\Ben Seni Böyle Seviyorum\

16 1 1
                                    

Winny'in Ağzından;
Gözlerimi açtığımda satang oda da değildi, salonda'dir diye düşünerek salona bakmaya gittim. Salona baktığımda da kimse yoktu sonra tüm odalara baktım pond ve phu hâlâ uyuyorlardı odalarında ama satang hiç bir yerde görünmüyordu. Sonra nerde olabilir diye düşünürken masada bir not gördüm ve hemen okumaya başladım, "Ben eve kadar gidiyorum bir kaç birşey için hemen geri dönerim ~Satang~" yazıyordu. Ben yinede satang'ı aradim ve o da hemen açtı,

(Winny) "Satang yanına geleyim mi?"

(Satang) "Olur istersen gell"

(Winny) "Tamam ordan da beraber döneriz"

(Satang) "Tamamdırr"

Satang'ın Ağzından;
Bir kaç eşyamı aldıktan ve evi biraz toparladıktan sonra kapı çaldı bende winny'dir diye direk açtım. Ama yine o adam'dı, kapıyı suratına kapatmaya çalıştım ama izin vermedi ve içeri daldı. Sakince nefes alıp vermeye ve kendimi sakinleştiremeye çalışıyordum ki bağırmaya başladı. "Ne oldu bugün sevgilin yanında, değil mi? Yoksa müşterin mi diyeyim ne dersin? Annen ile karşılaşmışsın ama insan gibi davranmamissin yine, sana bu rahatlık nerden geliyor beyfendi? Bana bak zaten hâlâ o siktiğim güzel sanatlarında okuyorsun birde erkekler ile takılıyorsun hâlâ da utanmıyor ve saygısızca davranıyorsun. Bunun bir bedeli olmalı" nefes alıp verişlerimi hızlanmıştı çünkü derin nefes alamıyordum, bayılacak gibi hissettim ama yinede susmadım ki onun karşısında asla susmazdım. "Sevgilim var mi yok mu veya bu kız mi erkek mi seni hiç alakadar etmez bu benim hayatım. Ayrıca o kadın benim annem değil, hiç bir şeyim değil. Güzel sanatlar benim tutkum ve mutluluğum, ben sende bulamadığım şefkati çizimlerimi yaparken buldum ve evet utanmıyorum çünkü yanlış hiç bir şey yapmadım ki saygıyı da sadece hak eden kişilere gösteririm. Şunu da söylim müşteri derken? Asıl ben bir insana yıllar boyu sadık kalırım ama sen her gün başka biriyle yatarsın o yüzden bana bunu sormayı aklından bile geçirmemeliydin bence." Diyerek suratına karış bağırdım tabi nefesim asla yetmiyordu ama umrumda değildi. Beni yere itti ve düşmemi sağladı sonra da kemer çıkararak eskisi gibi dövmeye başladı, her yerim kan içinde kalmıştı ama asla durmuyordu ve durmazdı da ama winny geldi, kapı açık kaldığı için hemen içeri girdi ve adamı iterek beni dövmesini engelledi sonra da onu acımasızca dövmeye başladı. Yapma demek istemiyordum çünkü o adam hak ediyordu hemde fazlasıyla ama winny ona zarar gelsin istemedim o yüzden kalan son gücüm ile sadece winny'in parçasından çekerek bana bakmasını sagladim, bana baktığı anda yüzümden anladı ve durdu. Adamı dışarı atarak "BİR DAHA SATANG'A YAKLAŞIRSAN YEMİN EDERİM SENİ SÜRÜNDÜRÜRÜM VE İNLEYE İNLEYE GEBERİRSİN!" Diye bağırdı ve sonra da kapıyı sertçe kapattı. Winny koşarak yanıma çöktü ve canım acır diye dokunmadı bile hemen hastane'ye götürdü ve orda hep başımda bekledi. Pansuman falan yapıldı, serum takıldı derken, winny bana "Benimle yaşa, artık asla o eve gitmeni istemiyorum. Hem  pond ve phu'ya da söylerim onlar da bizle yaşarlar birlikte oluruz hep, ama lütfen benimle yaşa" dedi ama sesi o kadar ağlamaklı geliyordu ki, ağlamaya başladım ve "tamam" dedim. Winny benden izin isteyerek anahtarımı aldı ve eve gidip bütün eşyalarımı topladı sonra da birlikte yavaş yavaş eve döndük. Kapıyı açtığımızda pond ve phu hemen ayaklandılar ve endişeli bor şekilde bize baktılar.

(Pond) "Nerdesiniz siz- dur bir dakika ne bu haliniz?"

(Phuwin) "Ne oldu? Nasil oldu böyle?"

(Winny) "Anlatırım ama şimdi birşeylere yiyelim satang sabahtan beridir ağzına lokma sokmadı"

(Phuwin) "Tamam, hemen hazırlıyorum masayı"

~ʀᴇᴅ ᴡɪɴᴇ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin