Selamm.
Direkt bölüme geçelim, bölüm sonunda açıklama yaptım.Keyifli okumalar.
🌟
Sınıfa geldiğimizde Nisa'nın kolunu tuttum ve onu kendime doğru döndürdüm. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Diye fısıldadım. Nisa gülümsedi. "Birkaç aya teşekkür edersin bana. Şimdiyi boş ver." Ağlayacağım.
"Çocuğu tanımıyorum."
Güldü. "Tanıştırırız."
Çok rahat çok profesyonel.
Sus.
Öğlen arası olduğunda, bahçede kimi beklediğimizi sorguluyordum. Aslında kim olduğunu az çok tahmin ediyordum ancak o olmamasını dileyerek beklemeye devam ediyordum.
Sonunda o kapıdan çıktığında Nisa ona el salladı gülümseyerek. "Buradayız!" Şimdiden bu yakınlık fazla değil mi? Yanımıza geldiler. Çağın ve arkadaşı Eymen.
Onlar gelince birlikte yürümeye başladık. Onlar sohbet ederken ben sessiz sakin bir şekilde yanlarında yürüyordum. Markete girdik ve yiyecek birkaç şey aldık. Ardından okul bahçesine gelip banklardan birini kaptık. Oturduğumuz da ben hâlâ sessizliğimi koruyordum.
Nisa ve Eymen'in samimi olduğunu fark ettim. Sanki daha önceden tanışıyormuş gibi.
Bu ihtimal mantıklı gelince yediğim kek boğazımda kaldı. Herkesin bakışları bana dönerken öksürmeye devam ediyordum. Nisa gelip sırtıma vurdu.
Öksürük krizim bitince boğazımı temizledim ve Nisa'ya bakarak, "Siz tanışıyor muydunuz önceden?" Diye sordum. Nisa başını salladı. "Evet." Bunu bana söylememişti. Kendi tercihi.
"Anladım." Kekten yine bir ısırık aldım.
Çağın, Nisa'ya döndü. "Nasıl oldu da Liya'yı hiç görmedim?" Diye sordu. Nisa, "Kendisi Eymen'le gezdiğim zamanlar sınıfta uyuyordu çünkü." Dedi sakince.
Çağım bana baktı. Göz göze geldiğimizde, "İsmini bir yerde duydum ama nerede duydum, hatırlamıyorum." Dedi. Gerçekten. Bana da onun ismi tanıdık geliyordu ancak hiç çıkaramıyordum. Belkide kafamda kuruyordum ancak onunla daha önceden tanışmışım gibi bir hissiyat vardı içimde.
Konuşarak -az da olsa bende katılmıştım- yemeklerimizi bitirdikten sonra ayrıldık. Nisa ile birlikte sınıfa çıktık.
"Uykum var." Dedim, ezberimdeymiş gibi. Nisa alışkın olduğu için, "İyi o zaman, ben Eymenlerin yanına gidiyorum." Dedi imalı imalı. Gözlerimi kısarak ona baktım. "İma işini sevmedim." Nisa omuz silkti. "Alış bundan sonra o zaman." Diyerek göz kırptı ve sınıftan çıktı.
Sırama oturdum. Kafamı sıraya gömdüm ve gözlerimi kapattım.
★
Zil çaldığında gözlerimi kırpıştırdım. Ne kadardır uyuyordum?
Önümde oturan Görkem'in omzunu dürttüm. Kafasını çevirdi ve omzunun üzerinden bana baktı Görkem. Ne var dercesine başını salladı. "Kaçıncı dersteyiz?" Diye sordum, kısılan sesimle.
"Yedinci derse gireceğiz." Hay maşallah. Bu kadar süredir uyumuş muyum ya.
Kafamı kaldırdığım gibi Ebrar Hocayla göz göze geldim. Uyandırmamıştı beni ders boyunca. Çok seviyordum bu kadını. Ayağa kalktım. Ebrar Hocanın sınıftan çıkmasıyla sınıf, tam olarak hayvanat bahçesine dönmüştü. Çığlıklar, kahkahalar havada uçuşuyordu.
Nisa'nın yanına gittim. "Niye uyandırmadın beni?" Gülümsedi. "Kıyamadım." Alay edercesine güldüm. "Öyledir kesin."
"Voleybol oynarken seni çağırmayı unutmuşum," dedi sakinlikle. Düşündüğüm şey bu değildi. "Sen ne düşündün ki?" Gülümsedim. "Hiç." dedim sesli harfi uzatarak.
Eymenle ve Çağınla konuştuğunu düşünmüştü.
Yok öyle bir şey.
🌟
Geçiş bolumu gibi olsun çünkü fazla yazamiyorum ve bayağı vakit gecti.
Bölüm geç geldiği için herkesten özür dilerim ancak gerçekten yazamadım, bir takım olaylar oldu.
Yeni bir bölüme kadar görüşmek üzere.🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzündeki Yıldızlara Bak
Chick-LitArkadaşının zoruyla on ikilerin katına çıkan Liya, yanlışlıkla on ikilerden bir çocuğa çarpar. O gün kendiyle sürekli dalga geçer. Fakat birkaç gün sonra olacakların farkında değildir. ★ Bir şans verip ve zamanınızı ayırıp okumanızı çok isterim (ta...