'ı görebilir miyim?" Dedim, doktor olumlu cevap verdi. Hemen satang'ın yanına gittik ve gider gitmez satang'ın yanına çöküp elini tuttum, "geri geldin, yalvarışlarımı geri çevirmediğin için hem sana hem de tanrıya teşekkür ederim" dedim. Satang gözlerini açtı ve ilk önce bize baktı sonra da "Yine mi? Yine yaşıyorum, yine beni kurtardın pond ve yine beceremedim." Dedi gözleri dolmuş bir şekilde.

(Pond) "Satang sana yalvarırım artık kendine bunu yapma. Hem bizi hem de kendine bunu yapma"

(Satang) "ANLAMIYORSUNUZ, BEN BİTTİM ARTIK DAYANAMIYORUM, HAYATIM YOK BENİM, BİLİYOR MUSUNUZ? BAZEN O ADAMIN DEDİKLERİ HAKLI GELİYOR, BEN APTALIM, BEN YETERSİZİM, BECERİKSİZİM, SEVİLECEK BİRİ DEĞİLİM. BAKSANIZA ÖLMEYİ BİLE BECEREMİYORUM."

(Winny) "Satang sen yetersiz değilsin, sen beceriksiz değilsin, sen aptal değilsin, sen sevilmeyi en çok hak eden kişisin. Kendine bunu yapma lütfen, biliyorum canın çok yanıyor ama güçlü durmak zorunda değilsin biz varız, ben varım, kırılgan tarafını göstermek veya hassas olmak kötü birşey değil unutma sakın"

(Satang) "Winny..."

(Winny) "Herşey düzelecek inan bana"

(Satang) "..."

Pond'un Ağzından;
Biraz daha kalıp satang ile ilgilendikten sonra dışarı çıktık. Hepimiz yaşayan ölüden farksızdık, özelikle de winny berbat görünüyordu ciddi anlamda bu yüzden ben ve phuwin onu zorla ikna ederekn eve gönderip biz satang'ın yanında kaldık

Winny'in Ağzından;
İstemsizce eve geldim ama hiç birşey yapmadan sadece satang ile anılarımın olduğu kutuyu elime alıp açtım. Saatler boyunca satang'ın fotoğrafına bakıp ağladım ve öylece uyuya kalmışım. Aniden kapı açılma sesi ve phuwin'in bağırışı ile uyandım. Phuwin beni görür görmez "şükürler olsun" diyerek dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı. Ne olduğunu tam anlayamamıştım ki pond konuştu "winny telefonuna bakar misin bi?" Dedi. Hemen telefonu elime aldım ve baktım, şimdi anlamıştım, phuwin ve pond beni yüzlerce kez aramışlar ve mesaj atmışlardı... Phuwin'in yanına gidip bende diz çöktüm ve ona sarıldım, pond bizi sakinleştiremeye çalıştı tabi kendi de pek sakin sayılmazdı ama... Hepimiz az da olsa toparlandık ve tekrar hastaneye satang'ın yanına döndük, satang hâlâ melekler gibi uyuyordu, nefes alıp verişlerini izliyor ve huzur buluyordum. O sadece nefes alsın ben onu ömrümün sonuna kadar izlerim. Aklıma takılan birşey vardı ve bunu halletmem gerekiyordu yoksa asla beynimden çıkmaz kendimi yer bitirirdim.

(Winny) "Çocuklar benim bir yere kadar gitmem gerekiyor, hemen dönerim"

(Pond) "Bi' sorun yok, değil mi winny?"

(Winny) "Yok yok sadece birşey'den emin olmam gerekiyor o kadar"

(Pond) "Tamam o zaman ama dikkat et kendine"

~ʀᴇᴅ ᴡɪɴᴇ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin